Kınıyorsunuz da ne oluyor?

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

 Son beş ayda Ankara’nın göbeğinde üç patlama yaşanmış, 175 insan ölmüş, 175 eve ateş düşmüş.

Anında yayın yasakları koyup, sosyal medyaya erişimi durduran devlet ne yapmış?

HİİİİÇ!!

Sosyal medyadaki paylaşım cuk diye oturmuştu.

İstihbarat: YOK, Önleyen: YOK, Sorumlu:YOK, Hesap veren:YOK, Yaşamın kıymeti:YOK, İstifa eden şerefli tek bir adam: HİÇ YOK

                                   ***

Dün sabah baktım, büyük-küçük, önemli-önemsiz, yetkili-yetkisiz, duyarlı-duyarsız herkes birer kınama mesajı döktürüp atmış gazetelerin mail adresine. Arkadaşlarıma, “Bu açıklamaların hiçbirine yer vermeyeceğim gazetemde” dedim.

-Bugün Sabah’ın manşetinde hemen her olayda tavır almayı sürdüren bölge baro başkanlarının açıklaması var sadece…-

Zira ülkede her gün onlarca, yüzlerce insan ölüyor, hak- hukuk çiğneniyor, masum insanlar, gazeteciler hapse atılıyor, gazeteler, holdingler basılıyor- mesele suçlu veya suçsuz olma meselesi değil, hukuk kavramının bir şekilde hiçe sayıldığı bir ortam yaratılması- ama toplumun bir kesimi, adına “istikrar” dedikleri bu kaos ortamını dut yemiş bülbül gibi izliyorlar…

Ankara’da beş aydaki saldırıların bilançosu 175 ölü. Sakat kalanlardan, bundan sonra normal bir hayat sürmeyecek olanlardan haberimiz bile yok!

Ve biz birer kınama mesajı yayınlayarak, vicdanımızı rahatlatıp, bu işten sıyrılıyoruz.

                                               ***

Hangimizin can güvenliği var?

Yarın, öbür gün meydana gelecek, gelebilecek patlamalarda siz  de, biz de en sevgili varlıklarımızı kaybedebiliriz.

O zaman da başkaları kınama mesajı yayınlar, iş hallolur öyle mi?

ABD ve TÜRGEV patlama olacak diye uyarmış!

Uyarının ne anlamı var?

İnsanlar günlük yaşam telaşı içerisinde oradan oraya koşturup duruyor.

Biri sakınsa, öteki unutuyor.

Tamam Amerikalı uyarıldığı için gelmez korunur. Ama Ankara’da yaşayan bir insan nereden, nasıl korunacak?

                                               ***

Haaa… Peki ne olacak derseniz?

Vatandaşı devlet koruyacak devlet!

Bu ülkede yaşayan her bir vatandaşın yaşam hakkı, Anayasa ile güvence altında değil mi?

Bu vatandaş vergileri ile emniyet teşkilatını, askeri, istihbaratçıyı beslemiyor mu?

Niye besliyor?

Gerekli önlemleri alsın, benim yaşam hakkımı korusun diye değil mi?

Peki onlar ne yapıyor?

Onların bir kısmı Suriye’deki iç savaşla ilgilenirken, bir kısmı cemaat operasyonlarına kapaklanmış, bir kısmı da Doğu ve Güneydoğu’da vatandaşın yaşam damarlarını kesiyor.

Biz ne yapıyoruz?

Ankara’daki bombaları patlatanları kınıyoruz!

                                               ***

Bir CHP milletvekili, “Ankara emniyetinin ve MİT’in başına kayyum atansın” demiş haklı olarak.

Bir diğeri de, Ankara’nın göbeğinde patlamalar olurken, MİT’in başka hangi önemli işlerin peşinde olduğunu sormuş!

İnsanlar ölüyor, biz kınayıp geçiyoruz.

Ne oluyor, bu işin sorumluları kim?

Vatandaşın can güvenliğini neden korumuyorsunuz diye sorma, sorgulama yok!

İstikrar bozulur, mazallah!

                                   ***

Farkında değil misiniz ülke elden gidiyor, gemi batıyor!

Yaşama hakkımız korunmuyor, korunamıyor.

Siz neyi kınıyorsunuz tanrı aşkına!

Kınıyorsunuz da ne oluyor?

 

 

 

 

Kınıyorsunuz da ne oluyor?