Dolar paradoksu…

Global oyuncuysanız, dolara mahkumsunuz. Hem de müebbet!

Geçen gün yazdım: Amerika’nın Irak’ı işgal etmesinin asıl nedeni Saddam’ın petrolü dolar dışı para birimleri ile satmaya karar vermesiydi.

“Irak’a demokrasi getiriyoruz” diye ülkeyi işgal ettiler, Saddam’ı da kendi halkına yargılatıp (!) idam ettirdiler.

Dolar böyle bir şey işte.

Şimdi Ruble veRiyal’le ticaret yapmaya hazırlanıyoruz. Haziran’da başlanacağı bildiriliyor.

Başka para birimleri daha önce de denenmişti, ama başarılı olamamıştı.

ABD’nin elinde bu işi çomaklamak için o kadar çok enstrüman var ki, birisinden kaçsanız diğerine mutlaka yakalanırsınız!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısının ne kadar etkili olduğunu bizzat yaşadık. Dün Sanko Holding de bu çağrıya kayıtsız kalınmamasını istedi.

Ancak palyatif tedbirlerin ekonomide karşılığı olmadığını da biliyoruz.

Altına yatırım yapılması salık veriliyor.

Peki, altının fiyatını ne belirliyor?

1. Dünyadaki altın fiyatı 2. Türkiye’deki dolar fiyatı

Yine doların paritesine bağımlısınız.

Tabelada bir doların karşısında kaç TL yazıyorsa, odur!

Diğer taraftan o kadar dolar bağımlısı olmuştuk ki, işin ucu kaçmıştı. Bu vesileyle bir saçmalık düzelmeye başladı. Ekonomimiz için sevindirici bir gelişme.

Düzenlemeyi kendiliğimizden yapamadık, emir yüksek yerden gelince tıpış tıpış yapmaya başladık. Değil mi?

Yeni kira sözleşmeleri başladı, hadi sıkıysa şimdi kiraları dolarla yapın da görelim?

Demokrasi isteyenlerin demokratik davranması gerekir. Ama en küçük menfaatından vazgeçmeyenlerin, haksızlıktan,  hukuksuzluktan beslenenlerin şikayete hiçbir hakları olmamalı…

Taşlar yerine oturuyor.

Türk lirası aşırı değerliydi, bunu yurt dışına çıkanlar görüyordu. Aldıkları hizmet karşılığında ödedikleri paraları Tükiye’deki hizmet fiyatıyla ile karşılaştırınca, “Aaa burası ne kadar ucuzmuş!..” diyorlardı.

Bu dengesizlik maalesef alt gelir grubunu çok etkileyecek. Emekliler birkaç yıl geriye dönecekler. Bunun için mutlaka bir şeyler yapılacaktır.

Hammaddeyi dolarla alan, krediyi dolarla kullananların üretimlerini dolar birimi ile değerlendirmelerini tabii ki makul bulurum. Ancak, bunu daha çok kazanmak için kalkan yapanların yanlışlığı da ortada değil mi?

Savunmuyorum, ama bütün suçu OHAL’ın üzerine yıkar, günah keçisi yaparsanız, kendinizi aldatırsınız!

Ölçüsüz kazananların ölçüsüz de kaybetmeleri çok doğal…