Bir cinayet niçin işlenir?

YAYINLAMA: 07 Eylül 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 07 Eylül 2016 / 20.00

Bilemiyorum, sizlerin hiç dikkatini çekti mi? Karadeniz'de çoğunlukla cinayet hangi aylarda işlenir? Gözlemlerimi/bildiklerimi yazayım: Karadeniz'de kış mevsiminde cinayet işlenmez. Çünkü, insanlar ya gurbettedir, ya da bölgede bulunanların çoğu yaşlı, dünya işlerinden elini ayağını çekmiş kişilerdir.
Bu bölgede cinayetler çoğunlukla yaz ve sonbaharda işlenir.
Karadeniz'de Ordu, Giresun ve Trabzon'da özellikle "fındık mevsimi"nde sınır anlaşmazlığından kaynaklanan cinayetler işlendiğine üzülerek tanık oluyoruz. Bir kaç gün var, yerel gazetelerimizde fındık toplama anlaşmazlığı sonucu cinayet işlendiğini okuduk.
Ölenler oldu, yaralananlar var.
Diyeceksiniz ki; Türkiye'de kadastro çalışmaları yapıldı ve herkes arazisinin sınırını biliyor.
Hayır... Öyle değil!
Evet kağıt üzerinde sınırlar belirlenmiş ama, bu çalışmaların kimilerinde tek yönlü çalışma yapılıp sınırlar saptandığından; çözüme kavuşamayan anlaşmazlıklar doğmuş sonunda...
Kadastrocu arkadaşlar alınmasınlar ama, aralarında kimi işini bilmezler yüzünden bugünkü cinayetler işleniyor.
Örnek mi?
Yaşadığım olayı anlatayım: ilçe merkezinde, kentin orta yerinde, etrafında kadastro çalışmaları bitmiş 12 dönümlük bir araziye hissedarım. Kısa anlatıyorum. Bu arazinin bir bölümüne (hissedarım ya) 1980'lerde ev yaptım. Hakkımda dava açıldı. Mahkeme arazinin yüz ölçümünü yaparken evimin bulunduğu tapuyu değil, aynı miktar hissem olan bir başka topuyu alıp dava konusu yaptı, yüzölçümü artırımında bulundu. Tabii ki, avukatım aracılığıyla itiraz ettik, düzelttik. Yargıtay, davayı haklı bulduğunu, ancak dava konusu araziye gidilip keşif yapılmadığı, bilirkişilerin yaşlı olmadığı iddiasıyla yerel mahkemenin kararını bozdu. Oysa, keşif için araziye, kent merkezinde arsa kimliği kazanan gayrımenkule gidildiği, eski deyimle 1300 tevellütlü/doğumlu tanıkların dinlendiği mahkeme tutanaklarında ve kararda var.
Yeniden dava gördük. Kırk yıl oldu.
Bir dava kırk yılda bitmez mi? Diyoruz ki, bu dava görülemez, kadastro yapan elemanlar aynı alana ait bir tapuyu dikkate almadılar. Böyle bir durumun sorulmasını istiyoruz.
Uzun sözün özü: haklı, yüzde yüz haklı olduğum bir davada ve de Yargıtay'ın esasta haklı gördüğü, ancak keşif ve de yaşlı tanık dinlenmediği gerekçesiyle duruşmanın yinelenmesini istediği davada kırk yıldır derdimi anlatamayınca, bıraktım ısrarı...
Mahkeme aleyhime karar verdi.
Şimdi, size izninizle sormak istiyorum. Kent merkezinde, etrafındaki tüm arsaların kadastrosu yapıldığından komşularıyla bir anlaşmazlık konusu olmayan bir arazide/arsada tapu kayıtları hiç dikkate alınmadan bir önceki yalan beyanlar üzerinden kadastro çalışması yapan memura ne dersiniz?
Bitmedi... Bu çalışma sırasında arazi üzerindeki payınız/hisseniz 5/12 iken kadastro sonrası bu pay 2/12 olmasına ne dersiniz?
Ne diyeceksiniz? Oluyormuş böyle şeyler...
Xxx
Güzel ülkemde işler böyle yürüyor/yürütülüyor.
Kent merkezinde yüzde yüz haklı olduğum bir davada derdimi anlatamıyor, hakkımı alamıyorsam, başka nasıl bir yol bulmam lazım?
Bu soru benim... Benim duruma düşenlerin...
Sonuç ortada...
Doğu Karadeniz'de fındık hasat mevsiminde cinayetler işleniyorsa, bunda kadastro çalışmalarını ciddiye almayanların da günahı var.

Bir cinayet niçin işlenir?