Bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp*

YAYINLAMA: 17 Temmuz 2017 / 20.00 | GÜNCELLEME: 17 Temmuz 2017 / 20.00

Bilemediğim, anlayamadığım ama çok da merak ettiğim bir konu var.
14 Temmuz Cuma, 15 Temmuz Cumartesi yerel gazeteler kırmızı-beyaz çıktı.
FETÖ’nün şerefsizliği, haysiyetsizliği, namussuzluğu, hırsızlığı üzerine yazılmadık şey bırakılmadı. Bu nitelikler birçok insanda var!
Ancak...
Vatan hainliği, terör ve ihanet çetesi lideri olmak asla kabul edilemez.
Darbeyle yönetimi ele geçirmek için yüzlerce vatan evladını şehit etmenin karşılığı idam bile nafiledir.

Gazetelerin kırmızı-beyaz vatan aşkı ile çıktığı, FETÖ’ye ölüm sloganların atıldığı günlerde işadamları Asım Kökoğlu ve Murat Kökoğlu gözaltına alındılar.
‘Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PYD) yönelik soruşturma kapsamında, terör örgütüne finans sağladıkları iddiasıyla görevli Cumhuriyet Savcısı tarafından sorgulandıktan sonra tutuklama istemiyle mahkemeye sevkiyle nöbetçi 4. Sulh Hukuk hakimliği tarafından tutuklandı.

Bu önemli haber bir tek Sabah gazetesinin birinci sayfasında yer aldı. Bir gazete iç sayfasında habere yer verirken, iki gazete de yine iç sayfalarda isimleri rumuz kullanarak verdiler.

Yahu, bu vatanına ihanet eden terör çetesi lideri, ülkenin altını üstüne getirirken kullandığı finansmanı temin ettiği iddia edilen kişilerin tutuklanmasına bigane kalmanın bir manası olsa gerek! Bu isimler kamuoyundan niçin gizleniyor?
İşte bilmek istediğim bu! Aklımın almadığı bu!
Bu nedenle soruyorum, bu insanları bazı gazeteler niçin koruyor?

İlk gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldığında gazetelerinde bu insanların yarım sayfa resimlerini basıp ne kadar vatanına, milletine muhabbetle bağlı, ne kadar dürüst ve iyi insanlar olduklarını yazanlar birilerini kandırdıklarını zannediyorlardı ama yanıldılar işte!
Sureti haktan gözüküp bizi aptal yerine koyanların söyleyecekleri bir şeyler olmalı.

Vatan hainlerini, terör çetesi destekçilerini koruyanlara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şu tavsiye kararını hatırlatayım.
Bundan böyle bu suç iddiası ile yargılananlar mahkemelere tek tip elbise ile götürülecekler.
Erdoğan, Guantanamo’dan esinlendiğini söyledi.

Küba’nın Guantanamo Körfezi’ndeki Amerikan donanma üssünde yer alan tutukevi, teröristleri barındırıyor. Teröristler tek tip turuncu renkte elbise giyiyorlar.
Yanlış anlaşılmasın, bu tek tip elbiseler Beymen’den satın alınmayacak.

*İnsan her şeyi bilemez. Bu, kusur değildir. Ancak bilmediği bir işi, sorup öğrenmeden yapmaya kalkışmak kusurdur. Çünkü yanlış ve zararlı bir yola sapılmış olabilir.
Ömer AsımAksoy (1995). Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü 2, Deyimler Sözlüğü. İstanbul: İnkılâp Kitabevi



Ayvaz kasap hep bir hesap…

Ayvaz,
uşak demek. Baş kahyaya uşak sorar:
"Eti hangi kasaptan alayım?"
O da, "Ayvaz, hangi kasap hep bir hesap" der.
Yani hangi kasaba gidersen git fiyat aynı demek.
Zamanla hangi düşmüş bu atasözünden.



Öküz Mehmet Paşa ve eşekler

Öküz Paşa’ya bu lakabın verilmesinin nedeni, babasının öküz nalbandı olmasıydı… Kendi de bu lakapla anıldığını biliyor, ama pek umursamıyordu.

Bir gün kırlık bir alanda, çadırda toplantı halindeydiler. O sırada çadırın önüne bir öküz geldi, durup içeridekilere bakmaya başladı, mööö, diye bağırdı.

Toplantıda bulunanların hepsi gülmekten kırıldı! Tabii Öküz Paşa da kendini tutamayıp gülüyordu. İçlerinden biri: “Paşam,” dedi. “Bizim niye güldüğümüzü tahmin edersiniz. Bunun için bizi bağışlayın lütfen… Peki ama, siz niye gülüyorsunuz?”

Paşa pek sakin: “Ben de öküzün söylediğine güldüm!” dedi. “Sen ki koskoca bir Öküz Paşa’sın, bu eşeklerin içinde ne yapıyorsun böyle diye sordu.”

Bu gerçek fıkrayı çok seviyorum. Her hangi somut bir şeyi ima etmek için de yazmadım. Yalnızca aklınızda bulunsun istedim.

Bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp*