Önce şu gemiyi yüzdürelim…

YAYINLAMA: 30 Haziran 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 30 Haziran 2016 / 20.00

Türkler, dünyada sevilmiyor!

Zaman zaman bu konuyu yazıyorum.

Atatürk Hava Limanı’ndaki katliamdan sonra bütün dünyanın takındığı tavır, bir kez daha Türkler’in sevilmediği preconception/önyargısının saçmalığını net bir şekilde ortaya koydu.

Türkiye’ye sosyal medya aracılığı ile sevgi ve dua yağmuru yağdı.

Türkiye’de tatil yapmış, iş ilişkileri, arkadaş ve dostları bulunan veya bunların hiç biri olmadan milyonarca dünyalı, Türkler’e sevgilerini, sempatilerini ve dualarını yolladılar.

 

Özellikle Amerika’dan gelen samimi mesajlar göz yaşartıcı cinstendi. Bizim ABD’deki bütün konsolosluklarımız da ilk kez anma günü düzenliyor. Büyük ilgi göreceği tahmin ediliyor.

ABD basınında Türkiye hakkında çıkan yazılar, şimdiye kadar benim pek alışık olmadığım türden.

Devletten devlete mutlaka mesajlar gönderilecektir. Ama benim için daha önemli olan, o ülke insanlarının içlerinden geldiği şekilde bir şeyler yazması, resim ve grafikler göndermesi çok daha sevindirici ve mutlu edicidir.

 

Atatürk Hava Limanı, dünyanın en önemli aktarma merkezlerinden biridir, en önemlisidir. Doğu ile Batı’yı birleştirir.

Bu kadar büyük bir katliama rağmen AHL, 4 saat gibi çok kısa bir sürede tekrar hizmete açılmış, uykusuz ve yorgun personel güler yüzle hizmet vermeyi sürdürmüştür.

Güvenliği ve başka şeyleri eleştirenler bunu da dikkate almak zorundadır.

 

Türkiye’ye gelen 3 milyonu aşkın Suriyeli’nin içinde ne kadar azılı terörist geldi, tam bilmiyoruz.

Bu zaman sürecinde bunların hücreleştiğini, bütün ülkeye dağıldığını ve network kurduklarını tahmin etmek zor olmasa gerek.

Suriyeli mültecilerin ülkemize gelmesi her ne sebepten olursa olsun, artık bu konuyu eleştirmenin kimseye yararı olmayacağını bilmemiz gerekiyor. Ortada bir de Facto/fiili  durum var. Bundan en fazla olumsuz nasiplenen şehirlerin başında da Gaziantep geliyor.

 

2000 yılında Zeugma’nın Gaziantep’e eşsiz kültürel katkısını, o zamana kadar yabancısı olduğumuz turizm zenginliği ile yaşarken çok mutluyduk.

Sabah Gazetesi olarak ‘Kültürlerin buluştuğu kavşak’ yazısını ihtiva eden Zeugma posterleri bastırarak, Gaziantep’in jeostratejik önemini vurgulamıştık. Daha sonra ülkemizi ziyarete gelen ABD Başkanı Bill Clinton’da Türkiye için aynı yorumu yapmıştı.

 

Şimdi, bu kadar stratejik önemi olan bir ülkede yaşamanın yararı kadar riski de vardır. Nitekim bu riski maalesef yaşıyoruz.

 

Son yıllarda bölgemizde ve komşularımızla olan ilişkilerimizde yaşadığımız ve bize pahalıya malolan sorunları çözmek anlamında olumlu adımlar atılıyor.

Bu olumlu gelişmeleri –madem özür dileyecektin neden yaptın- mantığı ile değil de normalleşme olarak değerlendirirsek, ülkemiz yararına olmaz mı?

 

Önce, hep beraber içinde bulunduğumuz gemiyi yüzdürsek de, hesaplaşmayı sonraya bıraksak, hepimizin yararına olmaz mı?

 

Önce şu gemiyi yüzdürelim…