Celal Doğan

YAYINLAMA: 31 Ekim 2015 / 20.00 | GÜNCELLEME: 31 Ekim 2015 / 20.00

 Önceki gün Celal Doğan’ı Habertürk’te Didem Aslan Yılmaz’ın karşısında görünce aklıma Kaf Dağı’nın tepesinde yaşan Zümrüdü Anka kuşu geldi. Hani şu küllerinden yeniden doğan masallardaki kuş!

Kamera yandan gösterince sırtındaki kambur iyice belli oluyor. Yüzü makyajlı olmasına rağmen heyecanlı ve hızlı yaşamın izlerini taşıyordu.

Dün de ben izleyemedim, İstanbul’dan arayan arkadaşlarım, sabah saatlarında Fox TV’de Celal Doğan’ı görmüşler, üzerinde kırmızı bir kazak ve deri ceket varmış, “Genç olmaya özeniyor ama önce diksiyon kurslarına gitmeli…” diye şaka yollu telefonlar açtılar.

 

Bunlar işin şaka tarafı, Doğan, Habertürk’te güzel konuştu ve önemli mesajlar verdi. Ah, bir de herkesin anlayabileceği gibi  konuşabilse. Biz alışkın olduğumuz için anlıyoruz ama çoğu kimse ne dediğini anlayamıyor! Nefes alışı, dilinin hareketi ve ağız yapısı sözcükleri sağlıklı işitmemizi engelliyor.

Söyleşinin içinden en önemlisi olduğunu düşünerek benim seçtiğim ana tema şu:

Eğer PYD teröristse, Kurtuluş Savaşını yapanlarda teröristti!..

 

Celal Doğan’ın HDP içindeki ağırlığı artıyor, görüşlerini kamuoyuyla rahatlıkla paylaşıyor. Nitekim MHP ile ilgili söyledikleri ilginç.

Doğan, AK Parti’nin MHP’ye haksızlık yaptığını savunarak, Bizi yok sayan bir parti de olsa MHP’yi ‘Hayırcı’ göstermek haksızlıktır” derken, Habertürk gazetesinden Kübra Par’a verdiği röportajında da, “AK Parti’nin seçimden sonra yarattığı ortamı doğru okumak gerekiyor. Bir siyaset adamı olarak gözlemlerimi söylüyorum. MHP’ye hükümet kurma teklifi yapılmamıştır” vurgusuyla  MHP örneği vermesi dikkat çekti.

 

Hele şu seçimler bir geçsin de, söyleyecek çok şey var.

 

 

 

Yarın akşam ne olur?

 

Gaziantep’te 12 milletvekilinin dağılımı nasıl olur?

Önce 1 Kasım seçimlerinin gerçek bir kader seçimi olduğunu, rejimi oylayacağımızı belirtelim. Yani, Cumhuriyete ve parlamenter demokrasiye evet mi, yoksa tek adam iktidarına devam mı?

 

Benim tahminim Türkiye genelinde önemli bir değişiklik olmayacak. Gaziantep için de farklı bir tahminim yok.

Değerlendirmemi 7 Haziran seçim sonucunu esas alarak yapıyorum.

7 Haziran’da ne oldu?

Kürt seçmen AK Parti’den el çekip tek parti iktidarını sona erdirirken, oy verdiği HDP barajı geçerek 80 vekille sağlam bir şekilde parlamentoya girdi.

Şimdi 4 ayda ne değişti de HDP, sahip olduğu 80’den az veya çok vekil ile gelecek?

Bu soruya cevap, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bir  gazetecinin "Ne kaldı bu 7 Haziran seçiminden geriye kalan?” sorusunu yanıtlarken verilmiş:

"Acılarla başladık seçim kampanyasına, zamanımızın büyük çoğunluğu morglarda, cenazelerde taziyelerle geçti."

 

AK Parti’nin bu seçimde de Kürtler’den 7 Haziran seçimlerinden daha fazla oy alabileceğini zannetmiyorum. Gaziantep’i de böyle düşünün. Yüzde 55-60 oy oranından yüzde 46’lara geldi. Belki MHP’den veya yoğun çalışmayla, özel ilişkilerle gelebilecek 1-2 puan neyi değiştirir ki!

 

Size bir de istatistik vereyim: 1950 yılından beri Doğu ve Güneydoğu’da birinci olmayan hiçbir parti tek başına iktidar olamamış!

İlginç değil mi?

 

CHP doğrusu Akif Ekici’nin liderliğinde esaslı bir performans ortaya koydu. Üçüncü sıra milletvekili adayı olmasına rağmen Ali Peri, herkesten daha fazla gayret gösterdi ve özveri ile çalıştı.

Neşet Uçar’a göre, son 10 senenin en iyi seçim kampanyası yapıldı. Daha önceleri olmadık kadar medyada yer aldılar, kapı kapı dolaştılar.

7 Haziran’da aldıkları yüzde 16 küsur oyu mutlaka artıracaklardır, ama üçüncü milletvekilini çıkarmaya yeter mi, bu soruya ‘evet’ demem zor!

 

MHP’ye gelince…

En bilinmeyi bu parti. Devlet Bahçeli’nin pek tutarlı olmayan politikası nedeniyle bir miktar oy kaybedeceği tahmin ediliyor.

Diyelim ki kaybetti, ne kadar? 7 Haziran’ın Yüzde 17’sinden yüzde 13’lere gerilemesi lazım ki, milletvekilliğinden birisini kaybetsin! Zannetmiyorum.

 

Netice-i kelam: 6+2+2+2

 

 

Eski belediye başkanından haber var…

 

Kankasına sordum: “Metin Bey (Özkarslı) hiç ortada gözükmüyor. Nasıl? İyi mi?

Hınzır hınzır gülerek, “Maşallah turp gibi! Bak sana biraz önce whatsapp’dan neler yazmış, göstereyim” dedi:

Peygamber Efendimiz (S.A.V) hadis’i şeriflerinde, iki dudağın arasıyla iki bacağın arasına sahip olanların cennete gireceğine kefilim buyurmuşlardır.

Ne yani, cennete mi gireceğini söylemek istiyor” deyince yine hınzır hınzır güldü:
Yok canııım! Kendisi için söylemediği kesin! Başkalarını kastediyor olmalı!..

 

 

Celal Doğan