EURO 2016... Umutlar ve sorumluluklar...

YAYINLAMA: 25 Haziran 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 25 Haziran 2016 / 20.00

         EURO 2016 bir umuttu, geldi geçti. Umuttu çünkü, şairin dediği gibi; "Umut fakirin ekmeği ye Memet ye!" anlayışını kırıp "gerçeklerle yüz yüze  gelmekten korkan bir toplum" başka ne  yapabilir ki?

        Gerçekleri gözardı edip, umutlara sarılarak geldik bugünlere...

        Kapıldığımız toz-pembe dünyaların dışına hiç çıkmak istemedik.

        Yaşamın hangi rengi önümüze gelmişse gerçeği araştırmadan görünür umudun peşine takılıp yola çıkmışız hep.

        Sadece sporda değil; yaşamın her alanında gerçekleri teğet geçip, hayal/umut taciri olmayı sever olmuşuz nedense...

        Çocuklarımıza bile ad koyarken "umut" sözcüğünün cazibesi ve de mutlu gelecek  vaadine kapılmıyor muyuz?

                                                           ***

        EURO 2016 için yola çıkarken "umut çıkınımızın zenginliği" gerçekleri görecek gözlerimize pembe gözlük olmadı mi?

        Türk futbolunu yönetenlerin  "Dereyi görmeden paçayı sıvaması" sonucudur bugünkü "sükut-u hayal" durumu...

        Bu neye benziyor biliyor musunuz? 

        Arsanız var, kat karşılığı birisine veriyorsunuz. O kişi size inşaatı yapıp katınızı verecek.

        Rahatsınız... İnşaat sonrası katınızda huzur içinde oturduğunuzu düşünürsünüz hep...

        İşte bu "hayalcilik"tir bizim toplumsal hastalığımız.

        Türk Futbol Milli Takımını oluşturmak, hazırlamak, yönetmek görevini üstlenen Fatih Terim'in "iyi niyeti"nden  kuşku eder olmadık hiç... Ama,  "Burnundan kıl aldırmaz"  tavırlarının spor kamuoyunun hep tepkisini çektiğini de görmezden gelecek değiliz herhalde... Terim, daha EURO 2016 grupları belirlendiği günlerdeki beyanatlarının iyimserliğiyle Paris'teki turnuvaya gittiği anlaşılıyor.

         "Umut fakirin ekmeği" örneğindeki gibi..

         Hiç araştırma/analiz mi yapılmamış rakip takımlar için? Yapılmış da  bunlar yanlış mı olmuş?

         Gerçekçi araştırmalar/analizler yapılıp, gerekli önlemler alınıp, ona göre taktiksel uygulamalar sahada gerçekleştirilseydi, sonuç böylesine hüsran/umut kırıcı olur muydu?

         Bu sorunun muhatabı Fatih Terim... Tabii ki, Futbol Federasyonu da sorunun ikinci muhatabı...

        Ama "kabahat marka" kürkü kim alıp üzerine giyer?

                                                   ***

        Gazete haberine göre, TFF Başkanı Yıldırım Demirören, Fatih Terim'le yaptığı görüşmede, "Hocam, her şeyimizle yanınızdayız. Hiçbir şeyi kafana takma, ne gerekiyorsa yapmaya hazırız" ifadelerini kullanmış...

        Vallahi bravo!..

        Milli Takımı gelecek şampiyonalara hazırlamak buna denir. Önce "İmparatoru Terim" moralli olmalı, değil mi? 

        Bizce, TFF Başkanı Demirören, Fatih Terim'e herkesin önünde "TRT'ye boykot etme hakkını nereden aldığını" sormalı... Bir milleti temsil eden kişinin böylesi kendi başına buyruk, keyfiliklere bulunmaya hakkı olamaz, görüşündeyiz.

                                                  ***

        Başta da belirttim, gerçeklerden korkup, hep ham hayal, ucuz umutlar peşinde koşar olmamızın sonucudur futbolumuzdaki bu durum...

 

 

  EURO 2016... Umutlar ve sorumluluklar...