KATAR

Dünyanın en zengin ülkesi. Küçücük, Estonya kadar bir ülke. Balıkçılıkla geçinen, bir avuç fakir insanın yaşadığı bu ülke, şuanda dünyanın en varlıklı ülkesi.
Ülkede 2.6 milyon insane yaşıyor, ama Katar’ın yerli nüfusu 285-300 bin kadar. Kaynaklar net bir rakam veremiyor, ancak bu kadar.

Kişi başı gelir 500 bin dolar. Katarlılar’ın çalışmaya ihtiyaçları yok. Ancak bunun getirdiği çok olumsuz sonuçları var. Halkobez! Hareketsiz. Sağlıksız, hazır gıda ile besleniyor. Şeker hastalığı tavan yapmış durumda.
Bir Katarlı, Atlantik dergisine, ‘’Her şey bizim için hallediliyor zaten. Katar’da biz sadece oturur, sigara içer ve abur cubur yeriz’’ şeklinde konuşmuştu.

Evliliklerin yüzde 60’ı boşanma ile sonuçlanıyor. Katarlı erkekler genellikle komşu Arap ülkelerinden genç kadınlarla evleniyorlar. Bunun içindirki, dünkü Hürriyet gazetesinin manşeti, “Aileler Bölündü” idi.

Nedir bu Katar meselesi diye soranlara, once şu soruya yanıt aramalarını öneririm: Hani Irak’tan nükleer silah vardı? Ülkenin altını üstüne getirdiler, 1.5 milyon insan öldü, Ortadoğu tarihinde yaşamadığı kadar felaketler yaşadı! Buldular mı, nükleer santraller neredeimiş?

Peki, bu felakete sebep olanlar bir ceza gördümü?
Böyle soru sormak bile ayıp ve tehlikeli!
Irak, fazla bir üretim yapmıyordu, ama rezervleri inanılmaz büyüktü! Üstelik Saddam bir de, petrol ve gazı dolar yerine Euro ile satmaya kalkmıştı. Zaten bu bile ‘İmparator Dolar’ın Saddam’ın kellesini almasına yeter de artar nedendi!

Akıl almaz bir zenginlik var, ordum ordu da yok, eh o serveti adama yedirirler mi?
Ülkeye göz kulak olsun diye Amerikalılar’a ülkelerinde üskur durmuşlardı.

İngiltere’de eğitim görmüş Tamim bin Hamad El Tani, babasının yerine Katar Emiri olduğunda, “Ne lüzumu var Amerikan üssünün burada! Gönder gitsinler” diye akıl verenlere verdiği yanıt tarihe geçmişti:
“Onlar giderse Arap komşularımız bizi ham yaparlar!..”
Ama işte korkunun ecele faydası yok, başları dertte!

Amerikanın başında bir ‘Devlet Adamı’ yok! Tecrübeli, feleğin çemberinden geçmişiyi bir işadamı var.
Obama, Devlet Adamıydı.
Bush da iş adamıydı. Neler yaptığını gördük. Ortadoğu’nun altını üstüne getirdi!

Trump’ın Suudiler’le kılıç dansını iyi okumalıyız. Obama da Erdoğan’a makam masasının yanındaki ‘baseball bat’ beyz bol sopasını göstermişti.
Suudiler 350 milyar dolara imza attılar, ilk parti 110 milyar dolarlık silah aldılar.
Trump, hem silah üreticilerini ihya etti, hem de ülkesine büyük para kazandırdı.
Bunu böyle görmemiz lazım. Amerika böyle görüyor.

Trump’ın Katar’dan daha bonkör davranmasını istediğini zannediyorum. Ülkesine davet etti ama Emir Hazretleri gidemedi. Çünkü dönüşte koltuğunu yerinde bulamamaktan korktu. Haklıydı!
2022 Dünya Futbol Şampiyonası için ülkesinde 120 milyar dolar yatırım yapabilen bir ülke deneminim Trump çok şey bekliyor!!
Gerçi bütün yatırım Amerikalılar’ın gözetiminde yapılıyorya, o da ayrı mesele!..

Bu şampiyona Katar’da olacak da ne olacak yani!
Bizim ülkemizin neredeyse bir yıllık ihracat bedeline eşit parayı bir ay sürecek bir şampiyonaya harcıyor Emir Hazretleri! Akıl alacak gibi değil…
O zaman ceremesine de katlanacaksın, bu kadar parayı adama yedirirler mi?
Emir Hazretleri bana sorsa, “Ver kurtul!..” derdim…



Özür

Bazen yazım grafik servisinde karışabiliyor.
Dünkü yazımın başlığında Gaziantep için, “Sin City” demiş, yanına işaret koyarak altta açıklamasını yapmıştım, ama yazımın altından kesilmiş.

Bütün dünyada bazı şehirlerin ‘Nick name’leri, yan itakma isimleri vardır.
Bir arkadaşımın fikir babalığı ile Gaziantep’in takma ismini ‘Sin City-Günah Şehri’ koyduk!
Şimdilik bunu belirteyim, açıklamasını elbette yapacağım.