Amerika’da şampiyonluk maçı

YAYINLAMA: 21 Haziran 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 21 Haziran 2016 / 20.00

Pazar’ı pazartesiye bağlayan gece sabaha karşı saat 03:00’te Golden State Warriors’un Oakland, Kalifornia’daki sahasında oynanan serinin 7’inci ve son maçını Cleveland Cavaliers, Ohio kazanınca hem rahatladım, hem de uykusuz geceler sona erdi.

 

ABD ile olan saat farkından dolayı maçlar hep bizim saatle sabaha karşı oynanıyordu.

Cleveland’ı tutmamın yegane sebebi, günümüzde dünyanın en iyi basketbolcusu olan LeBron James’ti…

Daha önce Miami Heat’te oynuyordu, ben de o takımı tutuyordum. İki sene önce o Cavaliers’e geldi, ben de…

 

Lise yıllarında okulumun, Amerikan Koleji’nin hem basketbol hem futbol takım kaptanı idim. Genç Milli Takıma aday gösterildim. Ama yurt dışına eğitime gidince Milli Takım’da oynayamadım. Birlikte basketbol oynadığımız merhum arkadaşım Yaşar Sevim Ankara’da okuduğu için hayalini kurduğumuz kariyeri gerçekleştirdi.

 

Amerikan Kolejliler, Gaziantep’e basket ve futbol maçı yapmak için gelmiştik. Basketbolu henüz iyi bilmedikleri için karşımıza liselerden topladıkları öğretmenleri çıkarmışlardı. Ama farklı yendik.

Ertesi gün Gaziantep Lisesi ile oynadığımız futbol maçını 3-1 kaybettik. O maçta bizim takımın tek golünü ben atarken, ilk kez tanıştığım Sakıp Özberk’le karışıklı oynamıştık.

 

7 yıl sonra ben yurda dönünce Çınarlı’da oynadığım 3 yıl boyunca takımımı hep şampiyon yaptım.

Hala taraftarlarımdan o günlerin anısına methiyeler alırım.

 

Dün oynanan final maçı gerçek bir basketbol şöleni idi.

Golden State Warriors’un sahası Oracle Arena da 20 bin kişi, bütün dünyada televizyonlarından ise milyonlarca basketbolsever bu finali seyretti.

 

Bilet fiyatlarının 800 ile 51 bin dolar arasında olduğu final maçını, televizyonda maçı anlatanların söylediğine göre bir Amerikalı 290 bin dolar ödeyerek iki bilet aldı ve en iyi yerden seyretti.

Amerika’da bu sektörde milyarlarca dolar dönüyor. Yalnız orada değil, bütün dünya izliyor. Gaziantep’te bile izleyenler olduğuna göre düşünün yani!..

 

  

Yürek soğutan hikaye!..

 

Yürek soğutan olay İstanbul, Büyükçekmece’de gerçekleşti.

Müzik şirketi sahibi Murat Zeren, trafikte ‘ağır davranıyor’ diye sinirlendiği bir sürücünün aracını sıkıştırdı. Önüne geçip fren yaparak aracını durdurdu ve aşağı inerek silah çekti. Korkutup sindirecekken ummadığı bir diyalogla  karşılaştı. Dalaşmak istediği sürücü savcıydı.

Çakma kabadayı durumu anlar anlamaz vınnn kaçtı.

Ancak savcı arabanın plakası ve mevkisini anons edince çakma delikanlı yakalandı.

 

Gözaltına alınan Murat Zeren’in arabasında, evinde ve işyerinde mahkeme kararı ile arama yapıldı. Otomobilinde kurusıkı tabanca bulundu.

 

Sonrası bilinen hikaye!..

Önümde çok yavaş seyrediyordu. Sollamak istedim, yol vermedi. Ben de hızlandım önüne geçtim. Bekle işareti yaptı, durdum. ‘Ben cumhuriyet savcısıyım, kiminle uğraştığını biliyor musun’ dedi. Ben de ‘Vatandaşım’ dedim. ‘İleride bekle ifadeni alacağım, hakkında işlem yapacağım’ dedi. Evime gittim. Kesinlikle silah çekmedim, tehdit etmedim...”



