MHP, ‘Tamam mı’ ‘Devam mı?’

YAYINLAMA: 24 Ekim 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 24 Ekim 2016 / 20.00

MHP’ye gönül vermiş bir arkadaşımla sohbet ediyoruz.

Değil Türkiye’nin dünyanın en demokratik partisi MHP’dir, diyor.

O kadar demokratik bir yapıya sahibiz ki, Devlet Bey, tek başına seçime girmesin diye, rakiplerine hep destek vermiştir. MHP’de genel başkanlık için tüzük gereği 40 delegenin imzası gerektiği için bazen Devlet Bey rakibine ilk imzayı kendisi verir…

Ben de taşı gediğine koyuyorum, “Meral Akşener’e de mi, ilk imzayı Devlet Bey attı?

Hayır, o ayrı bir mesele, hukuki sorunlar vardı!

Ama Meral Hanım mahkemeyi kazandı.

O çok karışık bir iş…

 

Başkanlık işi uykudayken, danışıklı dövüş konuyu Devlet Bahçeli grup toplantısında gündeme getirdi. MHP Başkanlık sistemine mi geçmemizi istiyor?

“Hayır. Cumhurbaşkanımız anayasaya uymuyor. Bir boşluk var, biz bunun halka giderek çözülmesini istiyoruz. Ayrıca, Devlet Bey’in o bahsettiğin grup konuşmasını yapmasının asıl nedeni, Putin, Türkiye’ye geldiğinde Cumhurbaşkanımız, “Devlet Başkanı’ diye takdim edilmiş. Bu bardağı taşırdı. Devlet Bey’de bu iş bir an önce hallolsun, diye düşündü.”

 

Referanduma gidilecek, değil mi? Peki, MHP, referandum da ‘Evet’ mi, ‘Hayır’ mı diyecek?
“MHP, bu olayı ‘Evet’ ile ‘Hayır’ arasına sıkıştırmak istemiyor. Biz tercihli referandum olması taraftarıyız.”

Nasıl yani?

“Hele teklifleri meclise bir gelsin, ondan sonra düşünürüz.”
Ne bekliyorsunuz ki?

Amerikan tipi başkanlık var, Fransız tipi var, Putin tipi var, Tunus’daki gibi var, var oğlu var! Bakalım ne getirecekler?”
???...
“Biz parlamenter sistemden asla vazgeçmeyiz. Bakalım bunu nasıl yapacaklar?”
???...

 

Sen bu sistemi inceledin mi?

“Doğrusunu söyleyeyim, hayır. Ama inceleyen arkadaşlarımız var, onlar bize anlatıyor!”

Bakın! Siz hem ‘deve’ istiyorsunuz, hem de ‘kuş’! Yani devekuşu mu demek istiyorsunuz? Hem parlamenter sistem, hem başkanlık olur mu? Olursa devekuşu olur!

“Hele AK Parti teklifi meclise getirsin, o zaman bakacağız…”


Sen bu sistemi araştırmamışın ya, ben sana asıl çok önemli bir hususu belirteyim. Başkanlık olursa, ortada çok parti kalamaz. AK Parti kalır, CHP kalır, bir de HDP. İyi düşünün! MHP baraj altında kalır ve kapanır!”(Bkz. Musa’nın karikatürü!)

 

 

 

Eyyy GASKİ!..

 

Olağanüstü günler yaşıyoruz. Sağımız, solumuz; önümüz arkamız sobe!

Önceki akşama doğru sular kesildi. 2-3 saat bekledik, gelmeyince 185’e durumu soralım, dedik.

Nafile bekleyişten sonra vazgeçtik. Herhalde sabah gelir, diye düşündük.

Dün sabah musluktan önce gelen telefonları açınca büyük bir ‘şok’ yaşadık.

Dünyanın sonu gelmiş gibi adeta, terör örgütleri suya siyanür veya benzeri zehir karıştırmışlar, toplu ölümler olabilirmiş…

 

Ben, komplo teorilerine çabuk ısınırım. Ama arkadaşlarım benden daha gerçekçi oldukları için, “Ç.. yani, bu söylentilere nasıl inanıyorsun” dediler.

Ama dün akşama kadar Antep’te hep bu saçmalık konuşuldu.

Anında yapılacak bir açıklama bu tür söylentilerin önüne geçerdi.

Neden yapılmadı anlayamadım!

