Trump’ın yeni vak’ası!..

Dün Alman Bild gazetesinde ABD Başkanı Donald Trump’la ilgili müthiş bir haber vardı.
ABD’de 2007 yılında başlayan ‘Mortgage krizi’, 2008 ve 2009 yıllarında dalga dalga yayılarak büyük bir krize yolaçmış, büyük iflaslar yaşanmıştı.
İşte tam da bu süreçte büyük gayrimenkul işi yapan ve mesleği de bu olan Trump ile ilgili dedikodular çıkmıştı, iflasın eşiğinde diye.
Bild’in haberine göre tam bu krizin ortasında ‘Gübre Çar’ı’ olarak bilinen, Putin’in sağlam adamlarından Rus oligark Dmitry Rybolovlev (50) geliyor Trump’ın hiç de önemli bir para etmeyecek bir villasına net 100 milyon dolar para sayıyor.
O tarihlerde ABD’de bir milyon dolara apartman alınıyordu. Örneğin Disney-Land’e yakın bir yerde 80 metrekare bir daireye 28 bin dolara alıcı çıkmıyordu. Şimdi burasının değeri 1.5 milyon dolar! Yani...

Donald Trump’ın avukatları bu satışı kabul ediyorlar. Ama paranın henüz Rusya’dan geldiği kanıtlanamamış! Adamın parası vardı, ileriye dönük yatırım yaptı, diye olay geçiştirilmek isteniyormuş. Ama olay son derece ciddi. Eğer o zaman işadamı olan Trump’ı Putin kurtardıysa bunun sonuçları felaket olur.

Trump’ın başı belada! Bir skandal bitiyor, diğeri başlıyor.
Amerika hala FBI Başkanı James Comey’in görevden alınması ile derinden meşgul olduğu için ortaya çıkan bu yeni skandal henüz Almanya’dan Amerika’ya gidemedi!

Bence demokrasilerde ülkelerin başına işadamları gelmemeli!
Çünkü işadamlarının, geçmişleri araştırıldığında mutlaka skandala sebep olabilecek yanlışları bulunur. Hem de birden fazla, çok sayıda defoları açığa çıkarılabilir! En dürüstünün bile vardır ve işin doğası gereği böyledir.




Derin ilişkiler!..

ABD Başkanlık seçimlerine Rusya’nın müdahale ettiği hala etkin bir şekilde tartışılıyor.
Hep Putin’le Trump’ın iyi ilişkilerinden söz edildi. Şu son olay da sanki bunu kanıtlıyor gibi.
Bakan olmadan önce başında bulunduğu önemli enerji şirketi nedeniyleRexTillerson’ında Putin’le yakın dostluğundan bahsedildi. Tillerson daha sonra Dışişleri Bakanı oldu.
ABD’yi özel sektör yönetiyormuş gibi bir durum var!

Burada Putin’in özel bir yeteneğinden söz etmek gerek herhalde! Trump’ı keşfetmesi, iflastan kurtarması, daha sonra başkan seçilmesinde katkıda (!) bulunması, Dişleri Bakanlığının tanıdık birisine verilmesi... Ne derece doğru bunlar biliyorum ama çok yoğun bir şekilde tartışılıyor.

Putin’in Sibirya’da gömleksiz, yaşına göre sağlıklı vücudunu teşhir eder gibi ata binmesi, yunuslarla birlikte yüzmesi, judoda rakiplerini perişan etmesi, Baykal Gölü’nde ve Karadeniz’de derinlere dalmasını biliyorduk da, önceki gün yeni bir yeteneğini keşfettik!
Çin’de Başkan XiJinping ile görüşmeyi beklerken salondaki piyanonun başına geçen Putin döktürdü! Meraklı bakışlara, çocukluğumun popüler şarkılarını çaldım, dedi.

Putin, XiJinping ile İpek Yolu ekonomisini konuştu.
Eli projelerle dolu gelen Putin’e göre ‘İpek Yolu’ bir trilyon dolarlık bir ekonomi yaratacak.




Bilim mi? Siyaset mi?

Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, bir bilim insanından, bir rektörden ziyade bir siyasetçiye benziyor.
Görüntüsü, konuşmaları, yorumları ve en önemlisi tarzı bir politikacıyı andırıyor.
Bence yanlış yerde duruyor! Daha başarılı olabileceği siyaset sahnesinde yerini alsa, hem üniversiteyi rahatlatır, hem de polemikler sona ereceği için yıpranmaktan kurtulur.

Ben şimdiye kadar hiçbir rektörün basında bu kadar çok tartışıldığını hatırlamıyorum.
Rektörler bilimsel konularda, yönettikleri üniversitelerin geleceği veya sorunlarıyla medyada yer almalıdır.

Prof. Gür artık bir karar vermelidir. Ya soyunup siyasete girmeli veya bu polemiklere son verip üniversiteye konsantre olmalıdır.



Marka imajımız sürüyor mu, sürünüyor mu?

Gaziantep, Türkiye’nin en önemli 5’inci kentidir.
Bunu neye dayanarak iddia ediyoruz? İhracatta, Ankara’yı da geçerek 5’inci sıraya çıktığımız için.
Ama gerçek de Gaziantep’in Türkiye’de sıralamadaki yeri 5’inci midir?
‘Marka kent’ imajımız sürüyor mu?

Gaziantepspor hafta sayıyor, küme düşecek!
İlçe takımları bile Süper Lig’de oynarken, Gaziantep’in lig sonuncusu olarak küme düşmesi, imajının da küme düşmesi anlamına gelir!

Gaziantep Ticaret Odası’nın tarihinde görülmedik olaylar yaşandı.
Yönetim Kurulu Başkanı istifa etmek zorunda kaldı. Arkasından yönetim de gitti, yeniden seçim yapıldı. Yerine gelenler deneyimsiz oldukları için koltuklar boş kaldı!
Eski başkanla, eski yardımcısı mahkemede birbirini suçladı.
Bunlar bütün Türkiye’de izleniyor. Yaratılan nahoş durum, Türkiye ekonomisinde söz sahibi Gaziantep’e hiç yakışmadı.

Üniversiteler şehri deniyordu, birisi kapandı, diğerinde ise kayıkçı kavgası var.

Turizmde, özellikle Bakan Başkan’ın şahsi temasları, özel girişimleri ve akıllı sloganlarla yaratılan sinerjiye rağmen insanlar Gaziantep’e gelmeye çekiniyorlar.
Biz biliyoruz, burada hiçbir turiste şimdiye kadar zarar gelmedi. Ama insanlar tedirgin, korkuyorlar. Ancak zamanla düzelecek bir iş!

Bu saydıklarım maalesef bir çuval inciri berbat etmeye yetiyor.