Anlayanlara...

YAYINLAMA: 07 Aralık 2011 / 18.00 | GÜNCELLEME: 07 Aralık 2011 / 18.00

 Mal sahibi, mülk sahibi!

Hani bunun ilk sahibi?..

Mal da yalan, mülk de yalan,

Var biraz da sen oyalan!...”

 

Rus Çariçesi Katerina’nın yaşam hikayesi ve tabii ki kolyesi beni ayrı bir dünyaya götürdü.

Yukarıda okuduğunuz dörtlük sanki münhasıran bu olay için yazılmış.

Çariçe Katerina’nın kolyesini, tarihe biraz ilginiz varsa mutlaka okumuş olmanız gerek.

                                                              ***

Ben okuyamayanlar için küçük bir özet yapayım.

1711’deki ünlü Prut Savaşı sırasında Osmanlı Sadrazamı Baltacı Mehmet Paşa, Rus Çarı Petro’yu Prut bataklıklarında kıstırır. Rus ordusu imha edilmek tehlikesi ile karşı karşıyadır.

Genel tarih bilgimize göre, Katerina, Baltacı’nın çadırına gelir ve meydan savaşı bataklıkta verileceğine yatakta verilir. Bize böyle öğretmişlerdi.

Ancak Murat Bardakçı’ya göre hepimizin mestolduğu böyle bir efsane söz konusu değildi.

Deli Petro, yenilgiyi kabul etmiş, ancak ordusunun imha edilmemesi, barış şartlarının hafifletilmesi ve hayatının bağışlanması için karısı Katerina’yı Baltacı Mehmet Paşa’ya gönderir. Katerina kendi mücevherleriyle birlikte arabalar dolusu kıymetli hediyeyi Baltacı’nın çadırına bizzat getirir.

Petro’nun canı, karısı ve ordusu imha edilmekten kurtulur.

Ancak…

Zamanın hükümdarı Üçüncü Ahmed, İstanbul’a muzaffer bir kumandan olarak dönen Baltacı Mehmed Paşa’yı Rus ordusunu imha etmediği için azledip sürgüne gönderir. Paşa’nın yakın adamlarını idam ettirip, mücevherleri de sarayın hazinesine aldırır.

                                                                                ***

İşte 15 Kasım 2011 günü Cenevre’de ünlü müzayedeci Sotheby’s de satışa sunulan kolye bu mücevherlerden biriydi. Rus gazeteleri kolyenin alınması için elbirliği ile yayın yaptılar. Kolye, sahibinin istediği fiyatı elde edemediği için satış gerçekleşmedi. Son teklif edilen fiyat 9.3 milyon dolardı. Beklenti ise en az 10.5 milyon dolardı. Zaten Ruslar’dan başka ciddi alıcı çıkmadı. Herhalde yakında bir anlaşma olacak, kolye geldiği yere dönecektir. Zaten uzmanlara göre kolyenin veya setin taş kesimleri iyi değil ve bu parayı etmez. Tarihi değeri ve Ruslar’ın emaneti geri alma arzuları fiyatı bu kadar artırıyor.

                                                                                     ***

Kolye, 19. asrın ortalarında zamanın hükümdarı Sultan Abdülâziz tarafından Mısır Hıdivi İsmail Paşa’ya hediye edildi.

İsmail Paşa’dan oğlu Tevfik Paşa’ya, ondan da torunu olan son Hıdiv ‹kinci Abbas Hilmi Paşa’ya geçti ve macerası bu kadarla da kalmadı. Hıdiv Abbas Hilmi Paşa’dan kızı Prenses Hadice’ye intikal etti, Prenses Hadice de 26 Eylül 1940’ta ağabeyi Abbas Hilmi Paşa’nın oğlu Prens Abdülmünim ile evlenen ve son padişah Sultan Vahideddin ile son Halife Abdülmecid Efendi’nin torunu olan Neslişah Sultan’a düğün hediyesi olarak verdi.

Katerina’nın kolyesi, böylelikle iki asırdan fazla bir zaman sonra, yeniden Osmanoğlu ailesinin bir mensubuna geçmiş oldu. Neslişah Sultan, Mısır’da kocası Prens Abdülmünim’in 1952’de yaşanan Abdülnasır darbesinden sonra “kral nâibi ” olması üzerine “kraliyet nâibesi” sıfatıyla katıldığı resmî davetlerde Katerina’nın mücevherini taç veya kolye olarak defalarca taktı ve taçlı fotoğrafları Avrupa basınında da yeraldı.

Ancak, yaşadıkları mali sıkıntı sonrası 22 Mayıs 1963’te Christie’s müzayede şirketinin Londra’da yaptığı açık artırmada rayicinin çok altında bir fiyatla elden çıkartmak zorunda kaldı.

                                                                                    ***

Rus gazeteleri sürekli kolyenin hikâyesini yazıyor ve ‘Rusya’ya ait olan bu tarih hazinesinin vatanına dönmesi gerektiğini’ söylüyorlar. Gazetelerin tamamının ortak isteği “kolyeyi, küpeleri ve broşu Rus zenginlerinden birinin satın alıp rejime bir jest yapması ve Kremlin’e yahut Hermitage Müzesi’ne hediye etmesi...” Ve çok yakında da bu gerçekleşecek.

                                                                                      ***

İşte benim demek istediğim de bu.

1711’de Rus Hazinesi’nden çıkan kolye 300 yıl sonra tekrar Ruslar’ın hazinesine dönüyor.

Ne demişler:

“Mal sahibi, mülk sahibi!

Hani bunun ilk sahibi?..

Mal da yalan, mülk de yalan,

Var biraz da sen oyalan!...”

 

 

Anlayanlara...