Genel temizlik yapılıyorken...

YAYINLAMA: 26 Temmuz 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 26 Temmuz 2016 / 20.00

                                                      Hikmet Aksoy

 

        Hak aramak, hak vermek kolay bir iş değil. Özellikle bir  hakkın teslimi için önce  adaleti gözetecek, adaletli davranılacak ki; "kaş yapayım derken göz çıkarma" konumuna düşmeyeceksiniz. Bundan önce de  sağduyu sahibi olarak bugünden; gelecek için sağlıklı görüş sahibi kimliğinizle  isabetli kararlar verebilecek bilgi birikiminiz olacak...

        15/16 Temmuz gecesinde demokrasimiz adına yaşanan menfur girişiminin elebaşları birer-birer yakalanıp içeri tıkılırken, bir de onların çeşitli alanlardaki yardımcıları/tayfaları/uşakları da araştırılıp, soruşturulup bulunuyor/yargılanmak üzere  Adalet önüne çıkarılıyor.

        Doğrusu da bu zaten...

        Hak ancak böyle yerini bulur, tecelli eder.

        Türk Ordusu'na sızmış "ihtilalci şebeke" temizlenirken; onun çeşitli alanlara  sirayet etmiş, bulaşmış, nüfuz etmiş elemanlarını yakalamamak olur mu?

        Devlet katında her birimde temizlik yapılırken bunun medya ayağı da görmezden gelinecek değildi.

        Nitekim, İstanbul medyasından bir grup gazeteci için yakalama kararı çıktığını görüyoruz.

        Bu konuda,  suçlu olan - gazetecidir- diye es geçilecek değildi tabii ki...

        "Her koyun kendi bacağından asılır" öğretisinden hareketle FETÖ çetesiyle ilişkili olan gazeteci de, kaymakam da, hakim de, öğretmen de, asker de, polis de ne bileyim; memur, işçi, esnaf kim varsa şimdi eyleminin hesabını vermek durumunda şimdi...

        Vermek zorunda daha doğrusu...

        Adalet ve adaletli olmak da; böyle karanlık işe/işlere bulaşanların cezalarını vermekle başlar.

        FETÖ'ye bulaşan gazetecilerin kimler olduğu ayan/beyan ortada... Şimdiye değin, TV ekranlarından, gazete sayfalarından görüşlerini  kamuoyuna  açıkladılar.

        O bakımdan gazetecilerin, dahası medyadaki FETÖ'cülerin defterinin dürülmesi, mahkemesinin görülmesi rahat olacak...

         Ancak,  medya mensuplarından FETÖ'cülerle ilişkili olanlar haklı olarak hesap vermeye çağrılırken; siyaset dünyasında ama muhalefet, ama iktidar cephesinde bu terör örgütü ile sevgi bağı olan, bu durumuyla leyhte açıklamalar yapıp zihinleri bulandıranlar da -kim olursa olsun- adalet önünde eyleminin hesabını vermeli...

         Bu husus, eyleme karışan askerden de öncelikli gözüküyor gibi...

Asker, memur, esnaf, öğretmen, hakim, imam vb. gruba  dahil insanlar  yargıya çağrılırken kimi siyasetçilerin de Adalet önüne çıkarılması kamuoyu önünde "demokrasi inancı"nı pekiştireceğini bilmemiz gerekir.

         Çünkü, FETÖ'cü olan "darbeci cunta"nın asker içinde yarattığı hareketin  daha tehlikelisinin siyaset dünyamızda yaratıldığını inkar mı edelim, şimdi...



iPad'imden gönderildi

 

 

Genel temizlik yapılıyorken...