Çok yanlış bir oyun oynanıyor!

Almanya ile ilişkilerimiz bozuldu. Daha da ötesi hiç olmadık kadar sertleşti. Önümüzdeki günlerde sertlikten de öte, Hollanda örneğinde olduğu gibi seviye kaybedeceğe benziyor.
Türkiye’de tutuklu Almanlar’ın serbest bırakılması için çaba gösteren Şansölye Merkel’ın girişimleri olumsuz olunca sertleşmeye başladılar. Bunun göstergesi olarak da yüksek sesle konuşmalar başladı:
Türkiye’yi AB’ye almayalım, yardım paralarını vermeyelim, Hermes kredilerini keselim...

Türkiye 14 Nisan 1987 yılında AB’ye tam üyelik başvurusunda bulundu. Yani 30 sene önce...
Hala almadılar! Sanki bu olaylar olmasaydı, alacaklardı!..
Hermes kredisi de beleş değil ki! Almanya’dan mal alırsan, kendi üretimlerinin dışsatımını kolaylaştırmak için kredi veriyorlar. Bunu diğer ülkeler de yapıyor.
Bunların konuşulması bile yanlış! AB adına böyle kesin iddialarda bulunmak çok yakışıksız! Diğer üye ülkelerin onayını almadan bu söylemler aslında o ülkeleri de incitiyor olmalı diye düşünüyorum.

Almanya’nın bütün önemli kanallarında canlı olarak yayınlanan, ‘Das TV-Duell’ programını baştan sona izledim. 1.5 saat kadar sürdü. Şansölye Angela Merkel ile koalisyon ortağı SPD’nin Genel Başkanı Martin Schulz, dört gazetecinin sorularını yanıtladı.

Adına ‘Düello’ denen bu programda iki koalisyon ortağı engin hoşgörü ve nezaket çerçevesinde hoş bir sohbette bulundular sanki...
Zaten ertesi gün tanınmış Alman yorumcu Christoph Strack, “Bu birdüellodeğildi. Hazırcevaplıkatışması da değildi. 2002 yılından beri düzenlenen açık oturumların en zayıfıydı. Alman siyasetinin ve Alman televizyonlarının durumu hakkında oldukça fikir vericiydi. Artık Almanya’daki büyük koalisyonlar döneminin kapanması gerekiyor” diye yazdı.

Hükümeti birlikte yönettiklerine göre ortada eleştirecek pek bir şey olmayınca ortak hedef Türkiye’ye saldırdılar.
Şunu tessürle belirtmeliyim ki, Türkiye’ye saldırı iyi prim yapıyor.
Şuna emin olabilirsiniz ki, bu tartışma programı seçim öncesinde olmasaydı, topladığı seyircinin onda birini bulamazdıveTürkiye’ye sardırmanın da bir anlamı kalmazdı! Ama şimdi kimTürkiye’yi daha çok incitirse sanki daha fazla oyalacakmış gib igörünüyor!

Benim asıl endişem, hatta korkum başka!
Siz resmi açıklanan rakamlara bakmayın, Almanya’da 5 milyonTürk yaşıyor. Ama Alman vatandaşı, ama misafir.
Bir ara azıtmışlardı, hatırlarsanız, Türkleri yakıyorlardı!
TelevizyondaTürklere hakaret, kredileri vermeme, birçok şeyi sınırlandırma Nazi kalıntılarının iştahını kabartacak, durumdan vazife çıkaracaklar diye endişeediyorum.

Çok ama çok yanlış bir oyun oynanıyor!