Fenerbahçe, NTV, Star TV ve Ferit Şahenk

(Bu yazı Ferit Şahenk’in iddiaları reddetmesine rağmen yazılmıştır)

Önceki gün Habertürk Gazetesi’nin sürmanşetinde Ferit Şahenk’in Fenerbahçe’nin başkanı olacağı haberi vardı.

Habertürk’ün Galatasaraylı genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı, gazetesinin birinci sayfasının dörtte birini bu habere ayırmıştı.

“Amma da abartmışlar” demeyin sakın!

Altaylı, büyük bir gazetecilik başarısına imzasını atmış. Çok esaslı, atlatma bir haber yakalamış.

Fenerbahçe’nin başkanının kim olacağı bu ülkede çok önemlidir. Aziz Yıldırım hapse girdiğinden beri Türkiye’de en çok konuşulan konu, hakkında en çok haber yapılan olay buymuş. Bir süre Van depremi öne geçtiyse de, tekrar Fenerbahçe’ye ve Aziz Yıldırım’a döndük!

Türkiye Cumhuriyeti’nin rakibi(!) Fenerbahçe Cumhuriyeti’nin bekası için nerede ise bütün ülke seferber edilmiş durumda.

Türkiye Futbol Federasyonu, Fenerbahçe’yi küme düşürmemek için adeta çırpınıyor, kendini paralıyor. TFF Başkanı Aydınlar, UEFA’ya gidip, “Fenerbahçe’yi küme düşürürsek, Türkiye’de futbol biter! Yeniden eski haline gelmesi belki 5-6 sene sürebilir. Bu işte milyar dolar dönüyor. Bunun yarısı televizyon yayınından geliyor. Fenerbahçe giderse, yayıncı mahkemeye gideceğini, kulüplere ödeme yapamayacağını söylüyor. Biz bir çare düşündük. 58. maddeyi değiştireceğiz. Küme düşmeyi kaldırıp, şikeye karışanların puanını düşüreceğiz. Ancak, siz bütün bu yapacaklarımıza onay vermezseniz, takımlarımıza Avrupa’yı yasaklarsanız, yapacak bir şey kalmıyor, ben de istifa etmeyi düşünüyorum” diyor.

UEFA zaten daha önce Şenes Erzik’ten dinledikleri gerçekler Aydınlar’ın söyledikleri ile örtüştüğü için, TFF’nin yapmayı düşündüklerine yeşil ışık yaktı.

Ama bu kez Metris’den Aziz Yıldırım ortalığı birbirine kattı!

“Yarım puanımızı bile sildirmeyiz! Bizi küme düşürün!” dedi.

Çünkü biliyor ki, TFF’nin Fenerbahçe’yi küme düşürmesi çok zor. Onun için de direniyor.

Yani iki ucu ‘şekerli’ bir değnek!

                                                                                     ***

Durumu gören ‘Usta’ müdahale etmek gereğini hissediyor.

“Söyleyin Ferit’e, aday olduğunu açıklasın” diyor.

Ferit dediği, Ferit Şahenk. ‘Usta’sına yüreğinden, saygısından ve de menfaatından bağlı.

Geçen sene NTV haber kanalında ne kadar ünlü, ciddi, iktidarı demokratik kuralların içinde eleştirebilen gazeteci varsa hepsinin işine bir şekilde son verildi. Hatırlayın, Banu Güven, Mirgün Cabas, Ruşen Çakır, Can Dündar artık NTV’de yoklar!

                                                                                   ***

‘Usta’ Star TV’den hazzetmiyordu. Mehmet Ali Birand’lı Kanal D’den bir şikayeti yoktu. (Zaten, sağlıklı olduğu haberini de kamuoyuna Birand aracılığı ile duyurmadı mı?) Ama Uğur Dürdar pek söz dinlemeyen bir adamdı. Aydın Doğan’ın da elinden bir şey gelmiyordu. Kamuoyunun tepkisinden çekiniyordu. En iyisi bu kanalı satmaktı. ‘Usta’ o görevi de Ferit’e tevdi etti. Böylece, hem Aydın Doğan, hem de ‘Usta’ Uğur Dündar belasından(!) kurtuldular. Dündar’a haliyle ne kanalın yeni sahibi, ne de Doğan iş verdi.

                                                                                   ***

Konuyu dağıtmak istemiyorum ama İstanbul Sabah’ın ve atv’nin neden satışa çıkarıldığını herhalde anlamışsınızdır. Artık gerekleri kalmadı! Zaten zarar da ediyordu, satmakta bir sakınca kalmadı! Tekrar bu konuya başka bir yazıda döneceğim.

                                                                                   ***

Fenerbahçe’nin artık Aziz’den kurtulacağı anlaşılıyor. Gelişmeler net olarak bunu gösteriyor. Burada da kamuoyunun tepkisinden çekinildi. Zira Fenerbahçe seyircisi başkanlarını korumak için agresifleşebilirdi! Oyunu kuralları içinde oynayıp, doğrusunu yapıyorlar.

Bence Fenerbahçe başkanlığı için süper bir isim belirlendi. Ama ‘Usta’nın emri olmasaydı, Ferit Şahenk hayatta kabul etmezdi. Fatih Altaylı’nın söylediği gibi, “Kulüp başkanlığı akıllı bir adamın yapacağı iş değil!”

                                                                                  ***

Ali Koç’un başkanlığı kabul etmeyeceğini taa işin başında yazmıştım. Çoğu kimse, çok iyi olur, derken ben mümkün olmadığını iddia etmiştim. Çünkü, Koç’lar muhafazakar bir aile. Türkiye’nin açık ara en varlıklı ailesi. Üstelik Koç ailesinin bütün varlığı, topu topu 3 gence (Üçüncü nesil Koç ailesi bu kadar) kalacak. İşte Ali Koç’un gördüğü göreceği yöneticilik bu kadarla sınırlı olacak. Mayıs’ta görev almayacağını da bizzat açıkladı.

                                                                               ***

‘Usta’ Fenerbahçe’yi rayına oturtmaya çalışıyor ve de çok doğru yapıyor. Bu ülkenin insanlarının en büyük keyfi futbol.

Futbol sektörünün düzgün işlemesi de nereden baksanız ‘Usta’nın görev alanına girer.