Hezeyan insanı böyle yapıyor işte!

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir siyasetçi olarak mahkemeye intikal etmiş konularda çok hassas.

Adam bir kere hukuka saygılı(!)

Hani şu önüne geleni içeri attırma meselesi yüzünden Başbakanı eleştirip, “Tayyip dışarda kimseyi bırakmayacak” falan gibi laflar eden bazı densizler var ya sırf onlar için yazıyorum bunu.

Mesela, eski genel kurmay başkanı İlker Başbuğ tutuklanınca, “Benim ve partimin gönlü tutuksuz yargılamadan yana” demesi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında hazırlanan fezleke için, “Sayın Kılıçdaroğlu için, hele hele o kullandığı ifadeler için haydi haydi olması gerekir. Olması gereken olmuştur'' demesi, hukuka müdahale etmek için değil! Sırf hezeyandan!

                                                                                 ***

Başbakan Erdoğan, “Uludere hadisesini devlet terörü gibi, devletin vatandaşını katletmesi gibi lanse etmek, büyük bir hezeyandır. Bu ülkeye, bu millete, bu topraklara küfretmek amacıyla genelkurmay başkanımızı hedef almak, ona güya hakaret etmek de açık söylüyorum densizliktir” diyor dünkü grup toplantısında.

Daha Uludere’de ne olduğunu, niçin olduğunu, kimlerin 35 kişinin katliamına yol açtığını kamuoyuna açıklayamamış bir Başbakan olarak bu ağır sözler biraz fazlaca had aşımına, halkı hiçe saymaya, umursamamaya girmiyor mu acaba?

Yoksa Başbakan Erdoğan son zamanlarda olan-bitenden dolayı hezeyanda da ne dediğini mi bilmiyor?

                                                                             ***

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş genelkurmay başkanına, “Biz seni tanımıyoruz. Sen bizim gözümüzde onbaşı bile değilsin” demiş.

Ne olur yani böyle derse?

Sonra onbaşı olmak kötü birşey mi?

Mesele o değil!

Eski genelkurmay başkanı İlker Başbuğ tutuklandı ya!

Toplumda herkes, “Tayyip Erdoğan istedi, mahkeme de tutukladı” diye düşünüyor ya!

Başbakan, herşeyi unutuyor, müthiş bir hezeyana kapılıyor.

                                                                            ***

Yoksa, mahkemeye intikal etmiş bir olayda, “Benim ve partimin gönlü tutuksuz yargılamadan yana” demesi normal mi?

Bu memlekette hukukun kuralları gereği neyse o yapılır, başbakanın canının ne istediğinin ne önemi var!?

Sonra aylardan beri; aydın, yazar, çizer, yayıncı, bilim adamı, siyasetçi demeden gözdağı vermek ve sindirmek için yoldan geçeni tutup içeri attırıp, dünya kamuoyuna da “Onlar gazeteci falan değil, terör örgütü üyesidir” diye açıklama yapıp da İlker Başbuğ tutuklanınca, “Gönlümüz tutuksuz yargılamadan yana” demenin ne anlamı olabilir?

                                                                          ***

Kamuoyu, Uludere’de savaş uçakları tarafından bombalanarak katledilen 35 kişinin hesabının verilmesini beklerken, Başbakan Erdoğan, asıl gündemi bir yana bırakıp, muhalefetin ufak tefek, sırf siyaset ola beri gele konuşmaları üzerinden demagoji yaparak halkı oyalama yolunu tercih ediyor.

Silivri Cumhuriyet Başsavcısı’nın CHP Genel Başkanı hakkında fezleke hazırlamasını “Olması gereken oldu” diye sahipleniyor.

Hani hukuka saygılı, mahkemeye intikal etmiş konuda yorum yapmaz ya!

Başbakan Erdoğan belli ki hezeyana kapılmış.

Yoksa kamuoyuna, “Demek ki hukuk da Başbakan Erdoğan’ın emrine girmiş” dedirtecek bu sözleri niye sarfetsin?

O hezeyan yok mu hezeyan, bunları hep o söyletiyor!

 

 

 

Hezeyan insanı böyle yapıyor işte!