Terörün para kaynağı kurutulmalı…

YAYINLAMA: 12 Aralık 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 12 Aralık 2016 / 20.00

Terörün para kaynağı kurutulmalı… Bugünkü gazetelerde eminim aynı kişilerin resimleri basılacak ve yine terörü lanetleyecekler. 17 Şubat 2016 Ankara Merasim Sokak’ta 30 şehit için; 13 Mart 2016 Ankara Kızılay’da 38 şehit için; 28 Haziran 2016 İstanbul Atatürk Havalimanı’nda 45 şehit için; 20 Ağustos 2016 Gaziantep Şahinbey’deki sokak düğününde 57 şehit için, ne söylendiyse aynı kelimeler tekrar edilecek. Terör, keşke sadece lanetlemekle bitseydi. Yıllardır lanetliyoruz. Ciğerimiz yanıyor. Yalnız biz değil, Avrupalı dostlarımız da lanetliyor. Köşemde Alman Bild gazetesinin kupürünü paylaşıyorum. İstanbul’daki Alman gazetecinin haberi büyük acımızı çok güzel yansıtmış. Bu ahlaksız terörü, Reuter Ajansı’nın Paris’te açıklamasına göre, PKK üstlendi. Almanya’dan her sene bavullarla PKK’ya 30 milyon Euro gönderildiği dün istihbarat kaynaklarımız tarafından açıklandı. Bu paranın kaynağı kurutulmazsa terörü lanetlemekle bitirebilir misiniz? Katakulli… Dünya hakemlik camiasının nabzını tutan Football Refereeing internet sitesinin açıkladığı 2016-17 sezonunun ikinci yarısına ait UEFA bölgesinde, durumu merak edilen hakemlerin yerleri belli oldu. Beşiktaş’ı Dinamo Kiev karşısında verdiği saçma sapan kararlarla yakan İskoç hakem Craig Thompson pozisyonunu korudu. Elit Hakemler kategorisinde yer almaya devam etti. Oysa, Braga-Fenerbahçe maçındaki kötü yönetiminin ardından Ivan Bebek, Elit Hakemler kategorisinden birinci kategoriye düşürülmüştü. Böylece belli oldu ki, Thompson, UEFA tarafından belli bir amaç (!) için görevlendirilmişti. Türkiye’nin ülke olarak puanı kritik bir seviyedeydi. Beşiktaş kazanmış olsaydı, Türkiye gelecek sezon Şampiyonlar Ligi’ne direkt iki takım birden gönderecekti. Cüneyt Çakır, Elit Hakemler kategorisinde yer alıyor. Almanların dünyaca ünlü saygın dergisi Der Spiegel’ın kapağındaki kukla, bütün bu olup biteni gayet güzel anlatıyor. Almanlar da dertli. Önceki gün oynanan Beşiktaş-Bursa maçında Hakem Bülent Yıldırım, Bursa’yı resmen katletti. İşte iki eski hakem yorumcunun söyledikleri: Ahmet Çakar: "Ya Bülent Yıldırım sen nasıl hakemlik yapıyorsun? Marcelo'yu atmayıp sarı kartla kurtarıyorsun. Utan, yazık" Muhittin Boşat: "Marcelo, kaleci Harun'un ayağına ‘ezme salata’ yapmış, Bülent Yıldırım da yemiş!" Şenol Hoca, Dinamo Kiev maçının hakemine saydırırken hepimizin hoşuna gitti. Haklıydı! Ama Bülent Yıldırım için, “Verdiği kararların hepsi doğruydu” dedi. Hadi canım sende!.. Der Spiegel, kapağa Şenol Hoca’nın da resmini basmalıydı. Bu rant akıl, bir kerecikte spor akıl olamaz mı? Gaziantep, markası için, imajı için çok para harcıyor. Parayı bırakın, o kadar çok emek veriyor ki, yapılan bazı yanlışlıklar bu çabaya gölge düşürüyor. Futbol, siyasetten sonra Türkiye’nin en güçlü ikinci sektörü. Biz, bir zamanlar Celal Doğan’ın döneminde bu sektörü çok iyi kullanırdık. Gaziantep için olumlu algı yaratırdık. Bu olumlu algı şimdi, “Ne olacak bu Gaziantepspor’un haline” acımaya dönüştü! Gaziantepspor boş tribünlere oynuyor. İlgi ve sevgi kalmadı. Şu anda sokaktaki birine Gaziantepspor’un puan cetvelindeki sırasını sorsanız bilmez, çünkü merak ta kalmadı. Bunun yegane sebebi Gaziantepspor yönetimi. İçlerinde spor sevgisi olmayan bu insanlarla aynı paralelde bulunmadığım için eleştirinin hiçbir değerinin olmadığını biliyorum. Bu işi sırf rant için yapanlarla neyi tartışacaksınız ki. Zannettim ki, 15 Temmuz’dan sonra yeni dönemde bu işlere bir şekil düzen verilir. Hayal kırıklığına uğradım. Oysa, işi de müsait olan, bu işi kıvırabilecek mükemmel yönetici adayları var. Onlara şans verilebilse, Gqzianepspor’un imajımıza çok katkı yapacağından eminim. Bu konuda Celal Doğan’ın gider ayak Gaziantep’e yaptığı kötülüğü tarih yazıyor, ileri de daha da beter yazacaktır. Kendisinin katkısıyla yükselen Gaziantepspor markasını, para için mahvedip öyle gitti. İki yakamız, bu kötülük nedeniyle bir türlü biraraya gelmiyor. Büyükşehir Belediyespor’a da yazık oluyor. İpler tabii ki büyükşehir’de olsun, ama bırakın takımı bu işi iyi bilenler yönetsin. Yeni yapılan stat yakında açılacak. Bu şu anlama geliyor: Devlet üzerine düşeni yapıyor. Size mükemmel altyapı hazırlıyor. Siz ne yapıyorsunuz? Sorumsuz davranıyorsunuz! Bu kentin futbol sevgisine ihanet ediyorsunuz. Devletin yüzmilyonlarca lira harcadığı statta bir avuç insanı boynu bükük maçlar izlemeye terkediyorsunuz. Hani bu şehirde ortak akıl vardı! Bu ortaklar hep rant için mi biraraya gelir? Kazara bir sefer de spor için biraraya gelemez mi?

Terörün para kaynağı kurutulmalı…