Anayasa diye diye...

YAYINLAMA: 09 Mart 2017 / 20.00 | GÜNCELLEME: 09 Mart 2017 / 20.00

BRÜKSEL - "Biz bize benzeriz" demiş birileri vakti zamanında... Kim demiş, hiç önemli değil. Önemli olan, her işimizde şöyle enine-boyuna değerlendirme yapmadan, konuyu bilene sormadan, herkesin her konuda çok bilen olup, ahkam kesmesiyle işimizde/gücümüzde "başına buyruk" oluşumuz...
Bu tutumumuz bir özgüvenden mi kaynaklanıyor dersiniz?
Hayır... Hayır... Çok bilirlik! ham tavrımızın bir tezahürüdür bu...
Kökünde, bilgisiz ukalalığın yattığı dışarıdan bakıldığında hemen sırıtıyor çünkü...
Xxx
Toplumsal değişimler/reformlar/yenilikler için başlangıç noktası seçmekte ikilemi de bu yüzden yaşarız hep... Yenileşmenin/çağdaşlaşmanın uzun mesafeli koşusunu biz, tek nefeste bitirmenin çarelerini/çözüm yollarını ararız aklımızla
Oysa, yarışın/koşunun kuralları önceden yarışanlarca deneyimler paylaşılarak konulmuşken; bizimkisi pişmiş aşa sonradan soğuk su katarak kendi kafamıza göre yeni usul/yöntem icat ederiz kendimize...
Ama fark etmez...
Biz bize benzeriz.
Xxx
Önceki anayasa değişikliği yapılırken hiç bir kimsenin, bu değişikliği yapanların aklına/usuna bugün karşılaşılacak sorunların yaşanacağı geldi mi?
Gelmedi... Gelemezdi de...
Çünkü; kavga, yumruk, dövüşle başlayan komisyon çalışmaları, Mecliste de aynı minval/hava üzere devam etti.
Halkoylamasına gidildi. Kabul olundu.
Ve anayasa değişikliği sonucu, yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin yarattığı "fiili durum..."ortaya çıktı.
Şimdi de; "fiili durum"u yasalaştırmak için yeni bir anayasa değişikliğiyle halkoylamasına gidiyoruz.
Tıpkı " Yanlış hesap Bağdat'tan döner" örneği ama, ortada Bağdat da kalmadı ki...
Xxx
"Akılsız başın zahmetini ayaklar çeker" demiş Atalarımız.
Çok güzel demişler.
Bu gidişle daha ne zahmetlere katlanacak ayaklarımız Allah bilir ancak...
Her "eski eve yeni usul" getirecek olanlarda; öncelikler toplumsal birlikteliğin temel taşlarını/güçlerini dikkate alarak davranıyorlar mı, buna göre adımlarını attıklarının bilincindeler mi, samimiler mi vb. durumlarına bakarız öncelikle...
Bir de; her evin kendine göre coğrafik, tarihsel, stratejik, jeolojik, kültürel yapılış özellikleriyle bugünlere geldiğini de bilmek ve önemsemek gerekir böyle zaman ve durumlarda...
Xxx
Mevcut TC Anayasasında, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türk Milleti, egemenliğini Anayasasının koyduğu esaslara göre yetkili organları eliyle kullanır.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kişi veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisini kullanamaz" hükmü/emri ile bağımlı isek, sorumluluk duyuyorsak adımlarımızı buna göre ölçülü atmak durumundayız.

Anayasa diye diye...