Mizah duygusu ile zeka arasındaki ilişki

ANAP’ın en iyi, en güçlü zamanı...
Antep’ten patronlarına saygılarını sunmak, kentin bazı sorunlarını arzetmek için sınırlı sayıda bir heyet Çankaya’ya Özal’a gider.
Huzura kabul edilirler.
Özal elinde bir dergi , dikkatlice bakıyor ve kendi kendine konuşuyor...
Gırgır’ın o haftaki sayısının kapağında Özal vardır.

“Bana Fevzi Bey’i (İşbaşaran. Özal’ın özel kalem müdürü) çağırın” der.
FevziBey hemen gelir, Özal dergiyi gösterir ve “Biz bu dergiye abone miyiz?” diye sorar.

Fevzi Bey bozulmuştur. Çünkü derginin kapağında Özal’ın çıplak resmi karikatürize edilmiştir. Kocaman bir karın, iri memeler, kafa büyük ve incecik gözlük çerçevesi!..
“Hayır efendim, abone değiliz! Bu dergi...” derken, Özal sözünü keser:
“Yahu ben banyodan çıkarken kendi vücuduma bakıyorum, aynen böyle!.. Ama gözlüklerimin çerçevesi kalındır. Ben hep kalın çerçeveli gözlük kullanırım!”
“Arayın bakalım bu dergiyi!”

Fevzi Bey, dergi sahibini ve karikatürü çizeni bağlatır. Özal onlarla belki yarım saat sohbet eder. Sonunda, “Çocuklar ben gözlük çerçevesini hep kalın kullanırım, ona dikkat edin...” der.
Fevzi Beye’ döner, bundan böyle Gırgır’a 20 adet abone olmalarını ve herkesin okumasını istediğini söyler...

Bu olaya bizzat şahit olan arkadaşımdan dinledim.
Bunu bana dünkü yazım üzerine anlattı.
Hani, şu Karacasu Kaymakamı Güher Sinem Büyüknalçacı kendisine yapılan asil bir şakayı kavrayamayıp, etrafının kışkırtmasıyla arkeologlara bağırıp çağıran, çirkin sözler sarf eden Hanımefendi!

Mizah duygusu ile zeka arasında gayet seviyeli bir ilişki vardır.
Bu ilişkinin seviyesini ise niyetler belirler. Bu yüzden her zeki insan mizah ganimetinden yararlanamaz! Ne varki her iyi niyetli insan da kıvamında bir mizah duygusuna sahip olamaz.
Zeka, mizah ve iyi niyet mükemmel bir sacayak oluşturmuşlar. Sallansanız da düşmeyeceğiniz bir dengede taşırlar sizi.



İnsanları daha iyi tanımanız için...

Yurt dışından bir psikolog arkadaşım yolladı. Tercümesi şöyle:

Eğer birisi çok gülüyorsa, hem de en aptal şeylere, o derin bir yalnızlık içindedir.
Eğer birisi çok uyuyorsa, kederli demektir.
Eğer birisi az ama hızlı konuşuyorsa, sır saklıyordur.
Eğer birisi ağlayamıyorsa, zayıf kişiklidir.
Eğer birisi anormal yiyorsa, gergindir.
Eğer birisi basit şeylere ağlıyorsa, masumdur, merhametlidir.
Eğer birisi küçük ve saçma şeylere kızıyorsa, sevgiye ihtiyacı vardır.

İnsanları daha iyi anlamanıza yardımcı olmak için köşeme aldım bunu.