Bazı şeyler tartışılmaz

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Buda öğrencileri ile bir beldeye gelmişti.
Bu beldenin meşhur bir bilgesi vardı. Bu adamın gözleri görmüyordu.
Kör adam, büyük bir araştırmacı, büyük bir felsefeci, usta bir tartışmacı, büyük bir mantıkçıydı. Kör adamı, Buda ile tartışmak için getirdiler.
Kör bilge, Buda ile tartışmaya başladı.

İnsanlar ışık diye bir şeyin var olduğunu söylüyorlar. Ben ‘ışık diye bir şey yok’ diyorum. Onlar bana ‘sen körsün’ diyorlar, ben de onların aldatılmış olduğunu söylüyorum. Eğer ışık varsa onu benim için mevcut hale getir ki ona dokunabileyim. Benim dört duyu organım var.

Ben ona dokunmak isterim. Onu koklamak isterim. Bir davul haline getirsen ona vurmak ve sesini duymak isterim. Lütfen onu benim algılayacağım hale getir. Bana göre insanlar aldatılmış. Göz diye bir şey yoktur
” dedi.

Kör bir insana ışığı ispatlamak kadar zor bir şey yoktur. Kör bilge “Bana onların gözünün olduğunu ispatla. Elinde nasıl bir kanıt var?” dedi. Buda biraz düşündü ve “Sana bir şey söylemeyeceğim. Fakat seni çok iyi bir hekime göndereceğim. Gözlerinin iyileşeceğini düşünüyorum” dedi.

Kör bilge ısrar ediyordu. “Fakat ben onu tartışmak üzere gelmiştim”. Buda “Benim ortaya koyduğum kanıt budur. Lütfen hekime git”.

Kör bilge, Buda’nın söylediği hekime gönderildi. Hekim bu bilgeyi tedavi etti. Ve aradan altı ay geçtikten sonra bilge harika bir şekilde görüyordu. Gözleri açılmıştı. Adam dans ederek, şarkılar söyleyerek, kahkahalar atarak Buda’nın yanına geldi ve hemen Buda’nın ayaklarına kapandı. Ona şükranlarını sundu. Ve “Ortaya koyduğun kanıt işe yaradı” dedi.

Buda “Dinle” dedi. “O bir kanıt değildi. Eğer seninle tartışsaydım kesin kaybedecektim. Çünkü bazı şeyler tartışılmaz sadece deneyimlenir”.
Bazı şeyler kanıtlanamaz, ispatlanamaz, tartışılamaz çünkü sadece deneyimlenir.
Siz aşkı tanımlayabilir misiniz? Aşkı ispatlayabilir misiniz?
Hayır!

Bir yemeğin tadını tattırmadan nasıl ispatlayacaksınız ki?
Hayatta bir çok şey sadece deneyimlenir. Aslında o kadar körüz ki, bir türlü gerçekleri göremiyoruz. Manevi körlerle dolu çevremiz.

Herhangi bir gruba, partiye, takıma, kulübe, cemiyete üye olan insanlar manen kördür. Sadece kendi grubunun doğrularını, gerçeklerini görürler. Başka gerçekleri o pencereden göremezler.

Mensubiyeti olan insan kör insandır.
Eğer köyünüzün dışına çıkmamışsanız en yüksek dağ sizin köyün dağıdır. Tek gerçeğiniz ve doğrunuz odur. Ama başka ülkelere giderseniz çok daha yüksek dağların olduğunu görürsünüz. Her insanın manevi bir doktora ihtiyacı var. Taraftarlıkla, tarafgirlikle kapanmış olan bu gözler ancak tedavi ile açılabilir.

Hiçbir siyasi tartışmayı lütfen izlemeyin. O sadece körler savaşıdır. Gruplar, tarikatlar, cemaatler arasındaki tartışmayı ciddiye almayın. O da körler savaşıdır.
Bir partinin, tarikatın, cemaatin, kulübün, grubun, örgütün içinden bakarsanız hiçbir zaman sağlıklı bir açı yakalayamazsınız.

Bir eve sadece içinden bakmayın. Çıkın bir de dışından bakın. Dine sadece içinden bakmayın. Bir de dışından bakın. Bir olguya içeriden bakmanız sizi fanatikleştirir, bağnazlaştırır, yobazlaştırır.

Bazı şeyler tartışılmaz