Dün öğle saatlerinde yapılan ‘Magnezyum’ açıklaması da, bu işten anlayanlar tarafından, gülümsemeyle karşılandı.

 

Benim kaynağım, kente su pompalayan büyük pompanın arızasından olduğunu kulağıma fısıldadı.

İşte bazen böyle teknik bir arıza zamanında duyurulmazsa, daha sonra bütün güven kaybolur.

İleride benzer arızalarda, olmamasını temenni ediyorum, süre biraz uzarsa komplo teorilerine kaldığımız yerden devam edeceğiz, demektir.

 

 

 

Çocuk işçiler…

Hatırlarsanız, kısa bir süre önce BBC’nin “Gaziantep’te çocuk fabrika işçileri” haberini birinci sayfamızdan duyurmuştuk.

Çocukların o yaşta, ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılması bütün dünyada yasakken, Gaziantep’te ayakkabı atölyelerinde çalışan çocukların resmi büyük yankı uyandırmıştı!!!

Yankı uyandırmış, dedimse lafın gelişi öyle… Yoksa, kimse kılını kıpırtdatmadı.

 

BBC araştırmacı gazetecilik programı Panorama'nın ekibi bu kez, Türkiye'deki Suriyeli mülteci çocukların İngiltere'de satılan tekstil ürünlerinin üretiminde çalıştıklarını ortaya çıkardı. 

Türkiye'deki tedarikçi fabrikalarda gizli çekimler yapan Panorama ekibi, Marks and Spencer ve internet satış mağazası Asos tarafından satılan kıyafetlerin üretiminde çocukların çalıştırıldığını tespit etti. Ayrıca, mültecilerin Zara ve Mango'nun kot pantalon üretiminde de kayıt dışı olarak çalıştırıldığı belirlendi. Mültecilerin taşlama işlemi için kotların üzerinde tehlikeli kimyasalar uyguladıkları ancak bunu yaparken herhangi bir maske takmadıkları görüldü. 

 

Bizde kimse kılını kıpırtdatmadı ama isimlerini okuduğunuz  o ünlü markaların en azından İngiltere’de zarar göreceğinden eminim. Çünkü, gelişmiş ülkelerde insanlar çocuklara karşı yapılan haksızlıklara karşı çok duyarlılar.

 

 

Bankacılar tefeci midir?

 

Cumhurbaşkanımızın ‘faiz’e bakışı malum.

Çok kimse gibi beni de etkiliyor.

Başbakan Binali Yıldırım’ın, “Bankacıları buradan uyarıyorum. Lütfen reel sektörün sesine kulak verin kardeşim. Tefeciliği bırakın. Gerçek ekonomiye dönün” lafı  herkesi mestetti.

 

Başbakan, tefecileri daha önce de uyarmıştı. Ama onlar ‘pişkin’ insanlardır, bildiklerini okurlar.

Fakat bu kez resmen ‘sopa’ gösterdi. Şöyle dedi:
“Duyduğunuz her haber üzerine, ‘aman biraz daha teminatları arttıralım, faizleri de biraz daha arttıralım’, bu akıllı insan işi değil. Ya bunu kendiliğinizden yaparsınız, ya da size bunu yaptırırlar.”

 

Tefecilik’ ne demektir diye sözlüğe baktım. İşte birkaç açıklama ve yorum.

 

*İnsanlara/şirketlere dar zamanlarında veya yatırım yaparken yüksek faizle verilen krediler.

 

*Herkesin lanetler yağdırdığı bir sektördür. Lakin çekini senedini bu insanlara kırdırmayan kimse de yok gibidir. Özellikle kobiler.

 

*Bu vampirler ortalıktan temizlenmedikçe; çocuklar babasız, kadınlar kocasız, analar evlatsız kalmaya devam edecektir.

 

*Faiz üzerinden asalakça, haksız yere kazanç sağlayıp, üstelik birde, "Biz zorla para vermedik ki" diyebilen, karşısındaki bireye/şirkete zulüm eden cehennemlik insan görünümlü bir tür yaratıktır bunlar.

 

*İnternette, işi hakarete götürenler çoğunlukta. “Peze….lik, tefecilikten çok daha onurlu ve şerefli bir meslektir!” diye yazanlara katılmak tabii ki mümkün değil.

 

 

MHP, ‘Tamam mı’ ‘Devam mı?’