AKP mezarlık barışı istiyor

YAYINLAMA: 29 Aralık 2015 / 18.00 | GÜNCELLEME: 29 Aralık 2015 / 18.00

Başta yeni anayasa olmak üzere birçok konuyu görüşmek üzere Başbakan muhalefet parti liderleri ile randevu aldı. HDP bu randevuya olumlu yanıt verdi. 30 Aralık 2015 günü gerçekleşmesi planlanmış görüşme başbakanlıktan yapılan açıklamada "HDP yöneticileri siyaseti sorun çözme aracı olarak değerlendirecek bir siyasi olgunluğa sahip olmadıklarını bir kez daha ortaya koymuşlardır. Bu üslupsuz yaklaşımla görüşmenin, aynı masayı paylaşmanın anlamı kalmamıştır." denilerek iptal edildi.

AKP genel başkan yardımcısı Mehmet Ali Şahin HDP'yi kapatılmakla tehdit etti. Yandaş basında HDP kapatılmalı diyecek haberler yorumlar görülmeye başlandı.

Hükümetin bu tavrı çözüm sürecinde HDP'yi artık muhatap almayacağız yaklaşımının meclis çalışmalarına  yansımasıdır. Peki hükümet neden HDP dışı partilerle mutabakat arayışı içinde olurken HDP'yi devre dışı bırakmak istiyor?

3 yıl süren çözüm sürecinde masayı deviren AKP ortaya bir savaş konsepti koydu. ''Ev ev temizleyeceğiz, kıyamete kadar savaş sürecek'' türünde formüle ettikleri bu çözümsüzlük formülü devreye konulurken, öte yandan mecliste üçüncü parti olan HDP itibarsızlaştırılmaya, gayri meşru gösterilmeye çalışılıyor.

HDP'yi siyaseten yok sayan mantık diğer yandan Kürt illerini ilçelerini birer savaş alanına çevirmekten imtina etmiyor. Aç susuz bırakılan, daha üç aylık bebelerin kurşunlandığı bir iç savaş formülü ile Kürt illeri insansızlaştırılmaya çalışılıyor.

İnsanlar abluka altında, bir bodrum katına onlarca kişi sığınıp canlarının derdine düşmüşken TOKİ'nin devreye sokularak tanklarla toplarla yıkılan Kürt yaşam alanlarının yeniden inşa edilmesi hedefleniyor. Bu plan insanları kendi yerleşim alanlarından uzaklaştırarak yeni yaşam alanlarında halkın kendi içinde güçlü ilişkilerini zayıflatmayı amaçlamaktadır. İsrail'in Filistinlilere uyguladığı taktik şimdi AKP eliyle Kürtlere uygulanmak istenmektedir.

Devlet aklı sadece bu planları devreye koymuş değil. Öte yandan Kürt siyasal hareketinden kopmuş bazı eski PKK'lileri de MİT eliyle Türkiye'ye getirme ve kendince muhatap alınacak güçlü bir Kürt partisi yaratma çabaları basına yansımaktadır.

Demirtaş'ın Rusya gezisi yandaş basında ve başbakanın dilinde İhanet olarak yorumlandı toplumda böyle bir algı yaratılmak istenildi.

AKP çözüm sürecinden vaz geçtiğinden beri sivil siyasetin gücünden korktuğu için, toplumun desteğini tahkim etmek için, hep gerginlik politikalarının devrede olmasını sağlamaya çalıştı. Ki bu planlar başbakana göre 2013 yılında devreye konulmuştu. Son olarak basına yansıyan "Çöktürme" planları bugün Kürt illerinde yaşanan ablukanın, yıkımın bu planın bir parçası olduğunu ortaya çıkarıyor.

AKP siyaseten HDP'yi devre dışı bırakarak ülkede bir "mezarlık barışı " sağlamak istiyor. Evet ölülerden ses çıkmaz. Ölüler arasında muhalefet olmaz. Ölülerden itiraz gelmez. İstenen böylesi bir mezarlık barışıdır.12 eylül generalleri de böylesine bir mezarlık barışı yaratmak istemişlerdi.

Oysa hayat dinamik bir süreçtir. Bugün dünyada olup biten her şeyi insanlar görüyor duyuyor ve yorumluyor. Kürtler dünyada ki bu gerçeğin farkında olan en politize bir topluluktur. Böyle olunca bölgede ki gelişmeleri gören, Kürtlerin çıkarına ya da aleyhine olan nedir sorusunu yanıtlayacak basirete ve olgunluğa sahiptirler.

Siyasi zeminde HDP itibarsızlaştırılarak, mecliste etkisizleştirilerek hiç bir sorunu çözmek mümkün değildir. HDP'nin devre dışı bırakıldığı her alanı bugün hendekleri de aşan bir siyaset fikri dolduracaktır. Bu da yıkımı arttırırken çözümden bizi epeyce uzaklaştıracaktır.

Bu anlamda HDP'nin siyasi varlığının kıymeti bilinmelidir. AKP çözüm sürecine dönmek için HDP'yi muhatap almak zorundadır. Çünkü sorunu çözmeyen tarihin bir tekerrürü olarak çözülecektir.

 

AKP mezarlık barışı istiyor