1970'li, 1980'li yıllar ve Talat Ağabeye mektup...

YAYINLAMA: 17 Mayıs 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 17 Mayıs 2016 / 20.00

        1970'li, 80'li yılları  "gök mavi, yer bordo..." sloganlarını duyarak yaşayan şanslı insanlardanım.  O yıllarda Trabzonspor, Türk futbol tarihinde bir ilke imza atarken, İstanbul'da üç kulüp arasında el değiştiren şampiyonluğu Anadolu'ya/Trabzon'a taşımıştı.

        Bu Türkiye'de bir futbol ihtilali idi... Başrollerde yönetici olarak Ali Osman Ulusoy, Rıfat Dedeoğlu, Suat Oyman, Salih Erdem, M. Şamil Ekinci, Ahmet Celal Ataman, M. Ali Yılmaz, Mazhar Afacan, Sadri Şener, Faruk Özak, Özkan Sümer, Atay Aktuğ ve diğer Başkan arkadaşları vardı. 

        Sahada ise, alınteri döküp yüz akı ile başarılara imza atan, "analarının ak sütü gibi helal şampiyonluklar"ı kazanan "Made in Trabzon" patentli, özbeöz "Bizum Uşak'lar..."

         Sahada Şenol Güneş vardı...  Arkadaşları Ali Kemal Denizci, Hüseyin Tok, Turgay Semerci, Kadir Özcan, Bekir  Barçın, Serdar Balı, Necati Özçağlayan, Ali Yavuz, Necmi Perekli, Ahmet Ceylan, Faruk Özak, Hüsnü Özkara, Mustafa Gedik, Talat Soyak, İskender Günen, Engin Ünsal vardı. Bitmedi... Kaptan  Cemil, Mehmet Cemil, Yaşar, Selahattin, İsmail, K.Şenol, B. Şenol, K. Hasan, B.Hasan vardı.

        "Altın Yıllar"a imza atan "Altın Kadro"nun "Altın Neferleri"ydi onlar...

        Ve onların başlarında "Anadolu Futbolunun Kurmay Başkanları Ahmet Suat Özyazıcı ve Özkan Sümer..."

        1970'li yıllar...  Trabzon'da futbolla yatıp-kalkılan, her söze futbolla başlanılan, mutlulukların, heyecanların payda  çoğunluğunu futbolun oluşturduğu dönemdi 1970'li yıllar.

        Başta da yazdım;  70'li, 80'li yılları, o "Altın yıllar"ı yaşadım. Yalnız değil, çok arkadaşlarımla/ağabeylerimle birlikte yaşadım. Bunlar içinde şimdi Rahmet dileklerimle ve sevgi/saygı ile andığım, değerli insan/ağabeyim Talat Kamiloğlu da vardı.  

        Cumhuriyetimizin kuruluşuna öğretmen olarak katkı veren, genç kuşakları/beyinleri aydınlatan -öğretmenim- Sadık Kayhan (Kamiloğlu)'nun  Türk Milli Eğitimi'ne  "hizmet eri" olarak verdiği oğlu Talat Kamiloğlu... "Futbolumuzun Güneşi" Şenol Güneş'in kayın pederi... 

        Sezona umutlarla başlanılan ama sonunda beklentilerini bulamayan Bordo-Mavili dünyada en çok üzülenler içinde Talat Ağabey de olurdu... 

        "- Hikmet, Trabzonspor'u bir kez daha şampiyon görmek ne kadar istiyorum, bir bilsen..." diyordu. 

        Sahada Trabzonspor'un başarısızlığı görenlerin/yaşayanların;   futbolculara ve Şenol Güneş'e yönelik aşağılayıcı sözlerini duymak istemez, kulaklarını elleriyle/tıkadığı kapattığı anlar olurdu.

       Çok hoşgörülüydü... Devlete uzun yıllar hizmet vermiş olmasının kendisine kazandırdığı ciddiyeti, tevazusuyla/hoşgörüsüyle  bütünleştirmişti. 

       Sporda kötü tezahürat için,  "Spor alanlarında küfür edenlerin yeri olmamalı..." diyordu.

***

       Talat Ağabey!.. Damadınız, "Türkiye'nin Futbol Güneş'i" Şenol Güneş, ciddiyeti, spor terbiyesi ve centilmenliğiyle Beşiktaş'ı şampiyonluğa taşıdı...

       Bilmeni istedim. Sevgiler...

 

 

1970'li, 1980'li yıllar ve Talat Ağabeye mektup...