Keşke olmasaydı…

YAYINLAMA: 25 Kasım 2015 / 18.00 | GÜNCELLEME: 25 Kasım 2015 / 18.00

 Neydi o slogan, hatırladınız mı?
Komşularımızla sıfır sorun

Ancak bunun tam tersi gerçekleşmişti, komşularımızın çoğu ile sorun yaşar hale gelmiştik!

Çoğu’, diyordum ama ‘hepsi’ diyemiyordum!

Çok şükür, artık bundan sonra ‘Bütün komşularımızla’ diyebileceğim.

Bir tek Rusya kalmıştı, dün onu da hallettik!

 

Rusya Başkanı Putin’in "Uçak düşürme olayının Rusya-Türkiye ilişkileri açısından ciddi sonuçları olacaktır" demeci huzur kaçırıcı nitelikteydi.

Arkasından da Rus Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada "Türk Hava Kuvvetleri'nin Rus uçaklarına karşı tavrını dostani bulmuyoruz" ifadeleri kullanılırken "Karşılık için seçenekleri değerlendiriyoruz" denmesi bugün piyasaları ve bizlerin kafasını olumsuz etkiyecektir.

 

Türkiye’ye böylece Rus turist gelmemesi, ihraç ürünlerimize konması tahmin edilen ambargo ve diğer yaptırımların ekonomimizi kötü etkileyeceği kesin.

Bekleyip göreceğiz!..

 

 

Almanya bir milyon mülteciyi kabul etti

 

Evet, sonunda Almanlar’ın da mültecilerle başı iyice derde girdi!

Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Joachim Herrmann, bu sene yılın ilk gününden bugüne kadar 900 binden fazla mültecinin Almanya’ya giriş yaptığını söyledi.

Herrmann, hala mülteci girişlerinin sürdüğünü, her gün 6 binden fazla mülteciyi kayıt altına aldıklarını belirtti.

 

Bunu Bild Gazetesinde okuyunca, Şansölye Angela Merkel’ın, bu sene bir milyona yakın mülteci alacağız lafını hatırladım.

Doğrusu bu lafı ilk duyduğumda inanmamıştım. Ama görülüyor ki, doğru söylemiş, hatta bu durumda söz verdiğinden de fazlasını alacak gibi duruyor.

 

 Mutluluk ve heyecanın değeri

tam 600 milyar dolar!

 

Son çeyrek asrın en önemli ilacı nedir, diye bir soru ile karşısında kalsanız ne yanıt verirdiniz?

Soruyu daha güzel sorayım: Son çeyrek yüzyılda insanoğlunu en çok mutlu eden, heyecanlandıran iki ilacı sayar mısınız?

Zorlanıyorsanız, ben sayayım: Viagra ve Botoks

Viagra, insanları mutlu ediyor, Botoks da insanları güzelleştirerek heyecanlandırıyor.

 

Viagra’yı Pfizer, Botoks’u Allergan üretiyor. Bunlar ilaç dünyasının iki dev firması.

İki gün önce ilaç dünyasında çok önemli bir gelişme yaşandı ve Pfizer, Allergan’ı 160 milyar dolara satın aldı. Bu para 5 sene içinde ödenecek.

İlaç piyasasında tek başına 200 milyar dolar payı bulunan Pfizer'in, bu satın alma ile birlikte piyasadaki payını 600 milyar dolara çıkaracağı tahmin ediliyor.

Gördüğünüz gibi, mutluluk+heyecan= 600 milyar dolar!..

 

Bu anlaşmaya ABD’nin Demokrat Parti başkan aday adayı Hillary Clinton karşı çıktı.

Clinton bu duruma gerekçe olarak, Pfizer'ın merkezini İrlanda'nın başkenti Dublin'e taşıyarak ABD'dekinden 21 milyar dolar daha az vergi ödeyecek olmasını gösteriyor.

Şu anda ABD'de yüzde 35 kurumlar vergisine tabi olan Pfizer, İrlanda'da ise sadece yüzde 12.5 vergi ödeyecek.

 

 

Babacan’la Albayrak’ın

durumu çok önceden belliydi…

 

 

7 Haziran’da, yani 6’ıncı ayda seçim oldu, kabine ancak 5 ay sonra 24 Kasım’da kurulabildi.

Ali Babacan’ın kabinede olmayacağı biliniyordu. Başbakan Davutoğlu çok bastırdı, direndi ama Erdoğan kabul etmemekte inat etti. Çünkü, onun bileti çok önce kesilmişti.

1 Kasım seçimine 5 kala Erdoğan meydan meydan başkanlığı anlatırken, Babacan dış dünyayla yaptığı görüşmeleri, "şu ana kadar başkanlık sistemi konusunda soru soran olmadı” diye özetliyordu. Cemaat operasyonları tam gaz sürerken de "biz ekonomi alanında ne yaparsak yapalım, Türkiye için güzel şeyler yaptığımızı iddia edersek edelim, eğer Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olmasıyla ilgili ciddi soru işaretleri oluştuysa, bu başlı başına bir problem" diyerek operasyonlara adeta çakıyordu!

 

Berat Albayrak için de bence bir şaşırtmaca yapıldı.

Albayrak’ın, Babacan’ın yerine geçeceği vurgulandı hep. Buna da yerli- yabancı büyük lobiler, Avrupa basını ve yerel medyanın önemli bir kısmı karşı çıktı.

CHP’nin ekonomi kurmayı Selin Sayek Böke’den tutturun, Kemal Derviş’e kadar Babacan’a destek geldi.

Erdoğan da Albayrak’ı başka bir bakanlığa kaydırdı!

Aslında başından beri Albayrak için biçilmiş kaftan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ydı!

Bunu anlamamak için politikayı takip eden bir insanın bayağı naif olması gerek!

 

 

 



 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Keşke olmasaydı…