Meydan muharebesi şiddetleniyor!
Bazıları zanediyor ki başbakanın rahatsızlığından dolayı meydanı boş bulanlar var!
Böyle düşünenleri önce saf, sonra da bilgisiz ve tecrübesiz kabul etmek gerekir!
Ak Parti Grup Başkanvekilleri Mustafa Elitaş ve Nurettin Canikli, “Yasa aynen, virgülü değişmeden sayın Cumhurbaşkanı’na geri gönderilecektir. Bu kez anayasa gereği yasayı onamak zorundadır. Onadıktan sonra sayın Gül Anayasa Mahkemesi’ne gider mi, kendi takdirleridir bilemem ama zannetmem” diyor.
Bu net ifadelerde bulunan AK Parti Grup Başkanvekili, Başbakan’ın haberi ve izni olmadan, yani vekil olduğunu unutup kendi kafasından tavır alabilir, ‘Bu böyle olacaktır!’ diyebilir mi?
Ne zaman diyebildiler ki şimdi desinler!
***
Biz dün adını koymuştuk: “1. Cumhurbaşkanlığı Meydan Muharebesi.”
Hem Başbakan Erdoğan’ın her şeyden, uçan kuştan bile haberi var, onun izni olmadan hiçbir şey yapılamaz, diye hemen herkes ahkam kesiyor, ondan sonra da, “Başbakan rahatsız, meydanı boş bıraktı!” deniyor.
Öyle anlaşılıyor ki, yasa TBMM’den olduğu gibi geçecek. Konjonktür fevkalade uygun.
MHP Genel Başkanı Bahçeli dün grup toplantısında çok sert konuştu. Eh, iyi fırsat düştü, hem hükümete yüklendi, hem de Gül’e.
Bir taşla iki kuşu birden vurdu!
CHP’de öyle. “Oyumuzun arkasındayız, yasa aynen geri gönderilecektir” dediler.
Her iki parti de AK Parti’deki çatlağı farkettiler, haliyle koparmaya çalışıyorlar.
***
Ancak bu gelişmeler şike yasası ile başlamadı. Epey bir süredir taraflar birbirine el ense çekiyorlardı.
‘Yabancı bir kuruluşun (ABD) talebiyle İstanbul’da bir şirket tarafından yapılan araştırmaya göre katlımcıların yüzde 18.8’i Erdoğan’ın Köşk’a çıkması durumunda AKP’de yeni lider olarak Davutoğlu’nu görmek istiyor. 14 şehirde 2 bin kişi ile yüz yüze yapılan ankette Gül ikinci, Arınç üçüncü sırada çıkıyor. Katılımcıların yüzde 46.8’i Erdoğan’dan başka biri liderlik ederse AKP’ye oy vermeyeceğini söylüyor.’
Bu anket medyada gereği kadar ilgi görmemişti. Ama artık görür!
Cumhurbaşkanı Gül, ikinci adam bile olamıyor! Davutoğlu daha çok alıyor!
***
Bu arada Abdullah Gül’de boş durmuyor.
NTV aracılığı ile Youtube’dan ve bütün dünyadan kendisine gelen soruları yanıtlıyor. Tabii sorular içinde öyle sorular var ki yanıtlarıyla bir takım çevrelere “mesaj” veriyor. Gül, bilişim teknolojisini akıllıca kullanma becerisini gösteriyor.
Tam sırası gelmişken ben size samimi bir şey söyleyeyim mi?
İki arkadaşın, ortağın veya dostun eşleri anlaşamıyorsa, hatta birbirini sevmiyorsa, birbirinin semtine uğramıyorsa, dostluklar uzun soluklu olmaz, olamaz, mümkün değildir!
Emine Hanım’
***
Başbakan Erdoğan’ın sağlığı hakkında tam bilgiye sahip değiliz. Oysa, Batılı ülkelerde bu konularda halk sürekli ve doğru olarak bilgilendirilir. Günde birkaç kez açıklama yapılır.
Amerikan Başkan Yardımcısı Joe Biden, Başbakan Erdoğan’ı ziyareti programına aldığını epey önceden söylemişti. Buluşmanın Kısıklı’daki Erdoğan’ın evinde olacağı açıklanmıştı. Ancak, ABD Gizli Servisi’nin hem hastane, hem de evinin etrafında ‘keşif’ yapması, kimsenin dikkatinden kaçmadı ama herkesi işkillendirdi!
***
Durup dururken Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Ben kimseye biat etmedim. Tayyip Erdoğan’a bile etmedim. Etseydim Erbakan’a ederdim!” demesi kafaları karıştırmadı desem, yanlış olur. Çünkü birilerine mesaj veriliyordu!
Son olarak Fetullan Gülen faktörününün altını çizelim.
Hoca Efendi’nin Erdoğan’a hala ‘geçmiş olsun’ demediği konuşuluyor. (Antiparantez bir kız isteme, alamama durumu var ki, bunu sonra yazacağım, çok önemli!)
***
Size bütün bu olanların şifresini vereyim: Rahatsızlık ‘Tek Adam Hakimiyeti’nden geliyor.
Ne Gül, ne Arınç, ne de Hoca Efendi böyle bir güç oluşumundan memnun değiller.
Hele Erdoğan’ın Gülen cemaatıyla arasına mesafe koyup TSK’ya yaklaşması, dengeleri allak bullak ediyor!
Şike yasasını bir de bu varsayımlarla düşünürseniz, gelecek günlerin ne kadar heyecanlı geçeceğini tahmin edebilirsiniz.
***
1. Cumhurbaşkanlığı Meydan Muharebesi’ni tabii ki hala ‘Tek Güçlü’ Başbakan Erdoğan ve ekibi kazanmaya yakındır.
Ama önemli olan, sonuncuyu kazanmaktır.
Suriye’nin bankalarımızdaki 500 milyon doları bloke edildi
Türkiye’nin Suriye’ye karşı uyguladığı yaptırımlardan biri de buydu. Ancak, para Suriye Devleti’nin değil, Esad’ın da değil.
O halde...
Hesaplar başka kişilerin adına olsa da biliniyor ki dolarlar Esad’ın! Donduruluyor!
***
Türkiye’nin yararları açısından bu uygulamalar büyük riskler içeriyor.
Arap Ligi’nden bankalarımıza gelen paralara bu şekilde el konulursa bundan sonra kim bizim bankalarımıza güvenip para yatırır?
Arap Ligi’nden gelen paraların çoğu abidik-gubidik paralar olduğu için bu dolarlar çok ürkek olur!
Emin liman ararlar.
Suriye’ye karşı uygulanan bu yaptırımın bize epey pahalıya malolacağını tahmin etmek kehanet olmasa gerek.
Bu paralar sonunda yine emin limana, tarafsız(!) ülke İsviçre’ye gidecektir.
Bence hiç iyi olmadı.
RSS