Dünyanın tepkisini okumak ister misiniz?

YAYINLAMA: 30 Temmuz 2015 / 20.00 | GÜNCELLEME: 30 Temmuz 2015 / 20.00

Almanya’nın en büyük gazetesi Bild’in manşeti dün böyleydi.

Bir kadın olarak sus!

Haberde, Başbakan Yardımcısı olduğu belirtilen 67 yaşındaki Bülent Arınç’ın TBMM’nin önceki günkü olağanüstü toplantısında HDP Milletvekili Nursel Aydoğan’a, “Sus! Bir kadın olarak sus!” diye bağırmasının, kadınların dünya çapında tepkisini çektiği belirtiliyor. (Dünyanın önemli ajansları haber bültenlerinde geniş yer verdikleri için Bülent Arınç dün dünyanın hemen bütün gazetelerinin birinci sayfalarında yer aldı. Cinsiyet ayırımı haberleri gazetelerin hep birinci sayfarında değerlendiriliyor ve çok ağır eleştiri alıyor.)

 

Tabii pandoranın kutusu açılınca Bülent Arınç’ın kadınlarla ilgili eski söyledikleri de yeniden derlenmiş.

Arınç’ın daha önce de kadınları hakir gören sözler sarfettiği belirtilerek şöyle bir liste yapılmış: Kadınlar herkesin içinde kahkaha atmamalı, edepli giyinmeli ve saatlerce cep telefonuyla konuşmamalı.

 

Bu haber aynı zamanda Bild’in internet sitesinde de yer aldı.

Internet sitesi izleyicilerin yorumlarına özenle yer veriyor. Çünkü, öyle yorumlar geliyor ki, çoğu zaman haberden daha ilginç olabiliyor.

Ancak, bu yorumları köşeme almam mümkün değil. Almanya’da ve Batı’da eleştirilere gösterilen hoşgörü bizde yok! Merak edenler internetten bulabilirler.

 

 

Obama ne düşünüyor?
Amerikalılar’ın tepkisi…

Associated Press’ten Josh Lederman’ın haberi ‘Turkish attacks on Kurds muddle Obama’s Islamic State fight/ Türklerin Kürtlere saldırısı, Obama’nın IŞİD’e savaşını karışık hale getiriyor!’ bir hayli yankı yaptı. Ben haberi okuduğumda yorum sayısı 2056 idi. Bu yorumlardan ikisini köşeme alıyorum. Ama önce haberi vereyim.

 

Başkan Obama’nın, IŞİD’le savaşmak için Türkiye ile tesis ettiği ortaklık yardım etmek istediği bir başka grupla arasında anlaşmazlığa düşmek riskini taşıyor.

Ancak Obama’yı rahatlatan Türkiye’nin artık ortaklık anlaşmasına uyarak IŞİD hedeflerini bombalamaya başlaması. Fakat Türkiye’nin kıvırarak aynı zamanda hiç beklenmedik şekilde Irak’taki Kürt ayrılıkçılara da bomba yağdırması anlaşılması güç bir durum yarattı ve Obama’yı zor durumda bıraktı. Çünkü, IŞİD’e karşı savaşan Kürtlere koalisyon uçakları destek veriyordu.

 

Beyaz Saray, NATO müttefikinin PKK saldırılarına karşı

kendini savunmak hakkı bulunduğunu açıklayarak Türkiye’nin tarafında olduğunu belirtti. Fakat Irak Başbakanı Türkiye’nin hava saldırılarının ülkesinin egemenliğini ihlal ettiğini belirtince ABD’de hemen sessizce bunun sona erdirilmesini işaretini verdi.

Merkezi Washington’da bulunan Bipartisan Politika Merkezi’ndeki ulusal güvenlik direktörü Blaise Misztal, “Bilerek veya değil, sonunda ABD Türklerle Kürtler arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır” dedi.

ABD, PKK ile mücadelede Türkiye’ye, missillemede ‘akıllı’ olmasını tavsiye etse de hava saldırılarının durmadığı görüldü.

 

Beyaz Saray Sözcüsü Eric Schultz’un, “Çözüm sürecine geri dönülmesi” çağrısı Başbakan Davutoğlu’nun “PKK silah bırakıp Türkiye’yi terk edene kadar hava saldırıları sürecek” açıklaması ile atıl kaldı.

Ancak, istemediği hava saldırılarına karşın ABD, Türkiye ile Suriye sınırında ‘korumalı bölge kurulması çalışmalarını sürdürüyor. (Resme bakarsanız, bu bölgeye Türkiye’deki iki milyon Suriyeli de yerleştirilecekmiş! Nasıl olacaksa!..)

 

 

Obama’nın stratejisi Irak’ın ve Suriye’nin yerel güçlerinin IŞİD’le savaşına hava desteği sağlamak. Irak silahlı güçlerine verilen yoğun ve ciddi eğitime rağmen beklentinin altında ama kendi dilleri ve nüfusu olan etnik grup Kürtler, IŞİD’e karşı önemli kazanımlar elde ettiler.

 

Uzun haberin önemli sonucunu eski Dışişleri Bakanlığı görevlisi, şimdinin önemli bir düşünce kuruluşunun başkanı Jon Alterman şöyle özetliyor: “Türkiye ile ortaklığın bir bedeli var. Kürtlere karşı elinin serbest bırakılmasını şart koşuyor.

 

Gördüğünüz gibi Obama iki arada bir derede kalmış vaziyette.

Bölgedeki yeni İran faktörünü de hesap ederseniz, gelecek günlerin neler getireceğini, özellikle de bu bataklık bölgede, kestirmek biraz zor.

 

Yorum: GWPanda

Erdoğan’ın başkanlığı altındaki Türkler kesinlikle ABD’nin dostu değiller. Türkiye, IŞİD’le savaşan Kürtler’in yok edilmesini istiyor. Bu da size Türklerin hangi tarafta olduğunu anlatmıyor mu? Biz Kürtler’in tedarikçisi olmalıyız, onları donatmalıyız, onlara destek vermeliyiz. Suudi Arabistan, İran, Suriye ve Irak’ın süren savaşta kendi hesapları var. Eğer ABD bu savaşı bitirmek istiyorsa bu işi kendisi yalnız yapmalı.

 

Yorum: T.Host

Önce bazı şeyleri netleştirelim. Türkler, Kürtlere veya Kürt halkına asla saldırmıyor. Türklerle Kürtler deri ve kemik gibidirler. Türk ordusu ayrılıkçı Kürtler olan PKK’ya veya YPG’ye saldırıyor. Bunlar bir terör grubudur, yoldan geçen masum insanları öldürürler. Bunların içinde bebekler, öğretmenler, güvenlik görevlileri, askerler vardır. İnsanları uykularında, bankadan para çekerken öldürürler. Arabaları yakarlar, köprüleri havaya uçururlar. Eğer bunlar sizin ülkenizde olsaydı ne yapardınız? Bunları bilin ki, bana cevap vermeyin.

 

 

Hillary Clinton’ın 600 dolarlık yeni saç tasarımı

Gelecek sene yapılacak ABD Başkan seçimlerinde Demokratlar’ın kesin adayı gibi görülen Hillary Clinton saç modelini yıllar sonra ilk kez değiştirdi.

Bunun için New York, 5’inci Cadde’deki ünlü saç tasarımcısı John Barrett’e giden Clinton seçimde kullanacağı saç modelini seçti.

Bence çok yakışmış…

 

Dünyanın tepkisini okumak ister misiniz?