Trump’ın tavırları ürpertici

YAYINLAMA: 03 Şubat 2017 / 20.00 | GÜNCELLEME: 03 Şubat 2017 / 20.00

Yaşamak, fırtınanın geçmesini beklemek değildir.Yaşamak, yağmur altında dans etmeyi bilmektir.Filozof Senaca

 

 

Artık iyice belli oldu, 2017 fırtınalı geçecek.

Dışarıda işler daha kötü olacağı için içerideki durum, ölümü gösterip sıtmaya razı olmak gibi!..

İki haftaya kadarPakistan, Kolombiya, Venezuella ve Pakistan’a vize yasağı geliyor.

Lübnan ve Afganistan da hemen sonra…

Yani, anlaşılacağı üzere vize yasağı yalnız müslümanlara değil.Kolombiya ve Venezüella müslüman mı?

Kısa bir süre önce 7 müslüman ülkenin vatandaşlarına vize yasağı getirilmişti. Bunlar; İran, Irak, Suriye, Sudan , Yemen, Libya ve Somali idi.

 

Trump’ın sloganı, “Let’s make America great again” idi. Yani, Amerika’yı yine tartışmasız dünya lideri yapalım, diyordu.

Dediğini yapmaya başladı.

Şöyle düşünebilirsiniz, tekrar seçim olsa bu adamın hiç şansı olmaz!

I-ıh öyle değil! Gelecek ay yeniden seçim olsa, daha rahat kazanır.Bakmayın siz birkaç eyalette kıkır-mıkır oluyor.Genel hava Trump’ın lehinde.

 

İran’a da posta koydu! “Sana balistik füze deneme yasağı koymuştuk, buna uy! Seni resmen uyarıyorum” dedi.

Gazeteciler Trump’a, “Uymazsa müdahale seçeneği var mı?” diye sordular. Trump, “Masada her türlü seçenek var” dedi.

 

Bir de dikkat ederseniz, Obama rahat eleştirilebiliyordu.Eleştirilere de uygarca yanıt veriliyordu.

Artık böyle değil.Anında gazetecilerin ayağını yerden kesip dışarı atıyorlar.

Önceki gün Amerika’ya en yakın dost ülkelerden Avustralya Başbakanı ile bir saatlik telefon randevusu vardı. Obama zamanında imzalanan göçmen kabul antlaşması yüzünden Trump birden alevlendi ve karşılıklı sert konuşmalar oldu. Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull’un kibarca, “İsterseniz konuyu değiştirelim” teklifine, “Yok artık başka zaman konuşuruz” dedi ve karşılıklı saygı sözcükleri ile konuşma bir saat yerine 25 dakikada tamamlandı.

 

Trump’ın basın toplantılarında hoşa gitmeyen sorular sorulunca korumalar hemen gazetecileri dev cüsseleri ile kavrayıp dışarı atıyor.

Meksika asıllı bir Amerikalı gazeteci de basın toplantısında şansını denemiş, 11 miyon insanı nasıl sınır dışı edeceksin, diye bir soru sormuştu.

Kameradan net bir şekilde gözüktü, Trump eliyle işaret etti, koruma adamın önüne geçti, zaten adam korumanın dev cüsesi karşısında kayboldu! “Bana dokunmaya hakkınız yok! Benim soru sormaya hakkım var!” diye bağırda ama dinleyen kim! Bu arada Trump’ın kravatlı olduğu için belki yardımcısı falan diye tahmin ediyorum, adama, “Defol benim ülkemden” diye hakaret etti.

Gazeteci, “Ben Amerikan vatandaşıyım” dedi ama kar etmedi!

 

Yani Trump’ın, dünyanın en uygar ülkesindeki tavırlarına, bakınca tüylerim ürperiyor!

Bizde korumaların bir gazeteciyi ayaklarını yerden kesip dışarı attığını hatırlamıyorum.

Bakalım daha neler göreceğiz…

 

 

 

 

 

 

Trump’ın tavırları ürpertici