Gaziantep gündemden düşmüyor

YAYINLAMA: 22 Ekim 2015 / 20.00 | GÜNCELLEME: 22 Ekim 2015 / 20.00

İstanbul 3. Seçim Bölgesi’nden seçime katılan eski Tarım Bakanı Dr. Mehdi Eker ile ilgili gazetede ilginç bir haberi görünce hemen dikkatimi çekti.

Dr. Eker’in yeni yayınlanan ‘Tarımdan Kültüre Agrostrateji’ kitabını okudum. Bir Bakan’ın kaleminden tarımla ilgili temel göstergelerin, analizlerin, tespitlerin yapıldığı ve ‘Agrostrateji’ deyiminin ilk kez kendisi tarafından kullanıldığını okumaktan bilgilendim, keyif aldım.

Haberin ilginçliği, Dr. Eker’in seçim bölgesindeki seçmenlerin ancak yüzde 13’ü İstanbulluymuş. Bir başka kaynağa göre İstanbul’un genelindeki İstanbullu oranı ise yüzde 10’un biraz üzerindeymiş.

 

İstanbul’dan Gaziantep’e gelirsek…

Eski Belediye Başkanı Celal Doğan zamanında su aboneleri üzerinden yapılan basit bir araştırmadan Gaziantep’teki Gaziantepli oranının yüzde 7.5 olduğu saptanmıştı.

Böyle araştırmalar ‘ırkçılığa’ girdiği için düzgün ve ciddi yapılamıyor. Ama tablo ortada.

 

Gaziantep, dün bazı gazetelerin manşetindeydi. HDP, Gaziantep’te yapacağı mitingi iptal etmeseymiş, büyük bir katliam yapılacakmış!

Ankara Garı’ndaki katliamında ‘Gaziantep Grubu’ tarafından organize edildiği anlaşıldı.

Bir süreden beri Gaziantep’te IŞİD’in hücrelerinin varlığını hep konuşuyorduk. Hatta bazıları hücre evlerinin ve bu evlerde kalan militanların sayısını bile veriyordu. Bu olayların gelişmesiyle söylenenlerin gerçek olduğu meydana çıktı.

 

Gaziantep’in adının bu şekilde Türkiye’ye ve dünyaya yayılması hiç şüphe yoktur ki, Antepliler’i derinden yaraladı. Bunun olumsuz getirilerini önümüzde zamanda maalesef görüp yaşayacağız.

Gaziantep, artık tam anlamıyla bir Ortadoğu kenti oldu. Zaten öyleydi de, ama patırtısı, gürültüsü olmayan bir Ortadoğu şehriydi. Şimdi o da tamamlandığına göre bundan sonraki gelişmelerin evham verici olacağını söylemeliyim.

 

Ben zaman zaman Gaziantep’i benden daha iyi tanıyan arkadaşlarımla şehir turu yapıyorum.

Bazen, “Beni burada bıraksalar evin yolunu bulamam” diye düşünüyorum.

Bazı yerlerde ihtişamdan, “Burası Antep mi?” derken bazı yerlerde de “Böyle rezalet olur mu, köyler buradan daha düzgün, burası Antep olamaz!” diyorum.

Ama şurası bir gerçek ki Gaziantep, tahminlerin ötesinde çok büyümüş. Şehir içinde şehirler oluşmuş, sanki!..

 

Yabancı militanların burada at koşturması, hücreler oluşturması, kentin büyüklüğünden ve biraz da şekilsiz, imarsız büyümesinden kaynaklanıyor.

Gaziantep’teki üniversite ve yüksek okullar 50 binden fazla öğrenciyi barındırıyor. Buna bir de kayıtlı, kayıtsız 500 bin çoğu Suriyeli, yabancıyı eklerseniz, ortaya ‘Kim kime, dum duma’ havası çıkıyor!

 

Bütün bunlara rağmen geçtiğimiz Pazartesi günü Milliyet’teki köşesinde Ekonomi Profesörü Güngör Uras, Gaziantep’le ilgili bazı yanlış saptamalarına rağmen olumlu bir yazı kaleme almıştı.

Yazının sonunu şöyle bağlıyordu:
Özetle Gaziantep’te durum iyidir. Hayat devam ediyor. Sorun sıkıntı var ama, büyütülecek kadar değil.

 

Daha önce gelen ünlü ekonomi yazarları Yavuz Semerci ve Abdurrahman Yıldırım da benzer görüşler sergilemişti.

Çok okunan ve okurlarını etkileyen bu yazarların olumlu görüşlerini önemli değerlendiriyorum.

 

Bütün bunlar olurken, geçtiğimiz günlerde bir ödül töreninde meydana gelen saçmalıklar da doğrusu can sıkıcıydı.

Olayın en iyi analizini yapan Haber Ajansı gazetesi başyazarı Halil Eyyupoğlu’nun değerlendirmesiyle, para karşılığı ödül veren cemaatçı bir organizasyonun töreninde tek kabahatı oraya gitmek olan Gaziantep’in Büyükşehir Belediye Başkanı’nı hiçbir ciddi neden yokken yuhaladılar.

Seçim arefesinde komplo kokan böyle bir saçmalık gereken tepkiyi gördü, ama haber de bütün Türkiye’de duyuldu.

Pes doğrusu! Bu zihniyete, ahlaka diyecek bir şeyim yok!

Gaziantep gündemden düşmüyor