Bu "oyuna gelirsek" yanarız...

YAYINLAMA: 12 Şubat 2016 / 18.00 | GÜNCELLEME: 12 Şubat 2016 / 18.00

  Almanya Başbakanı  Merkel, Türkiye'yi "su yolu" yaptı. Şu sıralar canı azıcık sıkılmasın, soluğu Türkiye'de alıyor, ne bulmuşsa...
        Görünüşe bakarsanız Merkel,  bu kez  Ege'deki göçmen trajedisine  son vermek için gelmiş ülkemize... Gazetelerin yazdığına göre de, Suriye'den akın-akın gelen insanları Türkiye frenlesin, Avrupa'ya göndermesin!.. miş amacı.
        - Eeee... Avrupalı aklı... Kendilerine dokunmayanı bin yıl yaşatırlar da; işin ucu azıcık dokunursa... O zaman yelkenleri indirip kuzu olurlar. "Cin akıl"larıyla da karşılarıdakileri aldatıp/kandırıp amaçlarına ulaşmak isterler.
        Merkel'in ziyaret nedeni açıklanmıyor. Kapalı kapılar ardında ne pazarlıklar yapılıyor?
        Bilemiyoruz...
        Hani, böyle durumlarda "-Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü?" derler ya...
        Merkel'in ziyareti bunu anımsatmıyor mu?
                                                            ***
        ABD stratejik dostumuz... Öyle diyorlar, ama ben uluslararası ilişkilerde "çıkar dostlukları"nın geçerli olduğuna inanırım.
        "Çıkar..." söz konusu olunca "akan sular durur" uluslararası arenada...
         ABD, bugünden geleceği planlayan bir tutumunu sürdürüyor. Buna bir diyeceğimiz  yok.
        Diyeceğimiz, yol arkadaşı, stratejik ortağı Türkiye'yi zaman zaman unutup kendi "çıkar hesapları" peşine düşen ABD'nin; PKK'nın Suriye kolu PYD'ye tam desteğini açıklaması, içilecek çorbaya soğuk su dökmesi değil de ne?
        ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, PYD'yi terör  örgütü olarak kabul etmediklerini  söylemesi Türkiye'yi bir yerlere doğru itmek, yalnızlaştırmak anlamı mı taşıyor dersiniz?
        Öyle ya, nerede kaldı stratejik  ortaklık/dostluk?
        Peki, bu "ofsayt durum"a NATO nereden ve nasıl bakıyor?
        ABD, Türkiye'ye PKK konusunda şaşı bakmıyor da ne yapıyor? Yok öyle değilse, çocuk mu kandırıyor?
                                                                  ***
        AB'nin ardından Birleşmiş Milletler de Türkiye'ye çağrıda bulundu. Uluslararası yükümlülükler kapsamında Suriye'den gelecek göçmenlere sınır  kapılarını açmamızı istiyor.
Türkiye, yaklaşık 2,5 milyon Suriyeli göçmene ev sahipliği yapıyor.
        Suriye ordusunun Rusya, Iran ve Hizbullah desteğiyle  Halep'i bombalaması sonucu 50 bin sivil ise Türkiye sınırına doğru kaçıyor.
                                                                ***
        Kararı siz veriniz... Ortadoğu'da sahnelenen bu dramın içine Türkiye  çekilmeyip  de ne yapılmak isteniyor?
        Ikinci Dünya Savaşı'na da katılmamız konusunda Batılı güçler ve Nazi Cephesi çok ısrarcı oldular, ama İsmet Paşa'nın feraseti/sezgisi bu tuzakları hep boşa çıkardı.
        Bugün de aynı oyunla karşı-karşıyayız.

  Bu  "oyuna gelirsek" yanarız...