Yürüdükçe büyüyorlar, büyüdükçe yürüyecekler

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Dün, Hrant Dink’in 5. ölüm yıldönümü idi.

30 binden fazla insan dalga dalga yürüdü…

Yürüdükçe büyüdü, büyüdükçe yürüdü.

Yürüdükçe büyüyorlar, büyüdükçe de yürüyecekler…

Beş yıl önce o gün ortada, böyle bir ölümü hiç mi hiç haketmeyen Hrant’ın delik papucu ile yerde yatan cansız bedeni vardı.

Dün ise yerde yatan Türk adaletiydi.

5 Yıl önce, yüreklerde yerde yatan cansız bedenin korkunç acısı, dün ise adaletin vicdanları sızlatan adaletsizliği hakimdi yüreklere.

                                                                 ****

Yürüdükçe büyüyorlar, büyüdükçe yürüyecekler

Belki katledildiği gün ellerinde “Hepimiz Hrantız hepimiz Ermeniyiz” diye sokağa dökülenlerin sayısı 5 veya 10 bindi.

Beş yıl sonra dün, 30 binden fazla insan, 30 binden fazla vicdanı yaralı insan Hrant için Taksim’den Agos’a yürüdü.

Bu haksızlık ve adaletsizlik devam ettiği ve vicdanları kanattığı sürece o kalabalık daha da büyüyecek.

Delil karartarak, delil saklayarak, işbirlikçileri dokunulmazlık zırhına büründürerek, baş sorumlu emniyet amirlerini vali yaparak, tetikçilerle hatıra fotoğrafı çektirenleri cezalandırmayarak, mahkemenin istediği delilleri saklayarak Hrant Dink’in cansız bedenini yerde bırakan devlete karşı, o kalabalık her geçen gün daha da büyüyecek, büyüdükçe yürüyecek, yürüdükçe büyüyecek ki, bugün yerde yatan adaleti ayağa kaldırabilelim.

                                                               ****

Dün Hrant Dink’in arkadaşlarının Agos Gazetesi önündeki anma eylemi sürerken İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hakimi Rüstem Eryılmaz, NTV canlı yayınındaydı.

Konuşmalarının elle tutulur bir yanı yoktu. Zaten doğru dürüst kendini ifade de edemiyordu.

Söylediği tek önemli şey şuydu: Mahkemeye örgüt bağlantısı olduğuna dair kanıtlar çok geç geldi, bu nedenle vakit yoktu!

Yaa! Gördünüz mü? Mahkeme katilleri örgüt üyeliğinden yargılayıp, mahkum edecek, elde delil var, ama vakit yokmuş!

Neye vakit yok?

Tetikçileri artık içerde tutmayın, bırakın gitsinler, çocukların bu kadar zaman yattığı yeter diye baskı altındalar belli ki!

                                                                ***

Zira, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada karar veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunduğu ''müddeti muhafaza'' dilekçesinde, ''Türkiye'nin en önemli suikastlarından biri olan Hrant Dink suikastıyla ilgili duruşmalarda beyan ettiğimiz esas hakkındaki mütalaalarımızda, müdahiller tarafından verilen mütalaalarda, sanıklardan Erhan Tuncel'in avukatı Erdoğan Soruklu'nun son savunmalarında ve dosya kapsamındaki pek çok delillere göre örgüt yapısı ispat edildiği, anlatıldığı ve kabul edildiği halde ve hatta sanık Erhan Tuncel'in son savunmalarında örgüt iddiasını inkar bile edememesine ve yine bu konuda dosya kapsamında pek çok delilin ortaya konulmasına rağmen, mahkemece bunların hepsi göz ardı edilerek, dosyadaki delilleri iyi incelemek suretiyle örgüt yapısının olmadığı gerekçesiyle beraat kararı vermek suretiyle yasaya aykırı davranıldığı anlaşılmaktadır” diyor.

                                                                 ***

Hrant’ın arkadaşları da söylüyor ya! Bu dava burada bitmedi, bitmeyecek.

Yürümeye devam.

Çünkü yerde yatan bu adaleti ayağa kaldırmamız lazım.

 

 

 

 

 

 

 

 

Yürüdükçe büyüyorlar, büyüdükçe yürüyecekler