Antepliler aldıkları kredileri ödeyemiyorlar…

YAYINLAMA: 18 Nisan 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 18 Nisan 2016 / 20.00

Ekonomi yazarı Abdurrahman Yıldırım’ın köşesindeki haber ve yorum çok dikkat çekiciydi.

Türkiye Bankalar Birliği’nin verilerine göre finansal sistem ile çek ve senetlerde oluşan batak toplamı 91 milyar lira olarak tespit edilmiş.

Yıldırım’ın yayınladığı borç tabloları ekonomimizin girdiği darboğazı gözler önüne seriyor.

Tabloya göre 2015 bireysel tüketici kredilerinde, bireysel kredi kartlarında ve ticari kredilerde 2009’dan bu yana en sorunlu yıl.

Çek ve senetler de dahil olmak üzere giderek yaygınlaşan bir ödememe eğilimi söz konusu.

 

Bu korkunç bir şey!

Çekler ödenmezse ekonomi tıkanır. Ancak şimdiye kadar ödenmeyen çeklere rasyonel bir çözüm bulunacağına hep, “Neden karşılıksız çeke hapis cezası kaldırıldı” diye yanlış, haksız ve kanunsuz şikayetler yapıldı.

Bunun daha kolayı vardı! Çeki karşılıksız çıkanı darağacı kurup asarsınız, bakın bakalım ondan sonra çekini ödemeyen çıkar mı?!

 

Avrupa yasalarına uyum için hapis cezası kaldırıldı. Zaten dünyada başka hiçbir ülkede ödenmeyen çeke hapis cezası yok. İcra işlemlerinde, evlere gidip kabı kacağı kaldırmak ne Afrika’da, ne de Arap ülkelerinde yarım yüzyıldır yok. Bizde daha bu saçmalık kaldırılalı ne kadar oldu ki!

Aklımız hep yamyam yasalarında!

 

Bakanlık şimdi çekler için hazırladığı tasarıyı TBMM’ye sevketmek üzere.

Gaziantep Ticaret Odası’da hükümete sunduğu raporda, çek konusuna çözüm için ‘ödeme garantili çek’ sisteminin yeniden uygulamaya konmasını önerdi.

 

Bu hangamede 81 il içinde Gaziantep maalesef ön plana çıkıyor.

Bireysel kredilerde tasfiye olunacak alacakların en yüksek olduğu iller, yüzde 8.1 ile Adana, yüzde 6.6 ile Diyarbakır ve yüzde 6.1 ile Gaziantep.

 

Bireysel kredi kartında tasfiye olacak alacak oranında da yine yüzde 17.7 ile Adana başı çekiyor. Sonra yüzde 17.1 ile Diyarbakır, yüzde 13.2 ile Gaziantep ve bizi takip eden iller  Mersin, Şanlıurfa, Osmaniye, Hatay geliyor.

 

 

 

İngiltere ve Almanya’da başbakanlar gidici gibiler…

 

İngiltere ve Almanya’da politik huzursuzluk yakında başbakanların koltuklarını bırakması ile sonuçlanabilir.

İngiltere Başbakanı Cameron, halkın güvenini kaybetti.

Panama belgelerinin hiç beklenmeyen hedefi oldu. Şimdilik direniyor ama protestolar her geçen gün daha onur kırıcı hale geliyor.

Neticede gidecek ama…

 

Alman Şansölye’nin de başı dertte.

Sert ve tavizsiz bir politikacı olarak bilinen Merkel’ın, şimdi bütün Almanya’yı sallayan ‘Erdoğan’a hakaret’ davasında Erdoğan’dan taraf olması şaşkınlık yaratırken Alman halkını karşısına aldı.

İktidarı paylaştığı koalisyon ortağı da Merkel’ın bu kararının Almanya’nın demokrasi ve ifade özgürlüğü ile bağdaşmadığı kanaatında.

 

Arkası arkasına yapılan anketlerde alınan sonuçlar, Merkel’ın da, Cameron gibi halkın güvenini kaybettiğini gösteriyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Almanya’da koalisyonun bozulmasına neden olabilir.

Şu sıralar gazeteler, son yıllardaki karşılaştığı protestoları gündeme taşıyarak Merkel’ın başbakanlıktaki son zamanlarının sinyalini veriyor gibiler!..

 

Ben de Erdoğancıyım!

 

2012 yılında İspanya’yı resmi ziyareti sırasında İspanyollar Merkel’ı bu posterlerle karşılamıştı. Sorun: Para!

 

2007 yılında Polonyalı Najwyszy Czas dergisi kapağına Merkel’ı Hitler’e benzeterek basmıştı. Sorun: Para!

 

Hain, halk düşmanı. Merkel, kendi ülkesinde bazı kentleri ziyarete gittiğinde bu gibi posterlerle karşılanmaya başlandı.

 

İngiltere’nin dört bir yanından gelerek başkent Londra’da toplanan binlerce kişi Central London Üniversitesi önünde başladıkları yürüyüşü Trafalgar meydanında noktaladı. People’s Assembly (Halk Meclisi) tarafından düzenlenen protestoya yaklaşık 300 bin kişi katıldı. “Sağlık, ev, iş ve eğitim talep ediyoruz. Cameron gitmeli” afiş ve sloganları ile yürüdü.

 

Antepliler aldıkları kredileri ödeyemiyorlar…