Bumerang

YAYINLAMA: 01 Ocak 2012 / 18.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 2012 / 18.00

Amerika’da daha önce başlamıştı, birkaç yıldan beri de Avrupa’da…

Gençler Batı ülkelerinde ergenlik yaşında ailelerinden ayrılır, kendi evlerini kiralar, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışırlardı.

Bu son derece normal durumu bizler yadırgardık, neden gençler ailelerini bu kadar erken terkediyor?

Öyle ya, bizde evden ayrılmak ancak evlenmekle mümkün olurdu. Üniversiteye de gidilse, yine ana-baba evine dönülür, ancak evlenince mecburen ayrılınırdı.

                                                                 ***

Amerika ve Avrupa’daki finansal kriz, sosyal bilimcilere göre sosyal hayatta değişikliklere yol açtı, insanların yaşam tarzını değiştirdi. Yani, kriz gelenekleri geri getirdi! Uzmanlar bu durum için  bumerang’ tabirini kullanıyor.

Ekonomik durgunluğun kendini iyice hissettirdiği 2008’den itibaren işini kaybeden gençlerin ailelerinin yanına dönmesi araştırmacıların vurguladığı çok önemli bir değişim!

Bu işin başka bir boyutu da ekonomik!

Yalnız yaşayan bir genç ailesinin yanına dönerken internet, televizyon aboneliklerini de iptal ediyor.

Amerika kaynaklı Pew Araştırma Merkezi’nin araştırmasına göre, iptaller iletişim şirketlerini rahatsız edecek boyutlara ulaşmış. Televizyon, beyaz eşya piyasası da olumsuz etkilenmiş. Büyük durgunluk derinleşip iş piyasası daralınca ‘bumerag’ yaygınlaşınca, sosyal ve ekonomik hayat daha da vahim hale geliyor.

Bakalım gelecekte bu değişimler başka hangi değişimlere yol açacak ve hangi yeni ‘bumerang’larla karşılaşacağız!

İşte bu nedenledir ki yılbaşında ekranlara çıkan Batılı liderlerin hemen hepsi kötümser konuştu ve hemen hepsi de ‘fedakarlık’ istedi.

 

 


 

El insaf! Acaba provokatörlüğü kim yapıyor?

 

Uludere Kaymakamı Naif Yavuz’a yapılanlar kabul edilemez.

Konuşmaları ile, sergilediği tavrıyla herkesin sevgisini ve takdirini kazanan Yavuz, komaya girmediği gibi verilmek istenen ‘rapor’u da kabul etmedi, başka bir ilçeye de atanmayı da…

Bugün görevinin başında olacak.

O halde, asıl provokatörlüğü kim yapıyor dersiniz?

 

 

 


 

 

 

Çimenler yayılmadan

 

Bu yılınızı iyi geçirdiniz mi? 

Sağlıklı olduğunuz için hiç sevindiniz mi?

Bu yıl hiç gün ışığıyla uyandınız mı?

Kaç kez güneşin doğuşunu izlediniz?

 

Bir neden yokken kaç kişiye hediye aldınız?

Kaç sabah yolda bir kediyi okşadınız?

Bu yıl yeni doğmuş bir bebek parmağınızı sıkıca tuttu mu hiç?

Ve siz onu kokladınız mı?

 

Yaz gecelerinde ne çok yıldız olduğuna hiç şaşırdınız mı?

Kendinize bu yıl kaç oyuncak aldınız?

Kaç kez gözlerinizden yaş gelinceye kadar güldünüz?

Yaşlı bir ağaca sarıldınız mı bu yıl?

 

Çimlere uzandığınız oldu mu?

Çocukluğunuzdan kalan bir şarkıyı söylediniz mi hiç?

Hiç taş kaydırdınız mı bu yıl?

Kaç kez kuşlara yem attınız?

 

Bir çiçeği dalındayken kokladınız mı?

Bu yıl kaç kez gökkuşağı gördünüz?

Ya da hediye alan bir çocuğun gözündeki ışığı?

Kaç kez mektup aldınız bu yıl?

Eski bir dostunuzu aradınız mı hiç?

Kimseyle barıştınız mı bu yıl? ?

Aslında mutlu olduğunuzu kaç kez farkettiniz bu yıl?

                 ***

Iyi bir yılın, bunlar gibi birçok küçük şeye bağlı olduğunu hiç düşündünüz mü bu yıl? Yeni yılda düşünün...

Yayılın çimenlerin üzerine ...

Acele edin.

Er veya geç...

Çimenler yayılacak üzerinize ...

 

Jacques Prevert

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bumerang