Bilim insanlığın sonunu mu hazırlıyor?

YAYINLAMA: 11 Temmuz 2017 / 20.00 | GÜNCELLEME: 11 Temmuz 2017 / 20.00

İnsan düşünen varlık, ama niçin yeterince düşünmüyor acaba? Günlük olayların peşine düşen ve beynini zaaflarının tutsağı yapan her insandan yaşamının anlamını tarifini isteyebilir misiniz?
İsteseniz de ne işe yarar ki?
Özellikle günümüz insanının -diğer alanları bir kenara bırakınız- kültür/sanat alanında verimsiz oluşunun nedenleri öncelikle araştırılmalı...
Böyle bir araştırma, bugüne değin yapılmadı maalesef...
Nedeni de, günümüz insanı -ve de kimi sanat çevreleri- özeleştiri yapmaktan çekiniyor, korkuyor da ondan...
Ama, insan kendinden, kendi kimliğinde korkar mı?
Korkuyor, çünkü bilimin, kültür ve sanatın aydınlık ışığından yeterli birikimi olmayan böylesi insanlar; öncelikle kendi varlığını ortaya koyma, kendini kanıtlama gibi bir özgüveni, isteği, arzusu yoktur da onun için..
Doğu ve Batı Klasiklerinin; insanlar için hala aydılatıcılığı, deniz feneri gibi yol göstericiliği sürüyorsa bu durum neyin ifadesidir acaba?
Doğu-Batı kaynakları okuyup kendilerine yaşam yolu seçmeyenlerin, yaşamı kendileri için anlamlaştırmayanların sorunudur bu durum.
Yaşamı sağlıklı algılama zaafından doğan bir tür dengesizliği yaşıyor günümüz insanı bu yüzden...
Çağlar önce yaşamış ve yazdıkları eserlerle dünyayı aydınlatan insanları aşamamış olmanın yalnızlığını, bir beyin fukaralığını yaşayışımızın nedeni; günümüz insanını sırf kendini düşünmesi ve geçmiş ile bugünü yaşamında buluşturup bir sentez oluşturamamasının karşılığıdır bugünün çirkinlikleri...
İnsanın insanı katletmesi...
Böyle bir günahın kültür/sanatla, bilimle ne ilgisi var?
Okumuş, olgunlaşmış olmakla da?..
Batı dünyası, teknoloji alanındaki bilimsel kalkınmışlığını; geri kalmış insanlar üzerinde öldürme, yakıp yıka, tahrip etme olarak kullanmasının, dinsel bir dayanağı da olmadığına göre; " çağdaş"lık etiketini kendine yakıştıranların utanç verici bir manzara oluşturduklarını kararan gözleri görmüyor, maalesef...
Çünkü, sömürü denen vicdansızlık, alçaklık; böyle topluların midelerinin hazım ilacı gibidir de ondan.
***
Yirmibirinci Yüzyılın insanı bir yandan aydınlanmanın ışığı peşinde koşarken; öte yandandan da bilimin getirdiği teknolojik gelişimleri bigünah insanlar üzerinden ölüm denemesine sunması "çağdaş toplumlar"ın ayıbı olarak yaşanıyor günümüzde...
Heyhat!..
İnsanlık, bindiği dalı kesmekte hüner kazanıyor her teknolojik gelişmeyle...
Batı ve Doğu Klasiklerini de okuyor, insanlık öğreniyor.
Ama; ne yazık ki, - tıpkı akrep gibi kendi kendini- öğrendiği teknoloji ile öldürüyor.

Bilim insanlığın sonunu mu hazırlıyor?