Hangi AVRUPA?.. Türkiye nereye?..

YAYINLAMA: 06 Mart 2017 / 20.00 | GÜNCELLEME: 06 Mart 2017 / 20.00

BRÜKSEL - Belçika'nın başkenti Brüksel; NATO'nun, AB'nin de başkenti olur da benim olmaz mı? Odak noktam Brüksel, buradan komşu ülkelere, illere günü birlik gidip gelmeler yapıyorum.
Önceki gün Almanya'ya gittim. Belçika'ya en yakın Almanya kenti Aachen'de bir gün boyu gezmek, alışveriş yapmak güzeldi. İçim açıldı.
Türkiye'den Avrupa ülkelerine baktığımızda kalkınmış, sorunsuz ülkeler olarak görürüz de "kazın ayağı hiç öyle değil."
"Ağacın kurdu kendinden olur..."
Her ülkenin boğuştuğu sorunları var.
Brüksel'in AB ve NATO'dan ötürü kent merkezine yarattığı "resmî kimlik" yanında sanatsal havanın daha yoğun yaşanılır olması bu kentin özelliği öteden beri...
Aachen'in ticari canlılığı dikkat çekici bu açıdan... Kimi Belçikalılar alışveriş için bu kentteki AVM'lere hafta sonlarında akın ediyorlar.
Aslında fiyatlarda pek de fark yok ama, insan "Boğulursan büyük denizde boğul" örneklemesinden hareketli marka bolluğunda tercih yapabilmek için bu yolu seçiyordur, belki de...
Asıl değinmek istediğim Belçika'da olsun, Aachen'de olsun, lokantaların pahalılığı...
Örneğin herkesin açlığını giderdiği sıradan bir restaurantta fiyatlar şöyle:
Bildiğimiz şiş kebap 7.90 Euro, Izgara köfte, Tavuk biftek, Tavuklu Çiftlik sac 8.90 Euro, Köfteli Sebze 6.90 Euro, Beyaz Peynirli pide 6.90 Euro, Sucuklu börek 8.90 Euro, Yoğurtlu mantı 8.50 Euro, Sütlaç 3.50 Euro, Domates soslu makarna 5.90 Euro, Pastırmalı makarna 8.90 Euro, Yoğurtlu makarna 7.90 Euro.
Beğen beğen ye!..
Eğer bir sucuklun böreği boğazında kalmayacaksa 35 liraya yiyebilirseniz yeyiniz.
İlk bakışta ülkemizdeki fiyatlarla karşılaştırırsanız tabii ki çok pahalı... Ama haklarını yemeyelim, Almanların yemek ölçüleri kendi midelerine görev bol kepçe... Pideleri birbuçuk ölçek...
Yani, bize göre daha çok...
Ama yine de pahalı...
Xxx
Benim sevgili ülkem insanı, şu günlerde halkoylaması konusunda siyasilerin yaptığı anlamsız siyasal çekişmeyi anlamaya çalışıyor.
Ama nasıl anlasın ki?
Anayasa değişikliği çok önemli... Önemli ama, ne yazık ki bu konu siyasetçilerce çok anlamsız şekilde kamuoyunda tartışıyor.
İki taraf da kendini haklı görüyor.
Ama haklı kim?
Şimdiden kamuoyunun bu konudaki bilincini de ölçmek gerek... Halkoylaması öncesinde kimilerince sipariş üzerine yapılan anketlerin ne denli isabetli olacağı bile tartışılır bir durum...
Çünkü, halkoylaması yapılacak anayasa gibi çok önemli konu üzerinde "siyasal tartışma", particilik yapılıyor.
Seçmenlerin kimileri siyasal şartlandırılmalarının sonucu olarak anayasa değişikliği halkoylamasına " Bizim parti kazanacak" gözüyle/kanısıyla bakıyor.
O zaman eyvah diyorum içimden...
Zaten bu gürültü, kavram parazitinden ve onun yarattığı algı farklılığından çıkan sonuçtan kimi siyasetçiler yararlanmak istemiyor mu?
İşte gürültü, tartışma, anlamsız polemik yaratmanın nedeni de bu zaten...
Xxx
Türkiye siyasal bir Anayasa mı yapmak istiyor?
Nereye varmak istiyor?
Siyasetçilerin ülke yönetimi konusundaki farklı bakış açıları, ülke insanı için siyasal acı ve huzursuzluk kaynağı olmaya devam ediyor.
"Her ağacın kurdu kendinden olur" ya, demokrasimizin kurdu da siyasetçilerimiz mi dersiniz?

Hangi AVRUPA?.. Türkiye nereye?..