Sıra bizde…

YAYINLAMA: 13 Mayıs 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 13 Mayıs 2016 / 20.00

Dün Cumhuriyet gazetesinin manşetini görünce irkildim!

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kastederek, “Bu zalimden bizi kurtarın” diye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yakarmış!

Gün boyu Hisarcıklıoğlu’ndan tekzip bekledim. Hatta, bu lafı Cumhuriyet gazetesine aktaran CHP İstanbul milletvekili ve eski genel başkan yardımcısı Gürsel Tekin’i ağır bir dille suçlayıp ağzının payını verdikten sonra mahkemeye vereceğinin açıklamasını bekledim. Gelmedi!

Demek ki doğruymuş!

Zaten haberi okuyunca da doğru olduğunu hissediyorsunuz.

 

Rifat Hisarcıklıoğlu tam 15 senedir TOBB’a başkanlık yapıyor.

Bu kadar uzun süre Türkiye’de bütün işadamlarının, esnafın, çiftçinin başkanı olarak kalmak, kalabilmek inanılır gibi değil!

Kayserili Hisarcıklıoğlu bunu başardı.

Ama galiba sona geldi.

Hatta, ne galibası, karizmayı derinden çizdirdi, gelecek sene ilkbaharda yapılacak TOBB seçimlerinde artık adaylığı bile söz konusu olamaz.

İktidarda kim olursa olsun, bundan sonra Hisarcıklıoğlu’na kimse saygı göstermez. Adam bal gibi ikili oynamış!

 

Hisarcıklıoğlu’nu boşverin, diyeceğim o ki, artık sıra bizde.

Gaziantep’in potansiyeli fazlası ile mevcut. Ekonomideki gücüyle TOBB Başkanlığını anasının ak sütü gibi hakediyor.

Antepliler nasıl seçim kazanılır, nasıl kulis yapılır çok iyi bilirler.

Bugünden itibaren birlik ve beraberlik içinde herkesin üzerinde konsensus sağladığı, adını söylemeye gerek var mı,  doğal adayı için elinden geleni yapmalıdır. Buna bütün partilerin, herkesin destek vereceğine inanıyorum.

 

 

Tencere dibin kara, seninki benden kara…

 

Haftanın önemli haberlerinden biri de dünyanın en büyük bilgi sızıntısı olan Panama belgelerinin, 200 binden fazla hesabın ayrıntılarını bulunduran ikinci kısmının yayınlanmasıydı.

Türkiye'den 101 şirketin ismi de ikinci dalga Panama belgelerinde yer aldı.

Panama belgeleri bazı zenginlerin offshore hesaplarını kullanarak vergi sorumluluklarından kaçındığını gösteriyor.

 

Arkadaşımla birlikte bu haberi değerlendirirken aramızda anlaşmazlık çıktı.

O, “Kimbilir bizden (Antep’ten) kimler vardır, Allah bilir!..” deyince ben itiraz ettim:

Oğlum, Antep’ten o belgelerde kimse olmaz. Kafanı kullan, ne gereği var ki! Antepli gider de yabancı bankalara para mı yatırır? Arsa alır! Irak’tan gelen kara paralar bile offshore’a mı gitti? Kaç tane gökdelen olmadı mı? Zekatını (!) verdiler, mal cıncık gibi oldu! Gerçi satılmıyor, o ayrı mesele!..

 

Birbirimize girecektik, neyseki tam liste yayınlandığı için birlikte bir güzel taradık. Benim dediğim çıktı, Antep’ten kimse yok.

Gerçi o itiraz etti, “Bak Erol Sevimlisoy var” dedi.

Ben de ona itiraz ettim. Erol, Antep’ten taşınalı neredeyse yüz (!) sene oldu. Hem o artık Londra’da inşaatçılık yapıyor deyip de sesini kestim!..

 

Ama listede kimler yok ki…

Neredeyse bütün holding sahipleri, gazeteciler, bürokratlar herkes var.

Zaten, haberin ertesi günü ne yorum çıktı, ne de haberin devamı!..

Gazeteciler hem kendilerini, hem de reklam vereni niye karalasınlar ki!..

Tencere dibin kara, seninki benden kara hesabı…

 

 

 

 

 

 

 

 

Sıra bizde…