Ortak aklın akıl tutulması gibi olmuş!!!

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Gaziantep’te, basını dizayn etme, kontrol altına alma, sindirme, yıldırma eyleminin bu kadar organize bir şekilde gelişmesi yalnızca bizleri değil, duyan herkesi şaşırtmış durumda.

Ne oluyor? Bu saçmalık nedir? Böyle şey mi olur” diye soran sorana…

Ortak akıl, akıl tutulmasına” uğramış olmalı diye yanıt veriyorum.

Zira, kentin valisi ve belediye başkanları, yerel basının sahip, yönetici ve yazarları ile kentin sorunlarını konuşacak diye tüm basını davet edip, sonra da karşınıza oturtup, gazetecilik dersi vermenin herhalde mantıklı bir açıklamasını yapmak zor.

                                               ***

Gaziantep ile ilgili kötü yanlış bir şey yazmayın. Bize sorun. Gaziantep ile ilgili kötü birşey yazarsanız şehre kimse gelmez, bizden mal almaz, üniversitelerimiz tercih edilmez, hepimiz zarar ederiz” diyor kenti yönettiğini söyleyen en üst düzey yöneticiler….

Bir tanrının kulu da çıkıp, “O zaman siz de şehri düzgün yönetin. Ahilik Haftası’nda Esnaf Odası Başkanı’nın sakal uzatmasını organize etmeye ayıracağınız zamanı, devletin ali menfaatleri için kullanın. Kente terörist sokmayın, sınırdan bomba atılmasına engel olun. Kentin göbeğinde bomba patlatılmasını engelleyin. Bombacıların kentin göbeğindeki hücre evlerde öbeklenmesine fırsat vermeyin. Mülteci kamplarındaki skandallara el koyun, biz de bunları yazmak zorunda kalmayalım!” dememiş! Yazık!

                                   ***

O çoook övündüğünüz mülteci kamplarındaki çocuk ve kadınlara yönelik taciz ve tecavüzler dünyanın öbür ucunda yankı bulurken, yerel basın bunları yazmayacak.

Emniyet binasının önünde teröristler bomba patlatacak, 3 polis ölecek, yerel gazeteler bu olayı okuyucusuna duyurmayacak.

Sınırdan köy ve kasabalarınıza bomba, roket atılacak, gazeteler olayı kamuoyu ile paylaşmayacak?

Böyle bir rezalet nerede görülmüş?

Antep’e kimse gelmezmiş!

Zaten gelen mi kalmış?

Basını dizayn etmeye harcayacağınız zamanı, sokakların durumunu öğrenmeye harcasanız göreceksiniz bu kentte neler olup bittiğini, basının yazdıklarının gerçeğin milyonda biri olduğunu…

                                               ***

Dünyanın bir ucunda olan olayın aynı saniyeler içerisinde diğer ucundan duyulma imkanının yaşandığı bir iletişim çağında, siz basını hangi beceriksizlik ve dirayetsizliklerinize ortak etmeye çalışıyorsunuz?

Bu hakkı kendinizde nasıl görebiliyorsunuz?

Ama, ah şu Ahilik Haftası yok mu ah!

Milletin sakalıyla, kıyafetiyle uğraşacağız derken, belli ki aklın ucu kaçırılmış.

                                               ***

Gazeteciler, yalnızca kamu adına yaptıkları görevlerinin gereği olarak ülkeyi yönetenlere hesap sormak ve eleştirmekle mükelleftirler.

Ama dünyanın hiçbir yerinde  bir kentin valisi, belediye başkanları, emniyet müdürü, jandarması, rektörü, Cumhuriyet Başsavcısı, sanayicisi işadamı biraraya gelip, kentin gazetecilerini sohbet edeceğiz diye karşısına oturtup, “basını dizayn etme” hakkı ve yetkisini kendinde görmemelidir, göremez, haddi değildir…

                                               ***

Şimdi, belediye başkanları valinin emrinde midir bilemiyorum! Ancak, jandarma komutanı ile emniyet müdürü zaten ona bağlı, hadi onların böyle bir toplantıda valilerinin yanında olması doğal.

Ama ya sanayici ve işadamı temsilcilerimize, üniversite rektörüne, Cumhuriyet Başsavcısına (Bu çay toplama işi kötü örnek olmuş belli ki!!!) ne demeli?

Onların , vali emredince, yanına dizilip, basını dizayna çalışmasına destek verir görüntüsü içerisine girmelerini doğrusu çok yadırgadım.

                                   ***

Efendim vali bey yerel basını takmazmış da, yerel basını küçümsermiş de…

Bunlar onun sorunu.

Dünyası küçük , ufkunu açamamış, kendisini geliştirememiş insanlara buradan ders verecek halimiz yok. Dikkate bile almaya değmez.

Yerel basın, Gaziantep’i neden karalasın, neden dünya aleme rezil etme çabasına girsin? Bunun bir mantığı olabilir mi?

Ama Antep’te bir rezalet varsa, bir tehlike varsa, bir olay varsa basın bunu en hızlı ve en doğru şekilde kamuoyuna iletmek zorundadır.

                                               ***

Efendim, bir olay olduğunda hemen yazmayacak, kendilerinden doğrulatacakmışız

Emriniz olur!

Düzenlediği basın toplantısına yerel basını çağırmayan bir vali,  hangi gazetecinin telefonuna çıkıp da bilgi verecek merak ettim doğrusu!

                                               ***

Basının haber alma özgürlüğü ile ilgili bir davada AİHM demiş ki, “Haber bozulabilir mal kategorisine girer ve yayınlanmasının, kısa bir süre için bile olsa gecikmesi, haberin bütün değerini ve ilginçliğini ortadan kaldırabilir. Basın söz konusu olduğunda, güncel sorunlara ilişkin konularla ilgili bir gecikme, gazetecinin yazısının değerinden çok şey alıp götürür.

                                               ***

Yine bir AİHM kararında deniliyor ki, “Halkın devlet organlarının işleyişi konusunda bilgiden yoksun bırakılması temel bir demokratik hakkın ihlâlidir.  Basın, kaynağı ne olursa olsun, haber yayınlama konusunda sansüre, tedbir  kararlarına veya önceden kısıtlamaya tâbi tutulmaksızın serbest bırakılmalıdır. Özgür ve demokratik bir toplumda bu tür kısıtlamalara yer yoktur…

Özgürlük ve demokrasiden anlayanlara duyurulur. Diğerleri önemli değil

                                               ***

Son olarak küçücük bir not daha..

Yıllar önce Gaziantep’e bir ziyarette bulunan ABD Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, gazete ofisimizde bir basın toplantısı düzenlemek istedi. Memnuniyetle kabul edip, diğer gazetelere haber verip, davet ettik.

Zaman gazetesi muhabiri, kinayeli olarak “Basın toplantınızı neden başka bir yerde değil de bir yerel gazetede yapıyorsunuz” diye sorduğunda, Büyükelçi, “Bizim için yerel basın çok önemli. O nedenle ben de Gaziantep’in en önemli kurumunda basın toplantısı düzenlemeyi tercih ettim” yanıtını verdi.

                                               ***

Umarım, ortak akıl kısa zamanda bu “tutulmadan” kurtulur da bir daha böyle şeylere alet olmaz!

 

 

 

 

Ortak aklın akıl tutulması gibi olmuş!!!