Bugün mahkemenin kararı siyasi kaderimizde çok etkili olacak…

YAYINLAMA: 07 Nisan 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 07 Nisan 2016 / 20.00

Bugün, MHP açısından ama daha çok Türkiye açısından önemli bir gün.

Mahkeme, kongre talebi için karar verecek.

Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesindeki dava saat 14.30'da başlayacak.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 7 Haziran seçimlerinden sonra AK Parti’yi iktidardan düşürmek muhalefetin ayağına kadar gelmişken, inanılmaz ve anlaşılmaz bir inatla koalisyona razı olmadı.

Ondan önce de muhalefet işbirliği yapsaydı, TBMM Başkanını kendi arasından seçebilecekti. Bahçeli, karşı çıktı ve AK Parti’nin adayı seçildi.

Daha sonra da MHP Lideri önüne konan bütün formülleri görüşmeden reddetti. Böylece 1 Kasım erken seçim kararının alınmasına sebep oldu.

Neticede de, milletvekili sayısının yarısını kaybederken kendisi de bütün prestijini yitirdi.

 

Zaman zaman AK Parti aleyhine çıkışlar yaptı, ama hiçbir zaman inandırıcı olamadı.

547 kongre delegesi olağanüstü kongre için, yeterli sayı ile genel merkeze başvurdu. Bahçeli, kongrenin olağan zamanda, yani Mart 2018’de toplanacağını söyleyerek yasal bir talebi geri çevirdi. Çünkü biliyordu ki, olağanüstü kongrede genel başkanlığı kaybedecekti.

 

İşte, bugün Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi karar verecek.

3 olasılık bulunuyor.

1. Mahkeme olağanüstü kongre talebini yerinde bulur ve kongreye karar verebilir.

2. Olağanüstü kongre talebini reddedebilir.

3. Olağanüstü kongre kararını yeniden MHP Genel Merkezinin kararına bırakabilir.

 

Türkiye’nin kaderini bugün bu mahkemenin vereceği karar, kesinlikle etkileyici olacaktır.

Bu arada MHP Gaziantep İl Teşkilatı Devlet Bahçeli’yi destekliyor.

MHP Gaziantep milletvekili Ümit Özdağ da yarın Rize’de Genel Başkan adaylığını açıklayacak.

 

 

 

 

Adana’da ‘Portakal Çiçeği’ karnavalı

 

Adana bu yıl 4’üncü kez kutlayacakları ‘Portakal Çiçeği’ karnavalına hazırlanıyorlar.

Bu yıl ülkemizde yaşanan üzücü olaylardan dolayı eğlenceli bölümleri programdan çıkararak, kültür ve sanat etkinliklerine ağırlık vermişler.

Portakal Çiçeği’ karnavalını uluslararası etkinliklere dahil ettirip Adana’nın tanıtımını bütün dünyada yapmak için çalışıyorlarmış.

Ayşe Arman sık sık Hürriyet’teki yazılarında bu karnavaldan bahsediyor. “İstanbul bir heves ise Adana bir tukudur” sloganlı tişörtlerle etkinliğe büyük destek veriyor.

 

 

  

 

Bir kültür fakültesi ve bir kültür adamı

 

Büyük kültür adamı, sakıt belediye başkanı Asım Güzelbey, konuşmacı olarak katıldığı Gaziantep Üniversitesi Mimarlık Fakültesi tarafından düzenlenen, “Kültür Şehri Gaziantep” konferansında döktürmüş!..

40-50 kişinin önünde, yani boş salonda, görevde iken Büyükelçiler ziyareti sırasında yaptığı konuşmanın hemen aynısı yapmış. (Konuşma metinlerini atmayıp saklamanın faydası var, demek ki!)

Şu meşhur ‘Kadeş Anlaşması’ hikayesini tekrarlamış. Belediye’de Büyükelçilere, “İşte bu oturduğunuz yerde M.Ö. 2559 yılında dünyanın ilk yazılı barış anlaşması yapılmıştı” diyerek herkesi yanıltmıştı.

Ben de ertesi gün köşemde bunun bir yalan olduğunu, Kadeş Anlaşması’nın nerede yapıldığının belli olmadığını, bizzat konunun uzmanlarına sorarak yazmıştım.

 

Aradan yıllar geçti, Asım Bey yine aynı plağı gramofona koydu.

Aslında bu, o kadar önemli de değil!

Beni şaşırtan, Mimarlık Fakültesi’nin Asım Bey’i kültür konusunda konuşma yapmak için üniversiye davet etmesi.

Bunu tıpçılar veya hukukçular bilemeyebilir ama mimarların bu kentin bu hale gelmesinin en büyük müsebbibinin Asım Bey olduğunu bilmeleri gerekmez mi?
Şehrin ortasından Devlet Demir Yolları (DDY) geçiren, kenti perişan eden, yıllarca geriye götüren bir zihniyeti nasıl fakültenize davet edip kültür adına konuşturabiliyorsunuz, bunun cevabını davet edenler vermelidir.

 

İşte bu yüzden gelişemiyoruz.

Koskoca bir fakültenin yetkilileri kenti tahrip edeni bilemiyor, arkadaşlık veya bir yarar uğruna bilerek imaj parlatılmasına alet oluyorlar.

Yazıklar olsun!..

 

 

 

 

Liderler arasında diyalog!

 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun, “Bir kereden bir şey olmaz” metaforu hem çok talihsiz, hem de kabul edilemez bir açıklamaydı.

Her yıl binlerce taciz olayının yaşandığı Türkiye’de bunun çok ama çok azı mahkemelere intikal ediyor.

İntihar olaylarının yaşandığı böylesine feci bir durumda Bakan’ın açıklaması insanları dehşete düşürdü.

 

Bakan Ramazanoğlu’nun o kabul edilemez açıklamasını CHP Lideri Kılıçdaroğlu grup toplantısında değerlendirirken beklenmeyen çok yakışıksız bir yorum yaptı.

Yani, Türkçe’de meramını daha iyi anlatabilecek başka bir deyim, cümle ve yorum yok muydu?

 

CHP’li kadın milletvekilleri haliyle liderlerine sahip çıkarak, Kılıçdaroğlu’nun, o cümleyi ‘korumak, sahip çıkmak’ anlamında kurduğunu açıklarken, CHP Genel Baykanı’ndan salvonun tekrarı geldi:

“Evet bir daha söylüyorum; Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu Ensar Vakfı'nın önüne yatıyor!”

 

Başbakan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun adam olmadığını iddia ederken, CHP sözcüsü Haluk Koç da cevaben “Başbakan müsveddesi” dedi.

 

Keşke burada bitseydi!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na “siyasi sapık” benzetmesi yaptı, o da, “Asıl sen cinsel sapıksın” diye örnekler vererek yanıt verdi.

 

Bu diyalog anında bütün dünyaya yayılıyor. Merak ediyorum, acaba bizim için ne düşünüyorlar?

Herhalde iyi şeyler değil!..

Bugün mahkemenin kararı siyasi kaderimizde çok etkili olacak…