FETÖ yandaşlarının sonu mu geliyor?

YAYINLAMA: 12 Temmuz 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 12 Temmuz 2016 / 20.00

Ortalık kel Ali’in bağı gibi!..

Cemaatın üzerindeki baskı dayanılmaz hale geliyor. Güncel isimleriyle FETÖ sempazitanları zor günler geçiriyor. Basında okuduğunuz  operasyonlar, gözaltına alma vs yaşananların yanında devede kulak!

Bu işin uzmanı arkadaşlarım daha FETÖ’cülerin çoğuna ulaşılmadığını iddia etti!

Basında henüz yer almadı ama ünlü sanayici, tüccar, büyük gayrimenkul ve eğitim kurumu sahibi bir aile tarumar ediliyor. Ailenin bir bölümü soluğu Amerika’da aldı. Yeni bir hayat kurma peşindeler.

 

İnsan düşünmeden edemiyor…

Bütün dünya senin malın olsa ne olacak?

Göz göre göre, “Şu tepeyi de alın, gölü de kimseye bırakmayın, burayı da kaçırmayın…” ihtirasıyla vicdansız ve hesapsız işler yapanların sonunun böyle olacağı tahmin ediliyordu ama “Helal Hacdan tez gelir”in bu kadar erken tecelli edeceği belki bilinmiyordu.

 

Sırada başkalarının olduğu da biliniyor.

Sıranın kendisine gelmesini beklemek kimbilir ne kadar büyük bir işkence!..

Diyelim bu fırtına bir süre sonra dindi. Kurtulacaklar mı? Bütün bu haksız ve vicdansız intisaplar temize mi çıkacak?

Arkadan gelen çocuklar, torunlar topluma nasıl hesap verecekler? Onları topluma hesap verme durumunda bırakmak onlara iyilik yapmak mıdır? Hepsinden önemlisi de, hayıredecek mi?

 

Eğer vakit bulup okuyabilirseniz, din ve siyasetin iş dünyasına olağanüstü etkisini İletişim Yayınları’ndan çıkan ‘Türkiye’de Yeni Kapitalizm: Siyaset, Din ve İş Dünyası’ isimli kitap bütün çıplaklığı ile açıklıyor.

 

Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Ayşe Buğra ile Araştırma Görevlisi Osman Savaşkan’ın birlikte hazırladıkları bu kitap AK Parti döneminde sermaye grupları arasında ortaya çıkan gerilimi inceliyor. 1980 sonrası Türkiye’de kapitalizmdeki değişimin siyaset, ekonomi ve topluma yansımasını ele alıyor.

Özellikle son on iki yılda AK Parti iktidarıyla bu değişimin hangi boyutlara geldiğini irdeliyor. Farklı sermaye grupları ve bu grupların örgütlendiği işadamı dernekleriyle iktidar arasındaki yakınlık ve gerilimleri somut olgular üzerinden analiz ediyor.  “Yeni Türkiye”, “Muhafazakar Burjuvazi”, “Sermayenin El Değiştirmesi” gibi önemli bir sosyo-ekonomik çerçeve sunuyor.

 

Şimdi gelelim benim kitapta bulduklarıma. Gaziantep’i ilgilendiren bir-iki konuya şöyle bir değineceğim. Aslında çok var!

 

… Gaziantep'te TUSKON'la bağlantılı HÜRSlAD, eski MÜSİAD temsilcilerinin de aralarında bulunduğu bir grup tarafından kuruldu ve ilk başta bazı gerilimlere yol açtı. Ama yerel düzeyde MÜSİAD ile TUSKON arasındaki ilişkiler lstanbul'dakinden çok daha sıkıydı. Yürütme kurulu üyeleri örtüşüyordu ve iki örgüte de üye olan pek çok girişimci vardı. Örneğin, Gaziantep'teki nüfuz sahibi girişimci ailelerden biri olan Nakıpoğlu'nun hem MÜSİAD hem HÜRSİAD'da üyelikleri vardı ve iki örgütün de gücüne ve prestijine önemli katkılar sağlıyordu.

 

Şimdi bakın, bir ailenin izlediği politika kısa zamanda kendine akıl almayacak kadar büyük yararlar sağlıyor. Ama gün geliyor bu politikanın stratejik hatalarla dolu olduğu ortaya çıkıyor ve büyük gerilim, sıkıntı ve  üzüntü yaşanıyor.

Aynı kitap başka bir aileyi de irdeliyor.

