Sin City Gaziantep*

İşadamlarının ve yöneticilerin vakitleri olursa değil, mutlaka bu kitabı okumalarını tavsiye ederim.
Türkiye’nin Cumhuriyet’le yaşıt şirketi Koç Grubu’nda üç kuşakla çalışma fırsatı bulan en eski yöneticilerden Tuğrul Kutdat gobilik, 60’lı yıllarda başlayan Koç Ailesi’ndeki serüvenini ‘Koç’ta Üç Nesil’ kitabında anlattı.
Çok ilginç, güzel bir kitap.Kudat gobilik, ikinci nesil Koç’ları (Suna Hanım, Rahmi Bey…) anlatırken, Suna Kıraç’ı, ‘Suna Kıraç: Holding’in Ruhu’ başlığı ile kaleme alıyor.
Aile, erkek çocuk beklerken Suna doğuyor. Çok iyi bir eğitimden sonra, Amerika’da işletme ve finans okumak için ‘Wharton School of Finance’a başvuruyor. Bu okul dünyada gidebileceğiniz en iyi okullardan biri.
Wharton’dan Kabul geldiği halde Vehbi Bey bunu kızı Suna’dan gizliyor. Gerekçesi de, “En iyi üniversite benim tezgahımdır, seni ben yetiştireceğim” oluyor…
Bence Vehbi Bey haklıydı. Zaten Suna Hanım da İsak Eskinazi’nin yardımıyla en iyi bilanço okuyan uzman olarak holding büyük katkılarda bulundu.
Bunu okuyunca Gaziantep’teki Konukoğlu ailesi ile arada benzerlikler müşahade ettim.
Sani Konukoğlu ile Mehmet Özüzümcü Hilal İplik Fabrikası’nda ortaktı. Bu ortaklık Nail Artuner’in araya girmesi ile tasviye edildi. Fabrika Sani Ağabey’de kaldı. Özümücü de aldığı para ile Cemil Alevli’nin kurmuş olduğu, zamanın en modern iplik fabrikası olan ‘Veliç’I mirasçılarından satın aldı.

Özüzümcü, zamanın kudretli adamı idi. Son model altı bakır rengi, üzeri beyaz Buick Skylark arabaya biner, DP’nin (Demokrat Parti)bayrağını asardı.
Demirel’in yakını, Antep’I çözüp bağlayan radikal bir particiydi.
Merhum Nail Bey’le ve eşi merhume Madam Francine’le evlerimizin yan yana olması nedeni ile yakın dostluğum olduğu için bütün hikayeyi dinlemiştim.
Sabah’ın eşsiz arşivi. Başka hiçbir yerde bulunmayan bütün bilgiler, hikayeler bu arşivin içinde!
Gaziantep’te sanayinin gelişmesi, sosyal olaylar, kimin kim olduğu, kimin nereden nereye geldiği hepsi bu arşivin içinde.
Eğer becerebilirsem, ben de Kudat gobilik gibi benzer bir eseri hazırlayarak Gaziantep sanayisinin yakın tarihini, bugün aramızda yaşayanları ve aramızdan ayrılanları yazmak istiyorum.


Roland Garros ve NBA

Önceki gün ve dün Fransa’daki, Grand-Slam RolandGarros tenis turnuvasındaki kadınlar ve erkekler finali rüya gibiydi.
Kadınlar finalinde favori Romen Simone Halep kazanabilseydi dünyanın 1 numarası olacaktı.

Ancak finaldeki rakibi Litvanyalı 20 yaşındaki JelenaOstapenko, seri başı olmamasına rağmen Halep’i yendi ve şampiyon oldu. 2 milyon 100 bin Euro ödül olan Ostapenko, hemen bütün tenis severlerin ortak görüşü, tenis dünyasına yeni bir yıldız doğdu. Müthiş oynuyor!

Çok sempatik genç bir kız. Yıllar öncesinin tenis yıldızı Hingis’i hatırlattı bize. Ostapenko adını gelecek ay Londra’da yapılacak olan Wimbledon tenis turnuvasında da duyacağımızdan eminim.

RolanGarros’daSelena yoktu! Yoksa Ostapenko’nun işi zor olabilirdi!

Pazar günü de erkekler ‘La Decima’ finalinde İspanyol RafaelNadal şampiyon oldu. ‘La Decima’ İspanyolca ‘10’uncu’ demek. 10’uncu şampiyonluk çok önemli. Tarih La Decima’ları unutmuyor.
Nadal’ın 10’uncu Grand-Slam RolandGarros şampiyonluğu... İnanılır gibi değil! Finalde çok güçlü bir rakibi vardı: İsviçreli StanWawarinka.
3 sette işi bitirdiği gibi rakibine verdiği oyun sayısı da yalnız 6! Çok az görülen bir durum. Oysa Wawarinka’ya da sanştanınıyordu.

Nadal da 2.1 milyon Euro şampiyonluk primi aldı. Wawrinkada, Halep gibi 1 milyon Euro ile yetinmek zorunda kaldılar!!

Geçen hafta belki tenisten daha fazla seyirciyi ekranları başına toplayan NBA(ABD-Ulusal Basketbol Birliği) finalleri vardı.
7 maç üzerinden oynanıyor, 4 maçı kazanan şampiyon oluyor.
Benim favorim ve tuttuğum takım Cleveland Cavaliers. Çünkü bu takımda bence dünyanın 1 numaralı basketbolcusu LeBron James oynuyor.
Rakip Golden StateWarriors. Saçma ama Türkçeye ‘Altın Devlet Savaşçıları’ olarak çevirebiliriz!

Burada iki süper bela oyuncu var: KevinDurantveStephenCurry!
Üstelik bu sene de pek çok iyiler. Nitekim, ilk 3 maçı Golden Statealdı.
Dördüncü maç Cleveland’ın sahasında oynandı ve Cavaliers maçı 21 farkla kazandı.

Bu gece sabaha karşı saat 04:00’te beşinci maç oynanacak. Cavaliers kazanırsa devam! Golden State kazanırsa kupayı müzesine götürecek. Maç da Golden State’in sahasında.

NBA’de yıldız oyuncuların yan gelirleriyle birlikte yıllık kazançları 150 milyon dolara kadar çıkabiliyor. Tenisle karşılaştırırsanız, yıldız basketçiler çok daha fazla kazanıyor.

*Arda’yı yazacaktım ama Fatih Terim bugün bir basın toplantısı yapacak ve bütün sorulara yanıt verecek. Onun için bekledim.