 

Ben inanmadım! Hakim de inanmamış olmalı ki, Murat’ı bir süre istirahat edip, sinirlerinin gevşemesi için tutuklayıp misafirhaneye(!) göndermiş!

Avukatı da, müvekkilinin tehdit içeren söz söylemediğini, silah göstermediğini belirterek tutuklamaya itiraz edip, “Sadece adli para cezası gerektiren ve hapis cezasının üst sınırı 2 yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez” demesi de çakma kabadayıyı kurtamadı.

 

Oysa, deseydi ki;

Sayın savcı, her kuşun etinin yenmeyeceğini bu vesiye ile öğrendim. Size karşı terbiyesizlik yaptım. Özür dilerim. Size söz veriyorum, bundan sonra terbiyeli bir sürücü olacağım.

 

Bu itiraf ve özür kendini alacağı cezadan kurtarmazdı ama belki tutuksuz yargılanmasına vesile olabilirdi.

Ama yaptığının arkasında bile duramayan, kaçıp izini kaybettirmeye çalışan, hakim karşısında da yalan ve iftiraya başvuran böyle çakma bir insanın içeride ıslah olması bütün diğer sürücüler için elzemdir.

 

 

MHP lideri Bahçeli Temmuz’da

veda edecek gibi…

 

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, memleketi Osmaniye'deki villa inşaatı hızla devam ediyormuş.

Bahçeli memleketine dönme hazırlıkları yapıyor” yorumlarına neden olan villanın kaba inşaatı da bitmek üzereymiş…

 

Pazar günkü tüzük tadilatı olağanüstü kongresinden sonra artık MHP’nin başına Asena’nın geleceği anlaşıldığı için yeni yapılan villa çok dikkat çekiyormuş.

Ancak MHP kaynakları, Bahçeli'nin Osmaniye'de oturmak gibi bir planı olmadığını, sadece kenti ziyaretinde bu villada kalacağını söylemiş.

Bahçeli'nin ailesini yakından tanıyanlar ise MHP Genel Başkanı'nın Osmaniye'de kardeşleri ve akrabalarının bulunduğunu, bu villayı da onlar için yaptırdığını belirtmişler.

 

Bu arada genel merkez taraftarı Gaziantep teşkilatı da haliyle Temmuz’a hazırlanıyor.

 

 

 

 

Hapis cezası ekonomiyi düzeltmez!

 

TÜİK verilerine göre de Türkiye’de varolan 21 milyon ailenin 19 milyonu, yani yüzde 90'nının bankalara borçlu durumda.

 

Merkez Bankası verilerine göre ise 2.6 milyon kişi borcunu ödemediği için bankaların kara listesinde yer alıyor. 

Adalet Bakanlığı verilerine göre ise 2009-2015 yılları arasında 929 binden fazla kişi borcunu ödemediği için hapse girdi.

 

Bu yılın ilk dört ayında 3 milyar 380 bin liralık senet protesto edildi.

Bu yılın ilk yarısında vatandaşların kredi kartı ve tüketici kredisi borçları yaklaşık 400 milyar liraya yükseldi.

Vatandaş bankalara borcunu zamanında ödeyemediği için icralık olan kredi tutarı da 19 milyar liraya çıktı.

 

2016 yılının ilk altı ayında 11 milyar liralık 319 bin 556 çek karşılıksız çıktı.

Geçen yılın aynı dönemine göre karşılıksız çek adedinde yüzde 15.6 artış yaşandı.

Karşılıksız çeke hapis cezası verilmesine ilişkin uygulama Şubat 2012 tarihinde çek yasasında yapılan değişiklikle kaldırıldı. 

Cezanın kalkmasının ardından 2013 ve 2014 yıllarında düşüş yaşanmasına karşın 2015 yılında patlama yaşandı.

Bu tablo iyi incelenirse, karşılıksız çek verenlerin hapis cezasından korkarak ticaretten ayrılmalarını düşünmek bana gerçekçi gelmiyor.

Bu ortamda hapis cezası gelirse ekonominin düzeleceğini varsaymak hiç de gerçekçi değil.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Amerika’da şampiyonluk maçı