Panorama

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Hepimiz can kulağı ile seçim toto anketleri yapan şirketlerin verdikleri rakamlara odaklandığımız bu süreçte, herkes aklına gelen bazı rakamları söylemekte, seçim sonuçlarının spor toto oynar gibi rakamları verilmekte. Her akşam ekranlarda ülkemin ‘akil suratları’ bir masaya oturup, etrafımızdaki bazı gerçeklerden hareketle, seçim sonuçlarını dile getirmeye çalışmaktalar. Herkesin yaklaşımı değişik olmakta. Kimisi ekonomiden konuyu ele almakta. Üretimin eksi rakamlar verdiğini söylemekteler, kimisi ise işsizliğin en yüksek yere tırmandığından dem vurarak seçimlerin çok etkilendiğini söylemekte.

Bazı siyasiler de iktidar partisinden olmalarına rağmen, ülkedeki eğitim sisteminin değişmesini dile getirmekteler. İşte bu konuyu duyduğumda güleyim mi, ağlayayım mı diye düşünceye dalmaktayım. Son 15 sene içinde her beş senede bir eğitim sistemini değiştirerek, yıpranmış eğitim sisteminde çocuklarımızın debelenmelerini seyretmekteyiz. Bu çocuklar büyüyünce nelerle karşılaşacak, hangi problemler bu zavallı çocukları beklemekte, bugünden kestirmek mümkün değil.

Sabahları idman yaptıktan sonra saunaya girip, biraz adelelerimin gevşemesi için vakit geçirmekteyim. Bu mekanda ısı 87 derece ve loş bir yer olduğundan, kimse kimseyi pek fark etmemekte. Bazı insanlar arkadaşları ile girmekte, hem terleyip hem de memleketi kurtarmak için sohbet etmekteler. Bu sabahta böyle bir  sohbete kulak misafiri oldum. Biri diğerine ben duymayayım diye fısıltı halinde  :

-                             Durum hiç te iyi değil, ne olacak bu gidişat?  

Diğeri,

-                             Sorma, ben de pek memnun değilim, ekonomide kötü çanlar çalıyor,

-                             Netice ne olur sence ? Ben pek ümitli değilim.

-                             Neticeden ben de ümitli değilim, Artık ne olursa olsun, bu gidiş iyi değil.

Buradan birşey çıkartmak pek kolay değildi. Cümlelerden yola çıkarsak mevcut gidişat olarak, geçici hükümetin kastedildiği muhakkak. Ekonominin kötü olduğu her haliyle belli ülkemizde. Cumhuriyet tarihimizin hiçbir döneminde (– )eksi büyüme olmamışken, ülkemizde üretimde, hem tarımda, hem sanayide gerileme devrini yaşamaktayız. İşsizlik yüzde 9.9 diye bazıları ifade etmekte ama, Türkiye’de işsizliğin yüzde 15’in üstünde olduğunu iddia etmek yalnış olmasa gerek.

Bir ülkede çalışanların yüzde 52.8’i hizmet sektöründe çalışıyorsa, burada üretimden bahsetmek zordur. Çalışanların yüzde 20’si tarımda,  yüzde 19’u sanayide ise burada da bir yalnışlık olduğu muhakkak. Biz üretmeden tüketen bir toplumuz.  Partilerin arka bahçelerinin oy tarlası olan bu hizmet sektörü, ülkenin kamburu olmaya devam edecektir.

Evvelden bazı kurumlar vardı, ‘Kamu İktisadi Teşekkülü  adı altında,  her seferinde IMF ülkeye gelir, bunları ‘’ özelleştirin ‘’  ve ‘’ üretim yapın ‘’  deyip giderdi. Biz onları özelleştirdik, fakat o kurumlardan daha fazlasını açarak istihdam yarattığımızı zannettik. Üretime yönelik olmayan hiçbir iş dalının, ülke için yarar getirmeyeceği muhakkaktı. 

Bu nedenle bu karanlık odada ülkenin gidişatının iyi olmadığı konuşulmaktaydı, hem terleyip, hem de sohbet eden kişiler. Bu konular sadece bu mekanda konuşulmamakta.

Her platformda bu mevzuuların konuşulduğu için, ülkemin gidişatının bizim tepeden böyle göründüğü bir hakikat, ancak 5 Tepeden nasıl görünmekte, merak etmekteyim diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

 

Panorama