Nerede o eski İstanbul?..

Türkiye'nin gözbebeği kent... Tarihten gelen kimliğini korurken çağın gelişmelerini biriktiren, biriktirirken güzel ülkemin kalbi olan kent.
Hızla gelişen, gelişirken kimilerine göre güzelleşen kent İstanbul.
Ama çirkinleşen diyenler de var.
İstanbul ülkemin cazibe merkezi olması nedeniyle dar'a düşenin umut kapısı görüp, "taşı, toprağı altındır" deyip koşup gelenlerin kenti...
Güzel ülkemin en çok iç göçmenlik olayının cazibe merkezi kent İstanbul ayrıca.
İstanbul, Anadolu olmuş renkleriyle diliyle, yaşamıyla, davranışıyla...
İstanbul; Van olmuş, Muş olmuş, Adana olmuş...
İstanbul; Trabzon, Kars, Erzurum, Rize, Sivas, Yozgat, Kayseri olmuş.
İstanbul Türkiye olmuş...
İstanbul hızla büyüyor.
Kontrolsüz... ve de hormonlu bir şekilde.
Bu gidişle nereye varılacak günlük hesaplardan kafa kaldırıp yorum yapan, düşünen yok maalesef.
Bir, iki, üç Boğaz Köprüsü...
Yarın dördüncüsü, beşincisi, altıncısı yapılması gerekecek...
Belki de daha fazlası...
Çünkü, kentin geleceği konusunu konuşan yok maalesef.
Öyle ya, Anadolu insanı böyle disipline edilmeyen bir iç göçmenlik olayı yaşandığı sürece İstanbul gelecekte nasıl bir kent kimliği alacak.
"Eski İstanbul'u nerde bulacağız?
Xxx
İstanbul'a ilkin 1959'da gitmiştim.
Bir kendine özgü kimliği, güzelliği vardı.
Beyoğlu'nun, Moda'nın, Kadiköy'ün, Aksaray'ın, Lale'linin kendine özgü İstanbul kimliği vardı.
Bir Cumartesi günü arkadaşlarla Beyazıt, Soğanağa Mahallesi Nur Sokak'ta arkadaşlarla kararlaştır Beyoğlu'na gezmeye çıkacağız.
Gençlik aklıyla gezecek, eğleneceğiz hesapta...
Tam öğrenci yurdunun kapısından çıkacağız bizden önce okumaya gelen -Bugünküler gibi değil- abilerden biri, "-Hayrola, nereye böyle?" diye sordu. Meramımızı anlattık. Bir süre söylediklerimizi dinledikten sonra;
"- Hadi!.. Hadi!.. Nereye gidiyorsunuz? Beyoğlu'na he! Gidin güzel bir traş olun, temiz elbiselerinizi giyinin... Millet sizi Güler" deyip nasihat yollu terslemişti.
İstanbul yarım yüzyılda büyük değişiklikler yaşadı.
Herşey büyüdü...
Ticaret... Sosyal yaşam... Eğitim... Bilim, kültür/sanat dünyası büyüdü.
Türkiye'nin sağlık merkezi oldu.
Sadece Türkiye'nin değil kimi konularda Avrupa'nın bile...
Ama ne yazık ki, iç göçmenlik olayının sonucu İstanbul'un "Beyefendi"si nüfun kütüğünden düşmüş. Yok artık. İstanbul'a "İstanbul Beyefendisi"ni aramaya geldim.
Bakalım kenarda/köşede bir yerlerde bulabilecek miyim?