 

… Gaziantep'in merkezi hükümetle hemen hiç sorunu yoktu ve buradaki işadamı camiası hem belediyeyle hem de merkezi hükümetin yerel teşkilatıyla gayet iyi geçiniyordu. Gaziantep'teki işadamları camiasında güçlü Gülen bağlantılı örgütlenmelerden kaçınan başka işadamlarının da bulunması potansiyel bir gerilim kaynağı olarak görülebilir. Fakat bu

gerilim hemen hemen hiç hissedilmiyor ve odalar arasında güçlü bir sınıf dayanışması sağlanmış gibi gözüküyor. Tekil ekonomik çıkarlar ile şehrin ekonomik gelişimini sürdürme yönündeki ortak hedef, farklı işadamları ve dernekler tarafından elbirliğiyle takip ediliyor. Yerel koalisyonların bütünlüğü korumadaki ve gerek teşvik yapılarını gerek merkezi yatırım kararlarını ulusal düzeyde lobicilik faaliyetleriyle etkilemedeki başarısı, şehrin en önemli girişimcisi olan Konukoğlu ailesine ait Sanko Holding'in rolü hesaba katılmadan tam olarak anlaşılamaz. Konukoğlu ailesinin gücü ve nüfuzu ilin sınırlarının çok ötesine uzanıyor. Grubun başkanı Abdülkadir Konukoğlu sadece şehirde değil, hükümet çevrelerinde de son derece saygın bir kişiydi.

 

Bakın bu saygınlık nasıl kazanılmış? Yine kitaptan alıntılıyorum.

 

Konukoğlu ailesi AK Parti'yle ya da başka bir siyasi partiyle özdeşleştirilmekten özenle kaçınıyor, özellikle Gülen cemaatiyle ilişkilerini de aynı sakıngan tarzda yürütüyordu. Araştırmamız sırasında, Abdülkadir Konukoğlu Gaziantep Sanayi Odası Meclisi'nin başkanıydı ve ailenin diğer üyeleri de odada önemli konumlara sahiptiler. Abdülkadir Konukoğlu'nun TUSKON bağlantılı derneklere ya da başka herhangi bir gönüllü derneğe üye olmaması dernek aktörleri arasındaki ayrışmaların seçim sürecini etkilemesini önlüyordu. Ticaret Odası’nın idari organlarının seçiminde daha fazla rekabet olsa da, iki oda arasındaki ilişkiler son derece uyumluydu ve üyelikler de ciddi ölçüde örtüşüyordu.

TUSKON'un HÜRSİAD bağlantılı temsilcileri, odalarda daha fazla kontrol sahibi olmak istiyordu ve Sanko'nun seçim süreçlerine egemen olmasından hoşnut değillerdi. Alan araştırmamız sırasında, "biraz daha ilginç" hale getirmeye çalışacakları sonraki seçimlere hazırlanıyorlardı. Fakat bu hoşnutsuzluğun işadamları camiası içindeki ilişkileri etkilemediğini gözlemlerimize dayanarak söyleyebiliriz. Konukoğlu'nun siyasi partiler ve Gülen cemaatiyle mesafesini dikkatle koruması ahlaki otoritesini güçlendirmiş ve ailenin gerek sanayi odasında gerekse şehrin tamamında liderlik konumunu sürdürmesini sağlamıştır. Bu yüzden, iş hayatının lideri konumundaki Konukoğlu ailesi siyasi tarafsızlık görünümünü başarıyla koruyarak yerel işadamları cemaatindeki gerilimlerin ve çatışmaların kontrolünde hayati bir rol oynuyor.

 

Gaziantep dışarıdan böyle görünüyor.

Bu kitabın methiyesini Amerika’dan duydum. Arkadaşlarımdan pdf göndermesini rica ettim. Gönderdiler. Yukarıdaki alıntıları okuyunca, bu kitap neden Türkçe yazılmamış ki derken baktım ki, yazılmış! Hatta Google’dan 296 sayfalık kitabın tamamını ücretsiz indirebilirsiniz.

 

Saygın bir kurumun bilim adamları tarafından yazılmış. Yurt dışında da önemli düşünce ve ekonomi kuruluşları tarafından tasvip görmüş ve kabul edilmiş bir kitap. Bu gözle okudum.

Sıradakiler için üzülüyorum, diyemiyorum. Gözümle gördüm, bürokrasinin kapılarını ayakları ile açanları, hiç haketmedikleri halde Asım’ın himayesinde trilyonlar kazananları…

Bakalım gelecek günler neler getirecek…

FETÖ yandaşlarının sonu mu geliyor?