"İyi ki vardın Eren"

YAYINLAMA: 18 Ağustos 2017 / 20.00 | GÜNCELLEME: 18 Ağustos 2017 / 20.00

Sevgili evladımız Maçkalı Eren'in terör örgütünün pususuna kurban gidişine ulusça üzüldük. Matem tuttuk. Acılarımızın ifadesi söylemlerde bulunduk. Ne acı ki, söylemlerimizde acılı/üzüntülü duygularımızı ifade ederken yanlış da yaptık.

        "İyi ki vardın Eren..."

        Bir ucuz ifade...

        Amacı olmayan bir şaşkınlık...

        Ne demek;

        "-İyi ki vardın Eren?.."

        Yaşar olmanın, yaşamanın sevinç ifadesi mi bu?

        Hayır!.. Eren ölmedi. O aramızda... 

        Hepimiz, "- İyi ki VARSIN Eren..." demeliyiz, O'nu yaşatmalıyız aramızda...

                                                   ***

        Sevgili Eren'in kutsal heyecan dolu yüreciği vardı. 

        Tüm sevgilerinin üzerinde ulus ve ülke sevgisini üstün tutardı.

        O gün de...

        Kahpe terör dölleri...

        Kanı bozuklar...

        Satılmışlar...

        Bedhahlar... Alçaklar...

        Bir ilkbahar kelebeğinin canına kıymanın alçaklığını yaşamak isteyince...

        Bir ilkbahar heyecanı...

        Bir ilkbahar yaşam tutkusu...

        Eren Bülbül 

        Hain pusuya kurban gitti.

                                                          ***

Eren  veda ederken şöyle veda etti bizlere:

"benim de sevdalarım vardı

          sarı kız, aynalı, kibar, kırmızı

zamanı yitirdiğim günlerimde

arkadaşlarımdı.

 

bitmeyen umutlarım vardı

hem bir değil, binlercesi renkli

uçan kelebeklerim

sevinçle  omuzbaşlarıma konardı.

 

nasıl oldu bilemedim, kaydı ayaklarım 

aynalıyı, kibarı, kırmızıyı, sarı kızı yitirdim

boşlukta kalan umutlarımla 

yolculuklara yapayalnız başladım."

                                                     ***

Eren Bülbül bir kutsal heyecanı için 

feda etti kendini...

Biz şimdi; 

"İyi ki vardın Eren" diyerek

yaşamanın sevinci damağımızda...

"İyi ki vardın Eren" değil.

İyi ki VARSIN Eren...

Çünkü sen yaşıyorsun. Seni yaşatmak zorundayız.

 

 

 

"İyi ki vardın Eren"