Dilsiz kavalla Mozart çalmak...

YAYINLAMA: 31 Mayıs 2017 / 20.00 | GÜNCELLEME: 31 Mayıs 2017 / 20.00

Günler/aylar birbirini izledi... "Fiili durum", "seçim", "halkoylaması/referandum", derken, "Başkan"ı da seçmiş olduk.
Tam rahatlamayı, koşuşmaktan kurtulmayı düşlerken bu kez halkoylamasının sonucu için itirazlar yükseldi muhalefet cephesinden.
İtirazlar/tartışmalar aralıklarla gündeme getiriliyor hala...
Ama nereye kadar?
Daha önceleri yaşanan kimi konulara itirazlar gibi, bu da; bir yere gelip tavsayacak, olduğu yerde unutulacak...
Bitecek mi?
Hayır!..
Gündeme yeni konular gelecek, onlar tartışılacak...
Örneğin, "Başkan" seçildi, ama bu konuda yürürlükteki "Seçim Yasası" yaya kalmış durumda...
Değiştirilmesi unutuldu... Ya da değiştirilmesi kimilerin işine gelmediğinden unutuldu manzarasına getirildi.
"Fiili durum"a kılıf hazırlamak, bu durumdan kurtulmak için nasıl halkoylaması yapılmışsa; bu kez de; "Seçim Yasası"na yeni düzenlemelerle kılıf hükümler eklenmesi gerekiyor şimdi.
Manzara bunu gösteriyor.
En önemlisi de, "koalisyon durumuna düşmeme ayarı" olarak öngörülen "baraj uygulaması" hayli tartışma konusu olacak "Seçim Yasası" görüşmeleri sırasında...
Bu konuda kabul gören siyasal anlayışa göre; demokrasiye "cansuyu" olacak yeni bir yasası beklentisi var kamuoyunun...
Yurttaşa yeni açılımlar için hak tanıyan, seçimde milletvekilini kendi tercihleriyle belirleyen iradenin/tercihin/yolun yurttaşa tanınması, demokrasinin temeline yeni bir harç olacak ülkemizde.
Seçim Yasası'nın uzantısında/devamında "Siyasi Partiler Yasası"nın da yeni baştan düzenlenip demokratikleştirilmesi zorunluğu var ayrıca.
Yürürlükteki yasanın uygulamada sıkıntı yaratan maddelerinin kaldırılıp; "Egemenlik Ulusundur" ilkesinin yurttaşlarca tümüyle paylaşılmasını sağlayacak hükümlere yer verilecek yeni bir seçim yasasının demokrasiye güç katacağını kim yadsıyabilir ki?
Yani, önümüzdeki günler/haftalar yeni siyasal tartışmalara gebe görünüyor.
Bakarsınız, ne seçim yasası, ne de partiler yasası yenilenir, "eski tas, eski hamam" örneği 2019 seçimi yürürlükteki yasalara göre yapılır.
O zaman; dilsiz kavalla Mozart'ın bilmem kaçıncı senfonisini çalmaya kalkmış ya da heveslenmekle demokrasi gülünçlüğümüzün ayırdında bile olmayız.
Ama bu durumumuza da bir kılıf bulur; "Biz bize benzeriz" deriz, aklımızla avunuruz, hatta övünürüz de...
Yani, "Biz kimsenin taklitini yapacak değiliz" görüşüyle bir çıkar yol buluruz kendimize!
***
Demokrasiler, olgun kafaların ürünü olarak kabul edilir ve yaşanır. Çoğunluk böyle bir ürünü paylaşma özlemiyle yaşar.
Ama kimi çevrelerin demokrasiyi böyle bir erdemle karşılamayıp; ham düşüncelerine tutsak etmesi sonucu yaşanan çalkantılardan en çok kafalarında/kalplerinde demokrasi özlemini bir aşk olarak yaşatanlar üzülür, zarar görür.

Dilsiz kavalla Mozart çalmak...