AKP aydınlatamadı, ortak oldu

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Hrant Dink’in Agos Gazetesi önünde devletin içindeki güçlerin organize ettiği katliama kurban gitmesinin üzerinden  3 gün sonra tam 5 yıl geçmiş olacak.

Cinayetin ardından yazdığım yazıda, “AKP eğer bu cinayeti aydınlatırsa, oyumu vereceğim” diye yazmıştım.

Ancak ne yazık ki, AKP iktidarı, cinayeti aydınlatmak bir yana, cinayeti organize edenleri etkili ve yetkili makamlara taşıyarak, yargıya bilgi akışının önünü tıkayarak, cinayetin arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılmasını engelleyerek, Hrant’ın cesedini, ayağında delik papucu ve üzerine örtülü gazetesiyle Agos’un kaldırımında bıraktı.

                                                                           ***

AKP eğer bu cinayeti aydınlatırsa, oyumu vereceğim” diye yazmıştım.  Çünkü, Hrant Dink cinayetini aydınlatmak, birçok karanlığı aydınlatmak demekti.

Hrant cinayetine giden yolu aydınlatıp, perde arkasındaki gerçekleri görebilmemizi, asıl suçluların yargı önüne çıkmasını sağlayabilselerdi  eğer, devletin bu ülkenin toprakları üzerinde yaşayan her insanı kucaklamaya başladığını, hiç kimseyi öteki saymadığını göstereceklerdi aynı zamanda.

Ama onlar, valiyi milletvekili, emniyet müdürünü vali yaptı.

Dolaysısıyla AKP iktidarı, Hrant Dink cinayetinin suç ortağı oldu.

                                                                            ***

CHP’yi köşeye sıkıştırmak adına Dersim için özür dileyen Başbakan Erdoğan, kendi yönetimindeki ülkede 34 kişinin bombalarla parçalanışına da ses çıkarmadı.

Çünkü, suikaste kurban giden Hrant Dink bir Ermeni, parçalanan 34 kişi ise Kürt’tü.

Öldürülmelerinde ve bombalanmalarında bir sakınca yoktu.

Eğer sakınca görülse mutlaka gerçek failler ortaya çıkarılıp, cezalandırılırdı.

AKP iktidarı ve Recep Tayyip Erdoğan, bu cinayetlere ortaklık ederken, değişim yaratılacağı umudunu taşıyan binlerce insanda hayal kırıklığı yarattı.

                                                                           ***

1915 tehciri bir yana, daha 5 yıl önce bir Ermeni’nin öldürülmesinin izini sürüp, suçluların yakasına yapışamamışken, göz göre göre işlenen bu cinayeti, göz göre göre savsaklamışken, Fransa, “Ermeni soykırımı yoktur “ diyene ceza verilmesini öngören yasa tasarısını meclisten geçirdi diye kafa tutulmasının bir anlam ve önem taşımadığının ve abesle iştigal olduğunun herhalde farkındaydı Başbakan Erdoğan.

                                                                          ***

Siyaseti; yalnızca kendi siyasi hırsı için yapanlar, siyaseti halkların mutluluk ve barışını sağlamakta alet olarak kullanma becerisi  ve vicdanından yoksun olanlar, günü geldiğinde tarihin karanlık sayfalarına gömülüp giderler.

Oysa halkını, yaşadığı ülkeyi sevip, yaşamını halkların mutluluk ve özgürlüğü için feda etmekten çekinmeyenler birer halk kahramanı olarak, efsaneleşip, ebedileşirler. Tıpkı Hrant Dink gibi.

Hrant Dink suikasti toplumda öyle bir bilinç ve birleşme ruhu yarattı ki yaşarken yapabildiklerinin ve yapabileceklerinden çok daha fazlasını yapmaya devam ediyor, edecek.

AKP ise, benim gibi çok insanın umudunu ve oyunu kaybetti, kaybediyor ve kaybedecek.

 

 

 

 

                                                          

 

 

 

 

AKP aydınlatamadı, ortak oldu