İbret verici gerçek bir hikaye

YAYINLAMA: 13 Ocak 2017 / 20.00 | GÜNCELLEME: 13 Ocak 2017 / 20.00

Amiral Charles B. McVay, 1898 doğumluydu.

 

ABD Deniz Akademisi’nden 1920 yılında mezun oldu.

1944 Kasım’ında Washington D.C.’de Müteffik Kuvvetler Genelkurmay Başkanlığı Ortak Istihbarat Dairesi Komutanı idi. Söz konusu daire, (ABD, Fransa, İngiltere, Sovyetler Birliği ve daha pekçok ülkenin Almanya karşıtı ülkelerden oluşan) müttefiklerin en üst düzey istihbarat örgütü idi.

 

1944 yılı Kasım ayında USS Indianapolis isimli ağır kruvazörün komutanlığına atandı.

 

İkinci Dünya Savaşı’nın son haftaları. ABD Başkanı Harry S. Truman savaşı sona erdirme planlarında son derece kararlı. USS Indianapolis’e, birkaç hafta sonra Hiroşima ve Nagasaki’ye atılacak olan atom bombalarının en önemli parçalarını ‘çok gizli’ taşıma görevi verildi.

 

USS Indianapolis, denizaltı tespiti ve deniz tehlikelerine karşı savunma sistemleri bulunmamasına rağmen, hiçbir koruyucu refakat verilmemiş olarak gizli kargonun teslimatını başarı ile tamamladı.

 

Kruvazör, dönüş yolculuğunda 30 Temmuz 1945 günü bir Japon denizaltısı tarafından torpidolandı ve 12 dakika içerisinde battı. 1196 kişilik gemi mürettebatından 879’u hayatını kaybetti.

 

Bu olay bütünsavaş boyunca yaşanan ve en ağır kayba neden olan bir deniz felaketiydi.

 

Deniz Komutanlığı’nın itirazına rağmen, McVay Divan-ı Harp’e verildi ve yargılama sonucunda, gemisini başarı ile yönettiği, fakat kaptanı olduğu geminin kaybına neden olduğu gerekçesi ile mahkum edildi.

Mahkumiyetinden sonra Albay rütbesinden Tuğamiral rütbesine terfi etti. Fakat, İkinci Dünya Savaşı’nda Amerikan Kuvvetleri 380 gemi kaybetmiş olduğu halde, gemisini kaybettiği için mahkum edilen tek Kaptan olarak McVay tarihe geçti…

 

Ta ki, bu olayların üzerinden 50 yıldan fazla zaman geçtikten sonra Okul Araştırması yapan bir gençUSS Indianapolis’in batırılmasından sağ kalan 150 denizci ile konuşup, 800’ün üzerinde belgeyi inceleyip, sunumunu ABD Kongresi’nde yapması ile bu hatalı yargılamanın kamu oyunun dikkatini çekinceye kadar.

 

Nitekim, 20 Ekim 2000 tarihinde Amiral Charles B. McVay Kongre tarafından aklandı. Başkan Clinton’ın kanunu onaylaması ile gemisini batırttıran kaptan suçlamasından temize çıkarıldı.

 

Ancak McVay, divan-ı harp kararından sonra ardı arkası kesilmeyen telefon ve mektup suçlamalarına dayanamayarak 6 Kasim 1968 günüintihar etmişti.

 

Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.

Bazen kısa bir süre sonra, ama çoğu zaman kestirilemeyen bir sürede gerçekler illa ortaya çıkar.

Yalanlar, iftiralar, karalamalar hiç kaybolmazlar, bir asır sonra da olsa mutlaka ortaya çıkar, sahibine gıyaben de olsa ulaşır.

Kötülükleri yapan hakettiği cehenneme gitse de, bulaşığı evlatlarının üzerinde kalır. “Bunların babası…” diye başlayan cümleleri asla önleyemezsiniz. Yüzünüze belki bir şey demezler ama arkanızdan herşeyi söylerler.

 

 

 

Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.

Bazen kısa bir süre sonra, ama çoğu zaman kestirilemeyen bir sürede gerçekler illa ortaya çıkar.

Yalanlar, iftiralar, karalamalar hiç kaybolmazlar, bir asır sonra da olsa mutlaka ortaya çıkar, sahibine gıyaben de olsa ulaşır.

Kötülükleri yapan hakettiği cehenneme gitse de, bulaşığı evlatlarının üzerinde kalır. “Bunların babası…” diye başlayan cümleleri asla önleyemezsiniz. Yüzünüze belki bir şey demezler ama arkanızdan herşeyi söylerler.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İbret verici gerçek bir hikaye