Bugünleri de mi görecektik?

Bülent Arınç, “İyi ki bu ordu ile savaşa girmemişiz” dediğinde sinirlenmiştim, “Ne demek istiyor? Bu hiç de hoş olmayan bir aşağılama…” demiştim.

TSK, Türkiye’nin en güvenilir kurumuydu. Anketlerde her zaman, güvenirlikte açık ara en önde yer alırdı.

Şimdi koca generallerin o resimlerini görünce kahroluyorum.

Gerçi, bütün generalleri tabii ki o inanılmaz kötü kategoriye dahil etmiyorum ama benim yaşımdakilerin usunda bir general portresi, imajı vardır: Vakur, güvenilir, cesur ve donanımlı…

Ne de olsa yüzbinlerin içinden seçilip gelen bir avuç en üst düzey komutan…

Şimdi hicap duymasam da çok öfkeliyim.

Şu gelinen hale bir bakar mısınız?

F-16’lar sivil vatandaşı korkutmak, sindirmek için alçaktan uçuyor, TBMM’ni bombalıyor.

Asil Türk Ordusu’nun subayları kanalizasyonda saklanıyor! Vatana ihanetten arandıkları için bazıları b.kun içine girmeye razı oluyor!

Şimdi sistem tamamen değişiyor. Devletin yapısı ve sivil-asker dengesi yeniden şekilleniyor.

Ordu’nun kışlaları, askeri okulları, hastaneleri, sağlık kuruluşları, fabrikaları, tesisleri hepsi ya kapatılıyor veya bir bakanlığa devrediliyor.

Kara-Deniz-Hava Kuvvet Komutanlıkları Milli Savunma Bakanlığı’na bağlandı.

Emekli Tuğgeneral Ali Dilek, yeni duruma itiraz ediyor: “Emir komuta sistemi bir insan vücudunun sinir ağı gibidir. Eğer siz ağa dışarıdan giriş yaparsanız TSK felç olur.”

Yani Paşam, TSK 15 Temmuz’dan önce sağlıklı mıydı?

Her şeyi biliyordunuz da, neden gereğini yapmadınız?

TSK bu hale geldi.

Ancak, her şeye rağmen dilerim; kırk katır mı, kırk satır mı durumuna düşmeyelim.

Politika bilmeyenlere…

Oğluma, benim seçeceğim kızla evlenmesini söyledim. “Hayır” dedi.

Bak ama, senin için Bill Gates’in kızını düşünüyorum, dedim. “Evet” dedi.

Bill Gates’le konuştum, oğlumla kızını evlendirelim, dedim. “Hayır” dedi.

Bill’e, benim oğlum Dünya Bankası CEO’su, dedim. “Tamam” dedi.

Dünya Bankası Yönetim Kurulu Başkanı’na gittim, oğlumu CEO yap, dedim. “Olmaz” dedi.

Oğlumun Bill Gates’in damadı olduğunu söyledim. “Tamam” dedi.

İşte politika budur.

(Ben uydurmadım. Amerika’da bir üniversitede profesör olan sınıf arkadaşım gönderdi. “Lan oğlum, öğrencilere politikayı böyle mi  öğretiyorsunuz?” diye sordum. “Biz tabii ki böyle öğretmiyoruz ama gerçek de bu…” dedi.)

Acı Hös!..

Sakıt Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey tweeter hesabından mesaj göndermiş:

Kahrol düşman!.. Benim için neden meydanda yok diye manşet atmışlar. Ben Hacettepe’de tedavi oluyorum.

Gaziantep’te bir aydan beri tramvay çalışmıyor! Kurulalı kaç sene oldu ki…

Bir takım nedenler ifade ediliyor. Ancak benim duyumum, makaslarda sorun olduğu…

Asım, bütün sistemi Almanya’nın hurdasından kurduğu için sık sık arızalar başgösteriyor.

Rayların döşenme şekli, hurda vagonlar, hurda raylar ve harcanan astronomik paralar. Ne Almanya’dan, ne de Fransa’dan alınan vagonların hesabı hala verilemedi.

İnsanda bir parçacık yüz olur be kardeşim, hiç olmazsa sus yahu!..

Senin şansın senin ayıplarını örten, çok çalışkan, şeffaf ve becerikli bir belediye görevi devir aldı. Muhalefet gelseydi, senin Antep’te yatacak yerin olmazdı!..