Muhasara altındaki Antep, 90 yıl sonra Avrupa’nın Yıldız Kenti olmuş
Bir gazetede okudum, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, “Avrupa’nın Yıldız Kentleri” ödülünü almaya Paris’e gitmeme kararı almış.
Yanlış bir karar!
Gaziantep, Avrupa’nın parlayan 12 şehrinden birisi olması sıfatı ile belediye başkanımız, takdim edilecek ödülü alması için Paris’te yapılması karlaştırılan (Tesadüf, Paris olmazdı da Berlin olurdu!) ödül törenine davet ediliyor.
Güzelbey, “Ocak ayında Paris’te verilecek olan ödülü almak üzere Fransa’ya gidecektim. Bana bu ziyarette genel sekreterim ile yardımcıları eşlik edecekti. Fakat Fransa’nın sözde Ermeni soykırımını inkar edenlere cezai işlemi gerektiren yasa taslağını parlamentodan geçirmesi nedeniyle bu ziyareti iptal ettik. 14 Ocak’ta Paris’te düzenlenecek ödül törenine belediyemizi temsilen 2 personel arkadaşımız katılacak. Biz de belediye olarak Fransa’ya karşı tepkimizi bu şekilde dile getirmek istedik” demiş.
***
Çok şaşırdım. Asım Bey dış ilişkileri bilen ve epey tecrübe sahibi olan belediye başkanı. “Fare dağa küsmüş, dağın haberi olmamış” misali Güzelbey Paris’e gitmezse kimin umurunda olacak ki!
Bu ödülü Fransızlar vermiyor, Sarkozy hiç vermiyor, Paris ev sahipliği yapıyor, o kadar!
Zaten ödülü reddetmiyorsunuz ki Asım Bey alacağına Mehmet Bey alacak. Bu bir yaptırım veya protesto değil ki! Asım Bey hasta olabilirdi yerine yine Mehmet Bey’i gönderebilirdi.
Gitmemenin hiçbir anlamı yok!
Tam tersine, oraya gidip ödülü alıp, iki de laf edebilirdi, Asım Bey! Ödülü elinde kaldırır, “Bakın, sizin 90 yıl önce muhasara altına alıp, zarar verdiğiniz Antep, bugün Avrupa’nın Yıldız Kenti diye ödül verdiğiniz Gaziantep’tir!” diyebilirdi.
Herkesin önünde bu şekilde bir-iki cümleyle duygularımızı iletseydi, daha etkili olmaz mıydık? Üstelik Güzelbey’in elinde İbrahim Bey gibi müthiş bir koz var.
Nereden baksanız, yanlış bir karar verilmiş. Daha zaman var, yanlış hesap Bağdat’tan dönebilir!
Türkiş proce!
Dr. Asım Güzelbey’in kararı ne kadar yanlışsa, bu proje de o kadar yanlış, hatta saçma!
Şu haberi okur musunuz?
***
“Prezervatif markası oluyor”
Sözde Ermeni soykırımını inkarı suç sayan yasa tasarısını Fransa Ulusal Meclisi'ne getiren ve kabul edilmesini sağlayan UMP Milletvekili Valerie Boyer'i şoke edecek bir gelişme yaşandı.
Fransa'da yaşayan Kamil Yıldız adlı bir Türk vatandaşı, Valerie Boyer adında bir kondom çıkartacağını açıkladı.Bu konudaki çalışmalarını tamamladığını söyleyen Yıldız, "Türkiye'ye düşmanca tavır sergileyen Boyer'e karşı sessiz kalmayacağımızı göstermek istedim. Valerie Boyer marka prezervatifin büyük ilgi göreceğini düşünüyorum" dedi. Takvim'in haberine göre ülkedeki Türkler, Yıldız'ın çalışmasını desteklerken, Boyer'in isminin prezervatif markası olmasına ne tepki göstereceği merak ediliyor.”
***
İşte biz Fransızlar’ı böyle protesto ediyoruz!
Onlarda bunu bildikleri için bizi incitmekten hiç çekinmiyorlar.
Hak arama, hukuki zeminde olmak zorunda. Fransızlarla ancak bu şekilde mücadele edersek başarılı oluruz. Yoksa, ödül almaya personel yolla, Boyer marka ‘Condom’ çıkar, bunlar işe yaramadığı gibi bizi küçük düşürür.
Sevgili okurlar,
Merhum Can Yücel’in unutulmaz şiirinde dediği gibi…
Fark etmeli insan
“Farkında olmalı insan ....
Kendisinin, hayatın, olayların, gidişatın farkında olmalı.
Farkı fark etmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen ...
Fark etmeli ki,
Ömür dediğin üç gündür,
Dün geldi geçti, yarın meçhuldür,
O halde, ömür dediğin bir gündür, o da bugündür.”
Tüm güzellikleri fark ederek,
Sorumluluklarımızın farkında olarak
Ve her anı mümkün olduğunca keyifli yaşayarak,
Sağlıklı, mutlu, neşeli ve bol kazançlı günler dileklerimle,
Yeni Yılınız kutlu olsun !
RSS