Üzüldük... Utandık... Yüzümüz kızardı...

YAYINLAMA: 02 Ağustos 2017 / 20.00 | GÜNCELLEME: 02 Ağustos 2017 / 20.00

         BRUSSELS : Siverek'te Atatürk heykeline yapılan saldırının basına yansıyan yönünü -uzaklarda da olsam- merak ettim. Sanal ortamda gazetelerin  birinci sayfalarında menfur olayın nasıl değerlendirildiğini araştırdım. Ne yalan söyleyeyim, önce mesleğim adına büyük bir utanç içinde buldum kendimi...

        Vah benim mesleğim vah!.. Ne günlerden, nerelere gelmişiz?

        Atatürk heykeline yapılan saldırı, yaygın basında haber olarak şöyle değerlendirilmiş:

        HÜRRİYET: "Atatürk büstüne saldırı..." Göstermelik, önemsenmeyen, iki sütun bile çok görülen bir haber. Ayrıca Atatürk'ün büstüne değil, HEYKELİne saldırı yapıldı. Haberin birinci sayfa başlık ve spotu şöyle:

      "Atatürk büstüne saldırı. Siverek ilçesinde Atatürk heykeline saldırı düzenlendi. 'Dinimizde putperestlik yoktur' diye bağırıp Atatürk Meydanı'ndaki  Atatürk büstüne  elindeki tahra ile zarar vermeye kalkınca gözaltına alındı."

        SABAH : Olaya birinci sayfada yer vermemiş. Yani hiç önemsememiş... "Olmuş da ne olmuş" anlayışı mı acaba?

        CUMHURİYET : Şaşılacak şey...Bu gazete Atatürk heykeline yapılan saldırıya birinci sayfasında hiç yer ayırmamış. İç sayfalarda vermişse ayıp etmiş...

        YENİ ŞAFAK : Görmedim, duymadım, işitmedim rolünde...

        POSTA : Posta gazetesi bu konuda en duyarlı gazete olarak tavrını koydu. Olayı olabildiğince birinci sayfasında büyük fotoğraflı olarak okuyucularının dikkatine sundu.

        SÖZCÜ : "Ata'ya çirkin saldırı" başlığı altındaki haberini "Cumhuriyet'in kurucusu Atatürk'e saldırılar bitmiyor" şeklinde spotla duyurup devama vermiş.

        KARAR : Saldırıdan bihaber...

        STAR : Saldırıdan bihaber...

        BİRGÜN : Saldırıdan bihaber...

        MİLLİYET : Saldırıdan bihaber...

        VATAN : Saldırıdan haber...

        EVRENSEL : Saldırıdan bihaber...

        AKŞAM : Saldırıdan bihaber...

        TAKVİM : Saldırıdan bihaber...

        DİRİLİŞ : Saldırıdan bihaber...

        GÜNEŞ : "Atatürk heykeline saldırı" başlığıyla haber yapmış.

        YENİ ÇAĞ : Saldırıdan bihaber...

        MİLLİ GAZETE : Saldırıdan bihaber...

        MİLAT : Saldırıdan bihaber...

        AYDINLIK : "Urfa'da tehlikeli provokasyon" başlığıyla değerlendirmiş.

        TÜRKİYE : Saldırıdan bihaber...

        ORTADOĞU : Saldırı'dan bihaber...

        YENİ ASIR : Saldırıdan bihaber...

        YENİ ASYA : Saldırıdan bihaber...

        YENİ BİRLİK : Saldırıdan bihaber...

        YENİ MESAJ : Saldırıdan bihaber...

        YURT : "Provokatör  tahra ile saldırdı" başlığı ile haber yapmış.

        VAKİT : Saldırıdan bihaber.

        Şimdi bu manzaraya ne diyeceksiniz sevgili okurum. İşimize geldiği zaman "Atatürk Türkiyesi der, övünürüz" de O'na saldırı düzenlendiğinde nedendir bu suskunluk, böyle?

        "Türk basını" demiyorum, çünkü Kurtuluş Savaşı'nda bile "Kuvay-ı Milliye" ruhu etrafında birleşemeyen gazeteler de vardı İstanbul'da... Şimdi, Cumhuriyet'in kurucusuna yönelik bir saldırıyı "haber değeri yok" olarak algılayıp, görmezden gelebilen bir anlayış egemen ne yazık ki...

İzninizle dikkatinizi çekmek isterim. Yaygın basınının nabzı son yıllarda hiç tutarlı bir ritm göstermiyordu. Bu son menfur olayı değerlendirmede;  -bırakınız sınıfta kalmayı- basın tarihine kendi elimizle kara bir leke düşürüp yüzümüzü kızarttık.

 

 

 

 

Üzüldük... Utandık... Yüzümüz kızardı...