Gaziantep için, Şahin için üzülüyorum...

YAYINLAMA: 13 Ocak 2016 / 18.00 | GÜNCELLEME: 13 Ocak 2016 / 18.00

8 yıldan beri Türkiye’nin görevdeki bütün büyükelçileri Ankara’da toplanıyor. 5 gün süre ile önemli toplantılar birbirini izliyor.

Büyük bir organizasyon! Dünyanın dört bir yerindeki büyükelçilerimiz aynı salonda Türkiye’nin dış politikasını tartışıyor, belki de yeni kriterler oluşturuyor, değişen dünya koşullarına göre hayati saptamalar yapıyor.

 

İşte böylesine önemli, devasa bir konferansın Gaziantep’te yapılabilmesi için Başkan Şahin epey zaman önce girişimlerde bulunuyor. Ancak, bu toplantının verilere hemen ve kolay ulaşılması, güvenlik, çeşitli erişimlerin kolaylığı için mutlaka Ankara’da yapılması gerektiği vurgulanıyor.

 

Başkan Şahin’in bu candan isteğini yanıtsız bırakmamak için şöyle bir formül bulunuyor.

Büyükelçiler Konferansı’nın kapanış bölümü Gaziantep’te yapılsın. Ayrıca, Türkiye’nin Gaziantep dahil yalnız 5 şehrinde açılması kararlaştırılan Dışişleri Bakanlığı Gaziantep Temsilciliği’nin de resmi açılışı o gün yapılsın. Nitekim de böyle oluyor.

 

Başkan Şahin de, jest yaparak dünyanın en büyük mozaik müzesi olan Zeugma Mozaik Müzesi’nde misafirlerinin onuruna kokteyl verirken podyumda da ünlü mankenler büyülü bir defilede son moda kreasyonları sunacaklar.

Yeme-içme konusunu yazmaya bile gerek yok, konuklar Antep yemeklerine de, tatlılarına da doyacaklar. Başkan Şahin’in organizasyonun başarısı için en küçük bir ayrıntıyı bile ısrarla  takip ettiğini biliyorum.

 

Başkan Şahin, Gaziantep’in imajına her yönden algı yaratmak için gerçekten çok çalışıyor. Olumlu sonuçlar da alıyor.

Ancak, Türkiye’nin içinde bulunduğu bölge, daha da ötesi Gaziantep’in son derece stratejik konumu, Şahin’in bu çabalarına adeta meydan okuyor!..

 

Korku, turizmin habis tümörüdür!

Acil ve mutlak tedavi görmezse, turizm ölür!

Bütün dünyayı Gaziantep’e kültürel hazinelerimizi görmeleri ve dünyanın en leziz yemeklerini tatmaları için davet ediyoruz ama patlayan bombalar bütün emeklerimizi silip süpürüyor!..

 

 

‘Vefa’ bozacı mı, semt mi?

 

David Bowie, İngilizler’in dünya çapında ünlü ve milyonlarca hayranı olan bir rock müzik yıldızıydı.

Birkaç gün önce genç yaşında kanserden hayatını kaybetti.

İngiliz gazetelerini okurken, bu ünlü şarkıcıya verilen değer, sevgi ve saygı beni hayrete düşürdü!..

O gün yayınlanan bütün gazeteler David Bowie’ye tam sayfalarını ayırdılar. Köşeme yalnız iki önemli gazetenin birinci sayfasını, siz de şaşırasınız diye örnek olarak aldım.

 

Acaba bizim ülkemizde de David Bowie’ye eşit ünlü bir şarkıcı vefat etse aynı saygıyı görür müydü?

Hiç zannetmiyorum!

Bizim insanlarımızın vefa duygusunun hep en üst seviyede olduğu söylenir, yazılır.

Dünyayı tanıyanlar için bu kocaman bir yalandır!

Bu ülkede ‘vefa’ ya bozacıdır, ya da bir semtin adıdır.

 

 

 

Gaziantep için, Şahin için üzülüyorum...