Yalandan kim ölmüş ki!..

YAYINLAMA: 01 Şubat 2012 / 18.00 | GÜNCELLEME: 01 Şubat 2012 / 18.00

Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey’in Gaziantep’e yağan kar sonrası açıklamasını okurken aklıma Bush W. Bush’un söylediği bir söz geldi:

Bazı insanları sürekli aldatabilirsiniz. Onların üzerine fokus olun!”

Demokrasiyi doyasıya yaşayan ülkelerin başında Amerika gelir. Bu sene Kasım ayında yeni başkanlarını seçecekler. Önce delege seçimi yapılacak, sonra delegeler de başkanı seçecek.

Valileri seçimle iş başına getiriyorlar. Senato ayrı, Temsilciler Meclisi ayrı seçiliyor. Belediye Başkanı seçiyorlar. Hakim seçiyorlar, Şerif seçiyorlar, velhasıl durmadan seçiyorlar. Bu işin orada sonu yok!

Bunun içindir ki siyaset biliminin en geliştiği yer Amerika’dır. Siyaset bilimi öğrenimi yapmak için dünyada ki en iyi üniversiteler buradadır. Bu nedenlerle bu ülkenin liderlerinin tecrübelerine çok önem veririm. Bir de tabii, demokrasinin beşiği, 13. yüzyılda Magna Carta ile halkın kralla birlikte söz sahibi olduğu İngiltere’de başbakanların tecrübe süzgecinden geçirdikleri önemli gözlemlerini ve hatıralarını hep merakla okurum.

                                                                      ***

Geçen hafta sonu Amerikalılar’ın en çok sevdiği müteveffa başkanları John F. Kennedy ile ilgili bir yazıda okudum ve şu lafının altını çizdim:

 Söylediğiniz yalanlar ne kadar büyük olursa olsun farketmez, siz onları ne kadar çok tekrarlarsanız kitleler onu gerçek sanacaktır.” (*)

Gaziantep’in yollarının bu kadar bozuk olduğu başka bir dönemi hatırlamıyorum. Asfalt yollar tam manası ile rezalet durumda, her taraf delik deşik!

Hemen herkes aynı şeyi söylüyor: Kar yağdı, belediyeler sınıfta kaldı!

Gülümseyin ve itiraf edin!

Kardan sonra don olsaydı, kar betonlaşıp yerden kalkmasaydı, bırakın sınıfta kalmayı ‘tart’ alacaktınız!

Ama yağmur ve sis yardıma koştu, karın canını okudu!

                                                                    ***

Belediye hiç tuz kullandı mı, görmedim. Sorduklarım da görmemiş. Tuz, asfaltın düşmanı olduğu için, acaba zaten bozuk ve rezalet olan yolların daha da bozulmaması için mi kullanılmadı?

Şimdi bütün bu gerçekler ortada iken, çıkıp da Gaziantep’in ne kadar muhteşem, tarihi, turistik, kültürel bir şehir olduğunu söylemenin bir alemi var mı?

Daha Eylül ayında yayınlanan “81 şehir, yaşam kalitesi, araştırması 2011 çalışmasında, (ki bu Türkiye’de yapılan en ciddi araştırma ve her sene yapılıyor), Gaziantep’in yeri 60’ıncı sırada. Tam 37 kriter üzerinden yapılan bu ciddi çalışmanın hiç mi kıymet-i harbiyesi yok!

                                                                            ***

“Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre, “Gaziantep dünyanın en hızlı gelişen ve büyüyen 10 kentinden biri...”

Böyle bir şey olmadığını, tercümenin yanlış yapıldığını gazeteniz Sabah yazdı. Daha sonra Prof. Necmettin Sökücü de söyledi ve baltalimani.com’da da yazdı. Ama ne oldu? Dr. Güzelbey aynı şeyi defalarca, her ortamda tekrar etti, iddia etti.

Doğrusu, “Gaziantep dünyanın nüfusu en hızlı büyüyen 10 kentinden biri” olmalıyken, çarpıtıldı! Aslında büyük olumsuzluk içeren bir araştırma sonucu yanlış yorumlanmaya devam edildi.!

                                                                             ***

Ne güzel değil mi?

Gaziantep, dünyanın en hızlı gelişen ve büyüyen 10 kentinden biri ama Türkiye’de 60’ıncı!

Yerel bir gazete mükemmel bir haber yaptı dün: Bir milyon icra! PTT Gaziantep Başmüdürü Muammer Güney, 2011 yılında yaklaşık 1 milyon icra tebligatı dağıtımının yapıldığını söylemiş.

Metropol nüfusa göre Gaziantep’te yaklaşık 250-300 bin hane var. Demek ki, geçen yıl her haneye ortalama 4 icra tebligatı gitmiş!

Bir diğer haber de çok anlamlı: 39 bin kayıtlı işsiz var! 2011 yılında İşkur’a bir yıl öncesine göre yüzde 20.5 daha fazla başvuru olmuş.

Eğitimdeki durumumuzu analiz etmeye gerek var mı? 81 il arasında ÖSYM’de 79’uncu ve 80’inciyiz. Gelir dağılımının Türkiye’de en bozuk olduğu illerin başında geliyoruz!

                                                                            ***

Bu kadar yoğun göç alan bir kentin sorunlarının altından kalkmak kolay değil. Altyapı çalışmalarının zor ve pahalı olması, eğitimsizlik, sanayi çalışanlarının boğaz tokluğuna çalıştırılması, gelir dağılımı bozukluğu, kayıtdışılık, yolsuzluk ve yoksulluk Gaziantep’in önündeki büyük handikaplar.

Nüfusla ilgili gerçeği çarpıtmanın kime ne faydası ve yararı var, anlamakta zorlanıyorum.

                                                                            ***

Hiç mi güzel bir şey yok?

Tabii var, hem de çok var. 1000 (Bin) tarihi bina ve mekanın restorasyonu yapılmış, örneğin.

Antepliler’in çok sevdiğim bir lafı vardır:

Yeri gedek, yiyek içek, birbirimizi metedek!

 

(*) “No matter how big the lie; repeat it often enough and the masses will regard it as the truth."   John F. Kennedy

 

 

 

 

Yalandan kim ölmüş ki!..