Eyi olur inşallah…

YAYINLAMA: 03 Haziran 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 03 Haziran 2016 / 20.00

Ekonomi dün gazetelerin manşetindeydi.

Koltuğu geri aldık’, ‘Gözümüz daha da yükseklerde…” ve benzeri başlıklar. Dendi ya, yerel gazeteler yalnız güzel ve olumlu şeyleri yazmalı.

Oysa, ihracatta geçtiğimizi gururla duyurduğumuz Ankara’nın Ocak-Mayıs 5 aylık ihracat toplamı bizden fazla. Yani, Mayıs ayındaki 32 milyon dolarlık fazlamız bizi hemen Türkiye ihracatçılar liginde beşinciliğe çıkarmıyor.

 

Gaziantep’in ihracatı son 4 yıldır artmıyor. Gerçek bu!

Sanayici, elinden gelenin çok daha fazlasını yapıyor. 1.5 sene vade ile mal satıp ihracat yapıyor. Bankalar 6 aylık vadeden sonrasını kabul etmediği için de nakit sıkıntısı çekiyor.

 

Tabii bir de işin diğer yüzü var.

Gaziantep’in en büyük, yüksek teknoloji ile çalışan  firmalarından biri ürününü ihracata vermiyor, iç piyasada tüketebiliyor.

Nedeni, dış piyasayı berbat edenler var. Uzun vade ile çalışan, çek/senet almadan gözü kara ihracat yapanlarla rekabet edeceğine , ciddi ve güvenilir bir firma olarak yalnız iç piyasaya mal vermek zorunda kalıyor.

 

İhracatta disiplin ve ciddiyet olmazsa büyük firmalar bu gayri ciddi girdaba girmezler. Girenler de her an boğulma tehlikesi yaşar.

Bunların hepsinin üzerine bölgesel konjonktür de aleyhte olunca ihracat daha da zorlaşıyor.

Bir de, bir ülke bütün komşuları ile kötü olur mu?

Herhalde bunun dünyada başka öneği olmasa gerek.

Özetle, ihracatçıya kolaylık sağlayacağımıza, her türlü zorluğu önlerine koyuyoruz. Onlar da aşırı rekabetle işi daha da zorlaştırıyor.

 

Eyi olur inşallah…

 

 

 

Petrol fiyatı artabilir

Dün Avusturya’nın başkenti Viyana’da önemli bir toplantı vardı.

OPEC, Petrol İhraç Eden Ülkeler Birliği, yani petrol tröstünün alacağı kararlar son derece önemli.

Ancak, bu birlik bir kast sistemi içinde çalışıyor, dışarıya hiç bilgi sızmıyor.

Şu anda petrolün varili 50 doları gördü. Bu yılın başında 30 dolardı.

Bizim gibi petrol ve doğalgazı ithal eden ülkeler fiyat artışından çok etkileniyor. Artış bir dolar bile olsa ortaya büyük rakamlar çıkıyor.

Beklenen şu; yıl sonuna kadar 70 doları bulacak.

 

 

 

Nefret söylemi

Kavaklık yürüyüş parkında üzücü bir olaya şahit oldum.

10-11 yaşlarında bir çocuk tahta köprünün üzerindeki çiçek saksılarını kırmaya çalışıyordu.

Ama öyle bir hırs ve kinle zarar vermeye çalışıyordu ki, dayanamadım yanına gidip, neden böyle davrandığını sordum.

Yolun karşısındaki Botanik Bahçesi’nin önündeki güvenlikçiyi işaret ederek, “Bana tokat attı” dedi.

 

Tamam da oğlum, bu çiçek saksısı ile o herifin ne alakası var ki?” dedim.

Olmaz mı?” dedi. “O devletin adamı. Ben de devletin malına zarar vererek ondan intikamımı alıyorum!..

 

Hem konuşuyoruz, hem veled hırsla saksılara saldırıyor…

Tamam git hadi, ben senin adına o adamı şikayet edeceğim” dedim, ama ikna etmek mümkün değildi. Oradan ayrıldı, gözümle takip ettim, ileride başka bir tarafa zarar vermeye başladı.

 

O güvenlikçiye aptal bile diyemiyorum çünkü aptallara hakaret olur!

Kendinden küçük birisine utanmadan tokat atıyor. Parmak kadar çocuğu devlete isyan ettiriyor, nefret etmesini sağlıyor.

Velede desem ki, bu geri zekalı devletin adamı değil, özel bir firmanın ucuza bulduğu pespaye bir adam; adına güvenlikçi diyorlar!

Anlamazdı ki!..

Üniformasından dolayı onu devletin adamı zannediyor ve devletten intikam alıyor.

Gelinen nokta işte bu…

Sakın küçüksemeyin, 10 yaşındaki bu çocuğun verdiği mesaj çok ama çok önemli.

 

 

 

 

 

Eyi olur inşallah…